*
Üst komşunun açtığı radyoya kızmadım ilk defa bu gece. Ya kızmaya mecalim yoktu ya da kızamayacak kadar başka hislerle doluydum. Parmağı parmağıma takılı uyuyan bir adam vardı. Bana yakın değildi. İkimiz de yatağın başka uçlarında yatıyorduk. Gözlerinin gözlerime takılı olduğu saatlerin ardından kapanmıştı artık kahveleri.
''Ben seni kırık dökük sevdim.''
Radyoda çalan şarkıya kulak verdim. Dudaklarım burukça kıvrıldı. ''Allah'ım biraz daha yaşamak istiyorum.''
İlk defa biraz daha yaşamak istedim.
''Lütfen.'' dedim içimden. ''Biraz sevilene kadar yaşamama izin ver.''
Parmağını parmağımdan çekmeden kapadım gözlerimi. Ayaz Ali Akad çoktan kimsesiz kıyılarıma fısıldamış beni kendine katmıştı. Huzurlu rüyalar görememiştim o gece hatta kesik kesik uyumuştum gözlerimi tekrar açtığımda sol bacağımda hissettiğim bir acı ile uyandığımı anlamıştım. Ayaz'ın gözleri kapalıydı onu uyandırmamaya dikkat ederek ayaklandım. Banyoya girdiğimde eşofmanımı indirerek bacağıma baktım. İç tarafında büyük bir morluk beni bekliyordu.
Eşofmanımı tekrar çektikten sonra banyodan çıktım. Ocağın üzerine çay suyu koyduktan sonra kısa bir duş almıştım. Okul formalarımı giydikten sonra saçımı özenle örerek arkama attım.Ben duştan çıktığımda Ayaz'da uyanmıştı.Salonda sigara içerken buldum onu.
''Aç karna içmesene.''dediğimde dudağı kıvrıldı.
''Anaç bir yanında varmış.''
Omuz silktim.''Bende bilmiyordum.''
Bir süre öylece bana baktıktan sonra sigarasını küllüğe bırakıp bana yaklaştı.
''Eğer okula gidecek kadar iyi hissetmiyorsan gitmeyelim devamsızlığı sıkıntı etme.''
Bacağımda ki morluk acıyordu ama dert etmedim.Normal bir yaşam sürmek istiyordum.
''Sorun yok zaten sınava çok az gün kaldı biraz kafam dağılıyor sınıfta.''dediğimde kafasını salladı.Beraber evde olan kahvaltılıklarla atıştırdıktan sonra çıkmıştık.Okul daha tenhaydı bu gün zira sınava az gün kala genelde rapor almışlardı.Okul kapısından girerken Ayaz'ın arkadaşları bizi fark etmiş önümüze çıkmışlardı.
''Ayaz günaydın.''dedi Damla beni hiçe sayarak.Gerçi çok umurumda sayılmazdı.
''Sana da günaydın.''
Kravatını yukarı çekişini ve gömleğinin kollarını katlayışını izlerken Damla'nın ona söylediklerini pek dinlememiştim.Bakışlarımın farkına vardığında göz kırpmıştı Ayaz.Kalbimde tuhaf bir sıkışma olduğunda koşturarak okula girdim.
''Eros dibimde ne işin var ne ?''
Söylene söylene sınıfa girdiğimde sınıfta bir avuç insan olduğunu fark ettim.Sıramda duran yığınla teste bakıp derin bir iç çektim.En azından biraz kafa dağıtırdım.Gerçekten de dediğim gibi olmuştu.Tüm gün boyunca sıramdan kalkmadan testleri çözmüştüm. Sonunda okulun bitiş saatine geldiğimizde çantamı tek koluma asarak çıktım sınıftan.
Yanımda sınıfımdan birisi bir şey anlatıyordu.Onu dinliyormuş gibi yaptım.Bacağım o kadar çok acıyordu ki pek konsantre olamıyordum dediklerine.
''Neyse ben artık gideyim.Sana sınavda başarılar Şafak.''
Kız alıngan bir ses tonu ile yanımdan uzaklaştığında neredeyse boşalmış koridorun duvarına sırtımı vererek biraz soluklandım.Telefonumu gömleğimin cebimden çıkardığımda Elif'in numarasını bulup aradım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acıya Meftun
Teen Fiction"Senin adın Şafak .Zihnimde ihtilalin var." Onun adı Ayaz Ali Akad .Fısıltısı vurur kimsesiz kıyılarıma. "Benim adım Şafak zihnimde bir mayın var." Ölmek üzere olan bir kadının ruhunun güncesini, bir genç adamın kalbinin sapmış pusulasını...