Şafağın İlmekleri

3.8K 266 42
                                    

Bölüm  Şarkısı - Grup  Yorum :Bu Kente Yalnızlık Çöktüğü  Zaman

Sustuklarımız şafağın  ilmeklerine  bizden habersiz saplanmış  bir şafağın  sökümünde  ansızın  karşımıza  çıkmak üzere kaybolmuşlardı.

Ellerim onun bedeninden çekildiğinde  elleri boşlukta sallanmıştı.

"Titriyorsun  arabaya geç. "

Titrediğimi  dahi yeni fark ediyordum. Kafamı belli bile olmayacak  derecede sallayıp  arabaya geçtiğimde  sıcak  hava dalgası beni sarmıştı.

Ayaz kısa bir an duraksadıktan  sonra arabaya geçmişti. Yağmur damlalarının  ıslattığı  saçlar alnına  doğru dökülmüş  kemikli yüz  hatları daha belirgin bir hale gelmişti.

Gerçekten yakışıklı bir yüzü vardı. Buna ancak hayranlık duyardım  fakat bir görünüm  beni etkilemezdi.

Gerçi hiç  birinden  etkilendiğimi  de hatırlamıyordum  ya  neyse.

Araba yola girip normal bir hızda seyrine  başladığında bedenimin  titremesi  bir nebze durmuştu.

Yol boyu sessizlik aramızdan akmıştı  ve ben asla bundan rahatsız olmuyordum .

Sonunda araba evimin önünde durduğunda ona dönme cesareti gösterebilmiştim. Hayır birine bakmaktan  çekinmiyordum fakat ona bakmak beni garip bir rahatsızlığa  sürüklüyordu.

  "Hadi Allah'a emanet göte  mukayet."

Dudaklarım  arasından  fütursuzca  çıkan cümlelerden  sonra kapının  kulpuna  asılıp  kendimi dışarıya bıraktım .

"Çok tuhaf bir kızsın. "

Cümlesi ile kapıyı  çarpıp  hızla apartmana  girmem  bir olmuştu. Merdivenleri soluk soluğa çıkıp  paspasın  altına  sakladığım  anahtarımla  kapımı  açmıştım.

Bedenimi hemen kapının  köşesine  bıraktığım da bütün vücudumun  gücü  çekilmiş  gibiydi .

"Yeminle Eros  senin kıçını  tekmelerim  bakire kalbimden uzak dur lan. "

Duvara geçirdiğim  bacağım  çok  az acısada  bunu hiç  umursamadım. Daha büyük bir derdim vardı.

Ayaz Ali Akad.

Adam yavaş yavaş sızıyordu  resmen içime. Bunu daha fazla düşünmeyi  redderek  yerden kalkıp bedenimi  mutfağa getirmiştim.

Açlıkla  guruldayan karnıma  dolaptan  çıkardığım kahvaltılıkları  yollarken  en acilinden  bir iş  bakmam  gerektiğini  kendime not  ettim.

Sonunda doyduğuma  kanaat  getirerek  masada duran ilaçlarımıda  mideme  yolladım.

Uyku diye sürünen  bedenimi yatak odasına  sürüklediğimde  yatakta titreyen  telefonum görüş alanıma girmişti.

Deniz Doktor arıyor.

"Efendim. "

"Sonunda be .Kaç saattir arıyorum  seni."

Acıya  MeftunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin