Hayatımızda bazen anlık zamanlar olur ya hani. Bir anda, ne olduğunu anlamadığınız bir an. Kalbinden geçip giden bir kurşun izi gibi kalır ya arkasında.
Şu an tam da öyleydi.
Büyüdüğümü hissediyordum. Gerçek anlamda. Bunu yaptığıma inanamıyordum.
Tanrı aşkına.
Ben, Jeon Jimin.
Bir adamı öpmüştüm.
Tişörtünden çekip öpmüştüm.
Ve sonrası fırtına ardında kalan bir sessizlikti.
Bir anda olmuştu.
Chanyeol'un büyük ve güzel gözleri daha çok açılmış, yere öylece bakarken az önceki öpücüğümün etkisi altındaydı.
Utançla dudaklarımı birbirine bastırdım.
Bakamıyordum.
Karşımdaki adama bakamıyordum.
Çok.. Korkuyordum?
Kalbim. Kalbim göğüs kafesimi kıracak kadar sert atıyordu. Her atışında bütün hücrelerim titriyor ve gelecek tepkilerden kesik kesik sahneler gözlerim önünde canlanıyordu.
"Vay canına.." şaşkınlık edasıyla söylenen bir mırıltı işitti kulaklarım. Sertçe yutkundum. Titriyordu vücudum, nefesim.
"Belliydi oğlum bunun gay olduğu. Tipe baksana, kız gibi yüzü var."
Artık sinirlenmiştim. Bu kendini bilmeyen arkadaşın sözleri, kaşlarımı çatarak ona bakmama neden olmuştu.
Tabii ki yaptığından keyif alıyordu.
Piç.
"Zoruna gitmesin, her gerçeğin arkasında bir acı vardır velet." Tekrar sırıtttı pişkin bakışlarla. Ve ben tekrar yutkundum.
Jungkook'un ne yaptığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sadece korkuyordum.
Çünkü şu dakikaya kadar sesini bile çıkarmamıştı. Bir deli cesaret daha kendini göstermişti. Başımı kaldırıp karşıma baktım. İrislerim titriyordu.
İç çektim.
Bakışları.. Soğuktu. Nefret doluydu. İğrenti doluydu. Pek de şaşırmamıştım bu tepkisi karşısında.
Gözlerimin içine acımasız duygularıyla bakmaya devam ederken yerinde doğruldu. Sanki az önce deli gibi sarhoş olan başkasıydı.
Dinçti.
Masadaki herkese teker teker baktı. Kimse sesini çıkarmamıştı. Yaptığım şeyden dolayı elbette.
Ugh, utanç verici..
Şaşkındılar. Taehyung ise sürekli endişeyle dudaklarını yiyordu. Her zamanki haliydi bu. Endişelendiğinde veya gerildiğinde bunu hep yapardı.
"Parti bitmiştir. Herkes evine." soğuk bir tını salonu doldurduğunda hızla ona baktım tekrar. Evet, işte şimdi korkmuştum. Gerçek anlamda.
Az önceki yaptıklarından sonra me yapacağını kestiremiyordum. Her şeyi yapabilirdi.
Yanımda oturan Chanyeol bakışlarını bana çevirdi. Onu çok zor durumda bırakmıştım.
Utançtan yerin dibine girmiştim. Çocukla tanışır tanışmaz dudağından öptüm.
Jungkook'a benzemekten korkuyordum.
"İ-iyi geceler, Jimin." pürüzlü sesiyle kısık bir şekilde kulağıma doğru mırıldandığında gözlerimi sıkıca kapattım. Hiç bir yere bakmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Don't Talk Anymore °jikook
Fanfiction❝ Onunla aramdaki tek bağ, kardeşlikten ibaret değildi. ❞