♪ infinity ♪

2.1K 242 106
                                        

Kafasını arkadaşının dizine yaslamış ve usulca çalan müziği dinlerken Yoongi saçlarında gezen parmakları Jimin gibi hayal etmekten kendini alamıyordu. Çıldırmak deyimini tam yerine getirecekken Jungkook yanına ulaşmıştı.

Kapıyı açar açmaz evin ve Yoongi'nin halini gören çocuk şaşkınlıktan ne yapacağını şaşmıştı. Tek bir kelime etmeden Yoongi'yi banyoya göndermiş ve ne olur ne olmaz diye kapısını aralık bırakmıştı. Daha sonra yapabildiği kadar evi temizlemişti. Duvardaki yazıları silerken gözüne takılan cümleler ile tüyleri diken diken olmuştu.

Anca ikinci günün sonunda ne kadar kömür izleri silinmeye çalışılsa da bembeyaz duvarlar artık dumanlı bir renkti. Ne siyah, ne beyazdı. Griye tutsak kalmış ve birbirine karışmış izlerden oluşuyordu.

Yoongi'nin tarumar olmuş kalbi gibi.

Jungkook'a her şeyi bir çırpıda dökmüştü. Her şeyi sanki sustuğu zamanlar pahasına anlatmıştı. Nefesi tıkanmıştı, ağlamıştı, biraz da acınası görünmüştü ama anlatınca kendini biraz rahatlamış hissederken bulmak onu şaşırtmıştı.

Çünkü bu gibi iyimser duygular onun için yabancıydı.

Şimdi ise beraber geçirdikleri üçüncü günleriydi. Jungkook susmamış hyungunu güldürmek için salak saçma şeyler yapmıştı. Yoongi ise onları komik bulmasa bile gülerken arkadaşlarını Jimin uğruna arkasında bıraktığı için pişmandı. Jungkook hala Yoongi'yi desteklediğini, diğer hyunglarının ve arkadaşlarının da hala onun şarkılarını sevdiğini söylediği zaman Yoongi mutlu olmanın kıyılarındaydı.

Hala mutluluğun derinlerine dalamıyordu çünkü korkuyordu. Yüzme bilse bile mutluluk onun için hala tehlikeli gibi geliyordu. O yüzden şimdilik kıyılarında, ayaklarında arkadaşlarının şefkatinin sıcaklığını hissederek dolaşacaktı.

Geri dönüşü hakkında konuşurken sıra onun bestelerine gelmişti. Jungkook ne kadar konu Jimin'e gelmeden değiştirse de bütün konular ona bağlanıyordu.

Bu yüzden susmuşlardı.

Jungkook, Yoongi'nin saçlarıyla oynarken çalan şarkıya hafif hafif eşlik ediyordu. Yoongi ise şarkıyı bırakmış onu dinliyordu. Arkadaşı güzel bir sese sahipti. Birden telefonunu eline alıp şarkının sesini kısarken amacı onun sesini daha net duymaktı.

Yüzünün bir kısmı, saçlarındaki eller ve Jungkook'un çenesi görünecek şekilde kamerasını ayarladıktan sonra bir video kaydetmeye başladı. Şarkının bir bölümünü kaydetti ve bir daha dinlemeye gerek duymadan videoyu sosyal medyasında paylaştı. Hemen telefonu sessize alıp koltuğa bıraktı.

Yoongi, Jimin olmadan da hayatta kalmaya çalışıyordu.

Jungkook kendi telefonunda Yoongi'nin paylaştığı videoyu görünce şaşkınlıkla sordu.

"Hyung, ne yaptın böyle?" Yoongi onun bu ifadesine karşın kıkırdarken gözlerini kocaman açmış duran çocuğa baktıkça kıkırtısı kahkahaya dönüştü. Daha sonra Jungkook onun gülümsemeden kahkahaya geçiş evresini çektiği videoyu onu etkiketledikten sonra paylaştı.

Jungkook, Yoongi'nin ne yapmaya çalıştığını anlamıştı.

Yoongi hayatta kalmaya çalışıyordu, Jimin'i unutmaya çalışarak.

&

Akşam olsa da açılmayan ışıklardan ötürü karanlıkta oturan iki arkadaş öylece pencereden gökyüzündeki yıldızları seyrediyordu.

Yoongi yine düşüncelerde boğulurken sessize aldığı telefonuna bakması gerektiğini düşünmüştü. Ekranı aydınlattığı gibi binlerce bildirimle karşılaşmışlardı ve Jungkook ile beraber gündeme oturmuşlardı. İçindeki burukluk artmıştı çünkü insanlar direk sevgili etiketi yapıştırmışlardı. Eh, Yoongi'nin az işine gelirdi.

songs that i want you to hear | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin