Yoongi kendi kendine fısıldamıştı ama boş evde duyan yoktu. Valizini eline alırken Jimin gittiğinden beri dokunmadığı mutfak, salon ve nicelerine bakıp iç geçirdi.
"Eve dönmek istersen buradayım, Jimin."
Ondan ses seda çıkmamıştı. Yoongi onu öptükten sonra resmen kaçarak gitmişti. Bugün de Yoongi'nin gitmesi gerekiyordu. Elinde bestelediği bir düzine şarkı ve daha üstünde çalıştığı taslakların kafasını meşgul etmesini diliyordu.
Jimin'e uzun süreden sonra sıkıca sarıldığı koltuğa oturdu. Cebinde onu rahatsız eden bir şey hissedince elini cebine atarak kağıt parçasına benzeyen şeyleri çıkardı. Tanrım, bu resim Yoongi'nin en sevdiklerinden birisiydi. Artık solmuş ve kırış kırıştı.
Yoongi'nin kalbi gibi.
Jimin, Yoongi'nin omzunda uyurken Yoongi'nin hayatının en mutlu karesi olarak kalmasını istemişti bu anın ve ölümsüzleştirmişti. Mutfağa adımlayarak magnetlerden birine tutuşturdu eski görünümlü fotoğrafı.
Diğer kare ise Yoongi uyurken Jimin'in gülümseyerek çektiği bir fotoğraftı.
Bunu yanına alacaktı.
Mutfağa şöyle bir göz gerdirdi. Jimin için hazırladığı kahvaltı artıkları ve malzemeleri öylece duruyordu. Dolabı açtı ve Jimin sever diye yaptığı yemeğe ve çikolata pakatlerine gülümseyerek baktı.
Hepsi anlamsızdı. Jimin'e bu kadar değer vermek anlamsız gelmeye başlamıştı.
Ama aşk anlamsız ve can yakıcı şeyleri eğer karşılıksız bir şekilde yaşıyorsanız, severdi. Gerçi bu aralar karşılıksız bir aşkı olduğunu düşünmüyordu. Jimin ona karşı boş değil gibiydi. Fakat nedendi bu korkusu? Nedendi kaçıp gidişi?
Koca bir nefes aldı. Dolan gözlerine inat ağlamak istemiyordu. Bu kadarı yeterdi. Artık onsuz mutlu olmaya bakmalı ve hayatına devam etmeliydi. Ama sorun, sorunu kovalıyordu.
Yoongi, onsuz bir hayat yaşamayı bilmiyordu. Bundan deli gibi korkuyordu. Madem ikisi de bir şeylerden korkuyordu, o zaman üstlerine gitmeleri gerekmez miydi? Telefonunu salondan alırken menajerlerin attığı mesajları es geçip kalbini hızlandıran mesajlaşma kutusuna tıkadı.
minniegi:
Cebimdeki fotoğraflar, çamaşır makinesi yüzünden soldular.
Zorlukla yüzünü seçebiliyorum.
Buzdolabımda, daha sonrası için sakladığın yemekler.
O 'daha sonra' gelmeyeli çok uzun zaman oldu.
chimhasjam:
Evet, biliyorum.
Bir gün en sonunda hepsini boşvermem gerekecek.
minniegi:
Ama ben 'olur da...' diyerek saklayacağım onları.
Olur da aradığın şeyi bulamazsın diye.
Olur da, eskiden sahip olduğun şeyi özlersin diye.
Olur da fikrini değiştirirsin diye.
Burada bekliyor olacağım, olur da eve gelmek istersen diye.
chimhasjam:
Uu, güzel yalanlar.
Hyung, bir kız arkdaşın var ve bunları bana yazman iyi bir yalancı olduğunu gösterir.
Ve şu an onu aldatıyorsun, bunu tatmış biri olarak söylüyorum;
bunu sakın yapma.
minniegi:
Doğru, ben hep yalan söylerim zaten.
Sen de anlamazsın.
Eminim bu yazdıklarımı da anlamadın...
chimhasjam:
Neyse ne hyung, artık önüne bakmalısın.
Ben iyiyim.
Küçük bir ev kiraladım ve part time bir işim var.
Sen de iyi ol lütfen.
minniegi:
Bak mesela ben anladım.
chimhasjam:
Nereden? Neyi?
minniegi:
Yukarıdaki yazdıklarından iyi olmadığını.
Ve benim de iyi olamayacağımı.
chimhasjam:
Ah, cidden...
minniegi:
Seni terk edecek kadar güçlü ama sana ihtiyaç duyacak kadar güçsüzüm.
Çıkıp gitmene izin verecek kadar da önemsedim seni.
Evet, biliyorum bir gün, sonunda hepsini boşvermem gerekecek.
Ama ben 'olur da...' diye saklayacağım.
chimhasjam:
Hyung, lütfen böyle yapma.
Kız arkadaşınla gayet mutluydun hani.
Japonya'da da bu mutluluğu sürdür.
Yoongi yalan olduğunu yazmak istiyordu. Ama yazarsa hem Jimin'in güveni sarsılacaktı hem de gitmesi zorlaşacaktı. Ama bir dediği bir dediğini Jimin ile konuşmaya başlayınca tutmuyordu.
Havaalanına gitmek içim bindiği menajer arabasından inmeden önce elleri titrerken noktayı koyup mesajı gönderdi.
minnegi:
Hepsi yalandı.
Bu hastalıklı duygu onu öldürecekti. Jimin eğer diğer mesajı atmamış olmasaydı. Açık kartları havada uçuşuyordu. Kaybedecek bir şeyleri kalmamıştı.
chimhasjam:
Olur da, bir gün o aynaya bakarsan ve kollarımın beline nasıl sarıldığını özlersen diye.
minniegi:
Beni tekrar sevebileceğini söylerim,
Her ne kadar öyle olmasa da.
chimhasjam:
Aradığın şeyi bulamıyorsun.
minniegi:
Sevgimi özlüyorsun.
chimhasjam:
(Görüldü)
minniegi:
Olur da bir gün bana dönersen sarılma, çünkü ilk dudaklarına sarılmak istiyorum, bebeğim.|
Olur da bir gün bana dönersen sarılma, çünkü ilk dudaklarına|
Olur da bir gün bana dönersen|
Olur da bir gün|
Olur da...|
xxx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
songs that i want you to hear | yoonmin
Fanfiction[semi-texting] Yoongi, ne zaman dinlediği şarkı ona Jimin'i hatırlatsa içinde büyüyen şeyi üstünde kocaman 'Jimin'e hissettiğim ama onun bana hissetmedikleri' kavanozuna tıkardı. Bir gün sabah kalktığında bu kavanozun kapağını aralık bıraktı ve sade...
