Kore'ye döndüğünden beri iki gün geçmişti ve evine geldiği için mutlu olan Yoongi ikinci gününü de evde geçirmeyi planlıyordu. Sadece kafa dinlemek ve bir şeyleri akışına bırakmak istiyordu. Kapısını açıp paspasın üstündeki gazeteleri alırken ilk gün görmediği Jimin merdiven basamaklarında oturuyordu.
Öylece yere bakan çocuk Yoongi'nin kapısını açtığını bile fark etmemişti. Düşündüğü şeyler arasında boğuluyordu. Birden kaldırdığı kafasıyla Yoongi'yi görmüştü. Şaşkınlıkla ne diyeceğini şaşırmış ve bir iki kekelemeden sonra sessiz kalmıştı.
Ne diyecekti ki? Her şeyi dökmüştü zaten. Her şeyi kaybetmiş ve bir o kadar da batmıştı.
Yoongi kapısını çarparak onun yüzüne kapattıktan sonra Jimin öylece on dakika kadar beklemişti. Telefonunu çıkarmış ama şarjının bitmeye yakın olduğunu görüp derince bir iç çekmişti. Kaldığı pansiyon odasına dönüp şarj etmesi gerekiyordu ama yalnızlığı net hissettiği o küçük odaya dönmeyecekti.
Kapanan kapıya yaslanarak yere kayarken Yoongi'nin de içeriden aynı şeyi yaptığını bilmiyordu. İkisi sırt sırta vermişti ama aralarında bir kapı vardı. Yoongi bu kapıyı zorlanarak kapatmıştı.
Çünkü Jimin'in pişman olması veya olayları fark etmesi bir şeyi değiştirmezdi. Acaba gerçekten evini sattı mı diye düşünürken bulmuştu kendini. Kimseye güveni kalmamıştı artık.
Bunu araştırmak için birini görevlendirmişti. En kısa zamanda merakını gidermek istiyordu. Jimin'e bakış açısı, gelecek olan bu haberle büyük oranda değişecekti. Elinde tuttuğu telefon titreyince hemen kimden geldiğine baktı.
chimhasjam:
Üzgünüm, sana davranış biçimim için.
Üzgünüm, seni hayal kırıklığına uğrattığım için.
Muhtemelen gitmene izin vermeliydim.
Fakat artık beni sevmemenden endişeleniyorum.
minniegi:
Peki, şimdi mi endişeye düştün?
chimhasjam:
Uyuyamadığın için endişeleniyorum.
Çünkü sen uyuyamazsın, pencereden eğer ışık süzülürse.
Bu yüzden perdeleri ben kapatırdım.
Şimdi eğer ben gidersem, perdeleri kim kapatacak?
minnegi:
Unuttun galiba, sen perdelerimi kapatmayalı uzun süre oluyor.
Ben de kapatacak birine ihtiyaç duymamak için hiç açmıyorum.
chimhasjam:
Ve vücudunun üşümeye başlamasından endişeleniyorum.
Çünkü seni kollarımı sana sarıp sıcak tutamıyorum.
Tanrı biliyor, canım yandı.
Ama Tanrı biliyor, sen buna değerdin.
minnegi:
Tanrı benim çektiklerimi, senin çektiğin acıya değer görüyorsa,
benim çektiklerim ne olacak?
Tanrı'nın üstünde onlara değer biçecek biri yok.
Olsa bile Park Jimin, sen benim çektiğim acıları değmezsin.
chimhasjam:
Uyan, bizi kurtarmaya çalışıyorum.
Vazgeçmeyeceğim,
fakat artık sen hiç endişeli gibi durmuyorsun.
Bu yüzden uyan, bizi kurtarmaya çalışıyorum.
minniegi:
Tüh ya, en sevdiğim şey uyku :)
Senin yüzünden uykusuz gecelerimi hatırladıkça daha çok uyuyorum.
chimhasjam:
Seni uzağa ittiğim için üzgünüm.
Ve üzgünüm, sana her şeyi veremediğim için.
Ve sadece anlamaya çalışmana ihtiyacım var.
Benden her şeyi almana izin veriyorum,
sadece yarım bir adammış gibi hissediyorum.
minniegi:
Denedim, elimden gelenin en iyisini denedim seni etrafımda tutmak için.
Ama dünyanın ağırlığı beni aşağı çekmeye devam ediyor.
Ve şimdi buldum.
chimhasjam:
Neyi, hyung?
minnegi:
Sensiz nasıl yaşayacağımı.
Komik, değil mi?
Önceden ben sana dinleyip beni yerle bir eden şarkılar yollardım :)
chimhasjam:
Eğer kapının diğer tarafından hıçkırıkların ve iç çekmelerin gelmeseydi seni tam bu dakikada rahat bırakacak ve hiçbir şeyden oluşan yeni hayatıma hiçbir şey olarak devam edecektim.
Ama hyung, canını yakıyor bana sert davranmak, biliyorum.
minnegi:
Saçmalama.
Artık canımı yakamazsın, bütün acı eşiğimi senin saysan da benim seni affetmeyeceğim yıldızlara kadar yükselttim.
Cüce boyunla onlara ulaşamazsın.
Ayrıca senin hakkında endişe falan da etmiyorum, vazgeç artık.
chimhasjam:
O yüzden geceleri beni pencereden görüp yüzündeki rahatlamayla yatağına dünüyorsun,
Jungkook yanında kalırken onunla yemek gönderiyordun,
ya da beni düşünmemek için kendini çalışmaya veriyorsun.
minniegi:
Git.
chimhasjam:
Sondaki olumsuzluk ekini yazdıktan sonra ellerin titreyerek onu sildin, biliyorum.
Bu yüzden yıldızları saymaya devam edeceğim.
xxx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
songs that i want you to hear | yoonmin
Fanfiction[semi-texting] Yoongi, ne zaman dinlediği şarkı ona Jimin'i hatırlatsa içinde büyüyen şeyi üstünde kocaman 'Jimin'e hissettiğim ama onun bana hissetmedikleri' kavanozuna tıkardı. Bir gün sabah kalktığında bu kavanozun kapağını aralık bıraktı ve sade...
