♪ to my youth ♪

2.4K 297 193
                                    

Yakasına yapışan ellerle öylece bekledi Yoongi. İlk korkmuştu ama bu suratı ne zaman görse içindeki öfke korkusunun uçup gitmesine neden oluyordu.

Sakince beklemeye çalıştı ve arkasındaki kapıyı ayağıyla iteleyerek kapattı. Karşısındaki hayatını zehir eden abisi susmadan bir şeyler söylüyordu. Hiçbirini dinlemek dahi istemiyordu. İlk başta sertçe yakasındaki kolları silkti. Burnundan solurken kendinden biraz daha uzun olan adamı geriye doğru iteledi.

"Ne için geldin!"

Bağırırken aklında geçmişi ve geleceği vardı Yoongi'nin. Sonuçta ikisini de bu adam mahvetmiş, mahvediyordu.

"Jimin'in telefonunu karıştırdım ve senin salak saçma mesajlarını gördüm piç herif!"

Yoongi bir iki saniyeliğine durup ellerini saçlarından geçirdi ve kuracağı cümlede zorlandı.

"Sana ne şerefsiz! Mesajlaşıyorum sadece. Unutma biz onunla arkadaşız."

Minki onun dediğine zaten inanmayarak gergin ortama sahte bir kıkırdama bıraktı. Elbet inanmayacaktı çünkü Yoongi'nin gözlerinden bile anlaşılıyordu, aşkı.

Birden dalgınlığına gelip yediği yumrukla geriye sendeledi. Bu onu sadece daha da sinirlendirmişti. Minki sınırı büyük ölçüde aşıyordu.

"Ona salak saçma şeyler söylemeyeceksin, duydun mu! Bir daha mesaj da atmayacaksın!"

Ah, şimdi anlıyordu. Yoongi, Jimin'in gözünü açıyordu. Doğruları göstermeye çalışıyordu ve Minki kurduğu planların sallantıda olması dolayısıyla sinirden kudurmuştu.

"Sen onun hayatını mahvederken ve yalanlar üzerine yuvanı kurarken artık buna göz yummayacağım!" Sinirle soluması bile onu rahatlatmıyordu. Hırlayarak konuşması Minki'yi bir iki dakika duraklatmıştı.

"Onu acınası bir şekilde seviyorsun. Baksana kendine, ne haldesin. Oysa Jimin her gün benim kollarımda."

Yoongi'yi hiç böyle görememişti Minki. Çünkü Yoongi, Jimin'e ulaşamamayı hiç bu kadar yakıcı bir şekilde hissetmemişti.

Alaycı birkaç kıkırtı daha çıkaran adam sinirlenirini fena bozuyordu. Önce yavaşça dudağından akan kanı sildi Yoongi. Sonra bir anda Minki'nin üstüne atlayarak onu yumruklamaya başladı.

Resmen gözü dönmüştü. Yaşanmışlıklar ve yaşayamadığı şeyler yumruklarını savurduğu beden yüzünden ruhunda hala kanayan bir yaraydı.

Gençliğim, dedi içinden. Bu gençliğim için.

"Bir noktada, bu dünyadan yok olmayı dilerdim.
Bütün dünya gözüme çok karalık gelirdi ve ağlardım her gece.
Ortadan kaybolsam daha iyi hissedecek miyim?
Herkesin gözünün üstümde olmasından korkuyordum."

"Jimin'le ilişkini sen kes asıl! Duydun mu beni! Rahat bırak onu, yeter artık! Oyunlarında da senden de bıktım!"

"Bütün o güzelim günler boyunca acı içindeydim.
Sevgi göremediğim için nefret ettim kendimden.
Annem ve babam yalnızca bana öylece bakıyorlar.
Gerçekte böyle hissetmiyorum ama uzaklaşmaya devam ediyorum."

"Jimin'in bazı şeylerden haberi var! Ama görmemezlikten gelip benimle her gece sevişiyor. Seni acınası piç, onunla yazışırken umut falan da beslemişsindir kesin."

Yoongi'nin normalde sakin olan kişiliği ilk defa böyle bir hal almıştı. Üstünden ayağa kalkarak saçlarını karıştırdı. Yerden zorla doğrulan bedeni izlerken onu parçalamak istiyordu.

songs that i want you to hear | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin