Yoongi önündeki şarkı sıralama listesindeki birinciliğine bakıyordu. Ekrana dalmış ve öylece sadece Jungkook ile beraber yaptıkları cover şarkısının bütün listelerde birinci sırada olduğunu görüp sevinemiyordu.
Kendi yazmamıştı. Sadece düzenleyip Jungkook'un seslendirmesini sağlamıştı. Bu başarıyı pek hak ettiğini düşünmüyordu.
Ve tabi bir de içinde bir burukluk vardı her zamanki gibi. Çünkü Jimin ile beraber iş birliği yapmak istiyordu. Ki Jimin ondan bunu istediğinde öfkesine yenik düşüp reddetmişti. Şimdi onun güzel sesini dinlemek için telefonunda ses kaydı aldığı dosyaları karıştırıyordu.
Stüdyodan çıkmak istiyordu ama kapısının önünde Jimin'in beklediğini biliyordu.
Kore'ye dönüş biletini almıştı ama Jimin'nin hala burada kalıp kalmayacağını merak ediyordu. Son bir haftadır Yoongi'nin peşinde takıntılı fanlar gibi dolaşıp durması Yoongi'nin dönüşünü kesin bildiği algısı yaratıyordu Yoongi'de.
Evden çıktığında sadece onu takip ediyor stüdyoya girdiğinde kapıda bekliyor ve eve yeniden döndüğünde de kapının önünde oluyordu.
Uykusuz kaldığını ve kilo kaybettiğini görebiliyordu. Ama gözleri ona kaydığı anda kendi anıları doluyordu zihnine. Acısı daha geçmemişken sevdiği çehreye bakıp iç geçiriyordu.
Bu sefer o geç kaldı, diye düşünüyordu.
Stüdyodan dışarıya adım attığı an etrafa Jimin'i görememesi bir an şaşkınlığa düşmesine neden oldu. Etrafta onu ararken bulamayınca lavaboya doğru hızla ilerledi.
Yapmamalıydı ama sabahki solgun görüntüsü Yoongi'yi korkutmuştu. İçeriye adım attığı an onu fark etmeden karnındaki dikiş izlerini temizleyen ve gözleri dolu çocuk yine canının acısını körükledi.
Suratını buruşturup küçük bir çocuk gibi burnunu çektikten sonra gazlı bezi vücuduna yapıştırırken Yoongi onu sarmalayıp acısı geçene kadar öpmek istedi.
Ama o yaralarını sararken kimse yoktu. Olmaması yarasından çok canını acıtmıştı.
Hızla kendini dışarıya attığında derin bir nefes alıp kendine tahsis edilen arabasına bindi. Eve gelirken Jungkook bir iki mesaj atmıştı. Yemek için eve uğramasını ve bir sürprizi olduğunu söylemişti.
Arabayı park ettiği gibi içinden fırladı ve koşarak eve girerken bunu yapmasının tek nedeni arabaya yeniden atlayıp Jimin'in yanına son sürat sürme isteğini bastırmaya çalıştığı ve iç çarpışma yaşadığı zihniydi.
Kalbi bile artık her şeyi beynine ve zihnine bırakmıştı.
Sorun ise Jimin'in orayı da ele geçirmiş olmasıydı.
Kapıyı açtığı gibi paldır küldür içeriye, koltuklardan birine kendini attı. Nefeslenirken saçı başı dağılmış Jungkook ve Taehyung'a bakarken şaşkınlıkla gözlerini büyüttü.
Onlar üstlerini düzeltirken Taehyung boğazını temizleyerek utançtan kızarırken konuştu.
"Hyung, sürpriz!"
Başını gülümseyerek iki yana sallayan Yoongi kendi odasına adımlarken onları daha da utandırdı.
"İşinize devam edin. Aç değilim ve odadayım."
Yatağına gömülüp telefonuyla uğraşırken içi merakla dolmuştu ve kalkıp pencereden Jimin'in her zamanki yerinde olup olmadığına baktı.
Duvara yaslanmış ve kafasını gökyüzüne çevirmiş bulutlu olan havayı izleyen çocuğu görünce içindeki rahatlama duygusuyla yatağına geri dönmüştü. Bildirim sesi yayılan odada telefonunu eline aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
songs that i want you to hear | yoonmin
Fanfic[semi-texting] Yoongi, ne zaman dinlediği şarkı ona Jimin'i hatırlatsa içinde büyüyen şeyi üstünde kocaman 'Jimin'e hissettiğim ama onun bana hissetmedikleri' kavanozuna tıkardı. Bir gün sabah kalktığında bu kavanozun kapağını aralık bıraktı ve sade...