5

347 154 77
                                        

" sana bir şarkı yazıdım, söylersin diye. Beni hiç unutmamanı istedim"

Beşinci bölüm..

"Yalancı sevgili?"

Yattığı yataktan kendini güçlükle kaldırdı Ülkü. Acıkmıştı, hatta o kadar çok acıkmıştı ki en son ne zaman yemek yemişti hatırlamıyordu.

"Sevgi hanım!" Sesini yükselterek yattığı yataktan bağırdı. Yemek yememek onda sinir yapıyordu.

"Sevgi hanım!" Tamamen sesini yükselterek bağırdığında, belliydi sevgi hanımın ondan azar yiyeceği. Orta yaştaki kadın odaya hızla giriş yaptığında "Nerdesin sen !" Ülkü adeta çatacak yer arıyordu.

" özür dilerim Ülkü hanım çöp atmaya çıkmıştım duymadım" kadın açıklamasını çekinerek yaptığında Ülkü sakinleşmeye çalıştı.

" odama yiyecek birşeyler istiyorum" kesin sesi karşısındaki kadının ezilmesine neden oluyordu. Bunu bilerek yapmıyordu emindi ki ertesi gün kendine kızacaktı.

Odasında boş boş durup tavanı izledi. Gelen araba sesi onu meraklandırdı. Bu saatte kim bu kadar gaza basardı ki. Kolundaki saate baktı. Bütün uykusuz kaldığı gecenin acısını akşama kadar uyuyarak geçirmişti.

Dağılmış kırmızı saçlarını tekrar salaş bir şekilde toplayıp cama çıktı. Asrın, gold porshe arabasının motorunu durdurduktan sonra karşıdaki evin penceresine baktı.

Salaş toplanmış kırmızı saçları, altına giydiği kısa siyah şortu ve üzerinde beyaz bir badi vardı. Asrın yutkundu, bu kız onda bir etki bırakıyordu. Bu etkiyi seviyordu, bu etki onu sevmesini sağlıyordu.

Asrın kafasını sallayıp arabadan indi. Ona bakmak istemiyordu, ona ne zaman baksa içi gidiyordu.

Bunlar aynı evde mi yaşıyor be!
Nişanlılar kızım onlar!
Nişanlı olsalar ne oluyor? Evli değiller ki ?

Ülkü iç dünyasında kendiyle kavga ediyoru. Olduğu yerde üflediğinde, Asrın'la göz göze geldiler. Asrın, sesini duymak istiyordu Ülkü'nün ama onunla konuşmak için bahane arayacak kadar düşmemişti. Kafasını çevirerek evine doğru yürüdü.

Ülkü Asrın'ı süzdüğünde, takım elbisesini yabancılamıştı. Onu ilk gördüğünde gayet salaş giyiniyordu. İki haliyle de çok yakışıklı görünüyordu. Ülkü derince bir iç çekti.

Masasına bırakılan yemeğin yanına ilerlediğinde, heyacandan iştahı kapanmıştı. Düşüp bayılmamak için kendini yemek yemeye zorladı.

Yemeğini bitirdiğinde elini yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladı. Telefonunu eline aldığında Elif'ten bir araması olduğunu gördü. İçi değişik bir havaya döndüğünde, Elif'i aradı.

"Heyy!. Seni merak ettim"
" evdeyim merak edilecek birşey yok"

Elif'in kendisini sakinleştirmeye çalıştığını düşünüyordu. Sesinden belliydi sakin olmaya çalışması.

" çardaktayım oturalım mı ?"
" olur, geliyorum"

Ülkü derin bir nefes alıp ayağına ayakkabılarını geçirdi. Telefonunu cebine koyup odasından çıktı. Merdivenleri indiğinde ortalıkta kimse gözükmüyordu. Masada bulduğu anahtarını alıp evden çıktı.

Adımlarını sayarak evlerin karşısında bulunan çardakta oturan Elif'in yanına ilerledi. Elif, Ülkü'ye sıkıca sarıldı. Canının sıkkın olduğunu biliyordu.

İki arkadaş gecenin ilerleyen saatlerine kadar sohpet etti, camda onları izleyen Asrın'ın varlığını bilmeden.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Melek ile ŞeytanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin