( 20 Years of Age - Not him )
Ertesi gün, Jiwoo hâlâ Sooyoung'un güzelliğini ve ne kadar iyi biri olduğunu anlatıyordu arkadaşlarına. Ayrıca gerçek aşkını bulduğunu söylüyordu. İki gün boyunca dönen bu muhabbet artık Hyejoo ve Chaewon'u sıkmaya başlamıştı.
"Daha dün gördün onu, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" Chaewon yine oldukça mantıklıydı. Her ne kadar Jiwoo'dan alacağı cevabın mantıklı olması imkânsız olsa da.
"İsim falımıza baktım. Size de göstereyim." Çabucak defterinden bir sayfa koparıp Chaewon ve Hyejoo'nun önüne koydu. Ardından kâğıda, Ha Kim Sooyoung Jiwoo yazdı ve karşısındaki kızların anlayamadığı birtakım işlemler yaptı. Sonuçta eşleşme %89 çıkmıştı. Jiwoo eserini gururla takdim etti arkadaşlarına.
Chaewon'un yine diyecek bir şeyi yoktu, konuşmaya tenezzül edemeyeceği kadar saçmaydı bu. Hyejoo ise gergince güldü ve kâğıdı önüne çekti. Son Kim Hyejoo Jiwoo yazıp biraz önce Jiwoo'nun yaptığı işlemlerin benzerini yaptı. Bu defa eşleşme %97 çıkmıştı. Bunu gören Chaewon da istemsizce güldü. "Gördün mü bu fal-" hiçbir şeyi kanıtlamıyor diyecekti ki, Jiwoo telaşla ayağa fırladı.
"Bu ne ulan?! Bunu bana nasıl yaparsın?! Ne demek %97?! B-biz ş-şimdi?"
Chaewon Jiwoo'nun bu tepkisiyle daha çok güldü. Hyejoo ise gözlerini devirmişti. Cevap vermek yerine bu defa kâğıda Bi Kim Rain Jiwoo yazdı. Benzer işlemlerin ardından sonuç %99 çıkmıştı. Bunu gören Jiwoo rahat bir nefes aldı.
"Ah, bu imkansız. Gay'im ben, Rain'i ne yapayım."
Uzun bir süre boyunca sessiz kalan Chaewon da konuştu bu defa, "Hem Rain evli. Harbiden imkansız."
Hyejoo yine gözlerini devirdi. "Cidden imkânsız olduğunu söylerken argümanlarınız Jiwoo'nun lez, Rain'in evli olması mı? Jiwoo düz, Rain bekar olsaydı da imkânsızdı bu. Koskoca Rain'den bahsediyoruz burada. Neyse zaten anlatmak istediğim, bu falın hiçbir geçerliliğinin olmaması." Chaewon başıyla onaylarken Jiwoo düşünceli görünüyordu.
Bu arada konuşmaya kulak misafiri olan Yeojin, üçlünün dibinde bitti. "Pşt gayler, sanırım size bir öneride bulunabilirim." Jiwoo heyecanla ona baktı. Oysa Yeojin gayet basit bir şey söyleyecekti. "Neden bunları yapacağına hoşlandığın kız ile yakınlaşmayı denemiyorsun? Ne bileyim git konuş, mümkünse evine kadar ona eşlik et, sinemaya gitmeyi teklif et. Bir şeyler yap işte."
Jiwoo birkaç saniye onun yüzüne baktı. Ardından teşekkür bile etmeden yerinden fırladı.
**
Jiwoo şanslıydı. Sooyoung dışarıda bir bankta yalnız başına oturmaktaydı. Elinde ise bir kitap vardı fakat pek de okuyor gibi görünmüyordu. Zira gözleri oldukça dalgın bir şekilde sayfada dolaşıyor ama sonra öteki sayfaya geçmek yerine, yine aynı sayfaya dönüyordu. Jiwoo elinde iki tane dondurmayla yanına oturduğunda tamamen dağılmıştı Sooyoung'un dikkati.
"Hey!" Jiwoo neşeyle söyledi, dondurmalardan birini ona uzatırken.
Sooyoung elindeki kitabı kenara koyarken gülümsedi. "Bana mı?"
Jiwoo kısa bir süre düşünüyor gibi yaptı. "Hmm eğer sen bu okulun en güzel kızıysan sanadır. Ki bence öylesin." Jiwoo söyler söylemez pişman oldu. Çok fazla belli etmiş olmalıydı. Sooyoung ona asıldığını falan düşünecekti ve işin kötü tarafı Jiwoo gerçekten de ona asılıyordu.
"Teşekkür ederim." Fakat Sooyoung kısa bir duraklama yaşadıysa da Jiwoo'yu rahatlatarak dondurmayı aldı. "İltifat için de teşekkür ederim. Bence de sen bu okulun en şirin kızısın." Bununla beraber Jiwoo'nun kalbini vuran ok sayısı sonsuzluğa ulaşmıştı. Yanakları ise en sevdiği meyve olan çileğin rengini alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strawberry That Fell In Love | ChuuVes✔
FanfictionÇapkın geçinen Kim Jiwoo'nun âşık olması için üç saniye yetmişti.