6.BÖLÜM: "ÇUKUR"

242 13 58
                                    

Hayko Cepkin&Kubilay Aka- Gamzende ku çukur.

🍂

Çukura haps olmuş bir bedenden farksızdı ruhum. İstediğim her şeyin bir anlamı vardı, boş şeyler ilgimi çekmiyordu. Bir kadehin içinde şarabın dağıldığı gören gözlerim irkildi, kadehin cam parçaları etrafa saçıldı, kırmızı tüm ahengiyle bir tablo oluşturdu.

Ben Farah'tım.

Kadehin içinde ki şarah kadar narin.

Cam bardak kadar kırılgan.

Oluşan tablo kadar naif.

Elimde ki kitaba bir kez daha baktım, isimi değişikti bir o kadar da ilginç.

Efnan-ı iblis.

Duman'dan romantik şeyler bekliyordum. Şu an ise sanki korku kitabını elimde tutuyordum. Okumak ve okumamak arasında ki çizgiye kırdığım bardaklar bini aşmışken okumak istedim. Elime aldığım kitapla birlikte kasaya doğru adımladım, Duman'nın yanından ayrıldıktan sonra merak edip kitabını almak istemiştim. Aldım da, kalın bir kitaptı dokuz yüz küsür sayfaya sahipti. Bu kitabı okumak baya zamanımı alacaktı, zaten zaman boldu. Kasaya bıraktığım kitabı poşete koyarak bana uzatan kız;

"35 tl."

"Yuh! Altın mı alıyoruz alt tarafı kitap?"

Aslında bunları içimden söylemem gerekiyordu fakat teknik bir aksaklık olmuştu. Karşımda ki kız gülümseyerek konuştu;

"Benim elimde olan birşey değil."

Fazla uzatmadan cüzdanımdan çıkardığım parayı kıza uzatarak oradan ayrıldım. Duman beye bak sen, parayı kırıyor haberimiz yok. Umarım verdiğim paraya değerdi, havanın karardığı için etrafta ki insanlar biraz azalsada burası İstanbul'du gece hayat yeniden başlıyordu sanki. Telefonumun bilindik meledisi kulağıma dolduğunda çantamda ki telefona uzanarak ekrana baktım. Tanımadığım bir numaraydı ve tanımadığım numaraları hiç bir zaman açmazdım.

Telefonu açmayıp cebime yerleştirdiğimde tekrar çalmasıyla irkildim. Sinirle telefonu kulağıma götürdüm.

"Kardeşim anla işte açmıyorum."

"Aferin Bal göz. Bilmediğin numaraları açmaman en iyisi."

Duman.

Bu adam gerçekten ukalaydı.

"Hıh. Bende ne zaman Duman bey beni rahatsız edecek diye bekliyordum."

"Güzelim bu kesinlikle rahatsız etmek değil."

Gözlerimi devirerek konuştum, "Ne vardı Duman?"

"Hava çiseliyor. Şemsiyemi seninle paylaşabilirim."

Kaşlarımı çatarak, "Anlamadım?" Bir anda kesilen çiseyle şemsiyeye baktım sonra da sahibine. Telefonumu kapatıp cebime koyarak Duman'a döndüm.

"Ne işin var burada?"

"Geçiyordum gördüm, yanına gelmek istedim ve geldim."

Bu adam o kada naif ve kibardı ki yanında kabalığımdan utandım.

"Parka gidelim mi?"

Sorduğum soruyla gözlerini kıstı siyah gözleri bal renkli gözlerimle iç içe girdi.

"Gitmek istiyorsan gidelim."

Hayatımda ilk defa biri ben istediğim için bir şeyler yapıyordu.

BALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin