22.BÖLÜM: "KARALIĞIN BEKÇİSİ"

202 11 62
                                    

Kahraman Deniz- Suç Mahalli.

Beni tekrar sevdiğin gün kalbimin prangalarını sana açacağım. Zaten hissetmiyor musun? Prangalarımı kırıyorsun. Kırarakta severiz belki, belki hiç sevmeyiz, şimdi sevsem seni olur mu?

Sev ve gör. Kendi benliğimi çıkarıp senin parangalı kalbimin üzerine inşa ettim, orada öyle bir yara açtı ki sensizlikle sınandı. Karşımda uyuyan bir Duman ve Efnan'nın güzelliği karşında mest olurken hayran bir suratla onlara baktım. O kadar güzel duruyorlardı ki, buna bir isim bile koyamıyordum.

Belki de; Mutluluk kapımı çalıyordur.

Sence de açmanın zamanı gelmedi mi Duman? Belirsizliğin ruhumu kanattığı, kanımın oluk oluk aktığı tutkuyu kırmak istedim.

"Anne neden öyle bakıyorsun?"

Efnan'nın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Nasıl bakıyorum?"

"Düşünceli." Gülümseyerek; Yanına doğru adımlayarak kucağıma aldım.

"Hm, öyle mi?"

"Öyle." Duman'nın kıpırdanmasıyla bakışlarım ona çevrildi. Efnan kucağımdan Duman'a doğru atılarak onun kucağında yer edindi. "Günaydın benim güzel kızım."

Efnan'la çok iyi anlaşmışlardı. Bunu kıskanmıyor değildim ama bir yandan da hayranlık duymadan edemiyordum. Efnan ve Duman'nın birlikte şakalaşmalarını izlemeyerek mutfağa geçtim. Kanepede oturan Barbaros amcaya gülümseyerek; "Uyandılar, biraz sonra gelirler."

Barbaros amca başını sallayarak beni onayladı. Sabah erken saatlerde buraya gelmişti, Duman'nın tepkisini merak ediyordum. Ama beni affetmişti, ya da affetmek istemişti amcasına da aynı şeyi yapabilirdi. Duman ve Efnan salona girdiklerinde Duman'nın bakışları Barbaros amcanın üzerinde durakladı.

"Amca burada ne işin var?" Sesi hafif sert çıksa da Efnan yanında olduğu için çokta çıkışmak istemiyor gibi duruyordu.

"Duman; dışarıda konuşalım."

Barbaros amcanın sözüne karşı Duman, Efnan'nı koltuğun üzerine bırakarak dışarıya adımladı.

"Anne, anneannem gelecek mi?"

Kafamı olumlu anlamda sallayarak; "Evet, benim işe gitmem gerekli. Bugün sana o bakacak." Bu süreç içerisinde hiç affetmem dediğim annemi ise affetmiştim. Belki zor zamanlar geçirmiştik ama affetmiştim, tam olarak çok samimi olmasakta aramız çok kötü sayılmazdı. Üniversite sınavına girip kazanmıştım, sadece kendi işimi değil de annemin kafesiyle ilgileniyordum.

Kapının çalmasıyla kapıya doğru yönelerek kapıyı açtım. Annem gülümseyerek; "Duman mı gelmiş? Aşağıda gördüm." Kafamı olumlu anlamda sallayarak, "Evet geldi." Annem içeriye geçtiğinde Efnan yerinden kalkarak anneme koştu. "Annenane, biliyor musun babam geldi."

"Biliyorum tatlım."

"Anne ben çıkıyorum. Efnan sana emanet."

Beni onayladıktan sonra çantamı alarak dışarıya çıktım. Merdivenleri teker teker inerken Duman'nın da yukarı geldiğini fark ettim. "Nereye Bal?"

BALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin