Cihan Mürtezaoğlu-Bir beyaz orkide.
🍂
Ellerimin çatlak hizalarına tutulmuş beyaz yaprakların yosun tutması kaçınılmazdı. Yosun, suyla her çarpışında daha da ıslak ve yamalı bir hâl alıyordu. Kirletilmiş yosun sakinliğinden ödün vermeden keskin bir soğuğun eline bırakılmıştı. Bildiğim gerçekler burada son bulup burada başlamışken, gerçeklerle yüzleşmeye hazır değildim.
Duman Alezhisar.
Burada ne işi vardı? Tesadüf denen o elde tutulur gerçek gözüme çarparken bu kadarının fazla olduğunu düşündüm. Benliğimin keskin kıyıları karaya vururken omuzumda salınan kahverengi saçlarım uçuşurcasına bana meydan okuyordu. Dumanın keskin çehresi gözlerimin önüne serildiğinde bir kez daha tesadüfün gerçekliğine inanmadım.
"Bunun tesadüf olduðuna inanmamı bekleyemezsin."
Kelimeler dudaklarımdan dökülürken bakışları üzerimde oyalandı. "Tesadüf olduğunu kim söyledi ki?" Kendinden emin bir þekilde söyleyiği beni daha da sinirlendirirken Azat hocanın yanımıza geldiğini fark ettim.
"Demek tanıştınız, bende sizi tanıştıracaktım."
Tanıştırmak? Hani şu yabancı insanlara yapılan eylem.
"Maalesef tanıştık." Azat hoca kaşlarını çatarak bana bakarken, Duman dudaklarını kıvırarak baktı. Azat hoca durumu toparlamak adına, "Herneyse. Konuşmamız gereken konular var. İsterseniz odama geçelim."
Duman başını sallarken bende ayaklarıma komut vererek dans etmek üzere salona geçiyordum ki Azat hocanın keskin sesi beni durdu.
"Sen de geliyorsun Farah."
Elimle kendimi işaret ederek, "Ben mi?"
"Burada başka Farah mı var?"
Daha fazla konuşma gereği duymadan Azat hoca ve Duman'ı takip etmeye başladım. Azat hocanın odasına girdiğimizde; Azat hoca masasında, Duman ve ben ise karşılıklı olarak önünde oturmuştuk.
"Zaten tanıştığınız için tanışma faslını geçiyorum. Duman bey yeni kitabı için bir süre bu dans ortamını incelemek istiyor. Bu süreçte ona senin eşlik etmeni istiyorum."
Şaşkınlıkla Azat hocaya baktığımda gayet ciddi bir suretle bana bakıyordu.
"Hocam biliyorsunuz benim insanlarla iletişim kurmam biraz zor oluyor. Bence başka biri eşlik edebilir."
Konuşmayı başından beri dinleyen Duman, "İletişim kurmanı gerektirecek pek birşey olmayacak, sadece belirli zaman dilimlerinde bana eşlik edeceksin."
"Bunu başka biri de yapabilir."
"Ama ben seni seçtim."
Kaşlarımı çatarak ona baktığımda, Azat hocanın sesi yankılandı. "İtiraz istemiyorum Farah. Zaten bir süreliğine, ha birde bu süre içinde dans okulunda ki oda arkadaşında Duman olacak."
"Eh yuh ama!"
"Farah!"
Sinirlere Azat hocaya baktım. "Hocam bu biraz fazla değil mi? Ne olduğunu bilmediğim bir adamla aynı oda da kalmamı bekliyorsunuz."
"İkinizde yetişkin insanlarsınız. Sen on sekiz yaşındasın, Duman bey ise yirmi yedi yaşında. Bence yetişkinsiniz."
"Hayır, hocam kabul edemem."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL
Genç KurguBir intikâm oyunu aşka dönüşebilir miydi? ♤ O belirsizlikti. O bir Bal'a tutkundu. O merhamet ve şevkâtin vücut bulmuş haliydi. "Bal göz'üm. Benim güzel kızım..." Kapak tasarımı: @beyzanu1907 Yayınlanma tarihi: 25.03.2018