Edis- Buz Kırağı.
♤
1,5 yıl sonra.
Kuyunun dibinde ki tatlı su ağızda hoş bir tat bırakırdı. Öyle tatlı olurdu ki; Sanki daha önce su neymiş bilmiyormuşum gibi.
Öyle garip bir su. Öyle garip bir hayat.
Hayatımızın dört bir tarafından saldıran hain umutsuzluk, hayallerimizin içine sıçardı. Kanun böyleydi, bildiğimiz tüm klişeleri unutup yeni bir diyara yelken açmakta bundan ibaretti. İstanbul'un kokusu burnuma dolarken kaybettiklerim ve vazgeçtiklerim arasında ki küçük çizgide sıkışıp kalmıştım. Bugün İstanbul fazla kasvetliydi, kalbimin üzerinde ki bir yıllık ağırlık bugün üzerimden kalkmış gibiydi.
"Farah hanım Efnan uyudu. Çıkmam da bir sıkınca var mı?"
Bakışlarımı pencereden çekerek Elif'e yönlendirdim. Gülümseyerek, "Hayır Elif. Çıkabilirsin, iki akşamlar.
"İyi akşamlar."
Bakışlarım tekrar pencereyi buldu. Ardından yan tarafta bulunan Duman'nın fotoğrafını. Burukça gülümseyerek, elimi fotoğrafta gezdirdim. Duman gittikten sonra zor zamanlar geçirmiştim, yıkılmıştım. Yıkıldığım gibide ayağa kalkmıştım, kalkmak zorundaydım. İki canı taşıdığımı öğrendiğimde tekrar tutunmam için bir sebep olmuştu.
Efnan Alezhisar.
Minik kızım. Duman'nın haberi olmasını en başta istesemde sonradan vazgeçmiştim. Eğer öğrenseydi buraya gelecekti o kadar emeği boşa gitmiş olacaktı. Barbaros amca da bana saygı duyarak Duman'a bu konudan söz etmemişti. Bu süre içerisinde Barbaros amcanın bana çok yardımı dokunmuştu. Özellikle Duman'nın soyadını Efnan'nın almasını sağlanmasında çok yardım etmişti hakkını ödeyemezdim. Zilin sesi kulaklarıma dolduğunda hızlı bir şekilde kapıya yöneldim, Efnan yeni uyumuştu. Tekrar uyanmasını istemezdim. Kapıyı açtığımda karşımda bulunan bedenle gülümsedim.
"Hoş geldin, Barbaros amca."
Barbaros amcada gülümseyerek üzerinde paltoyu çıkardı. "Hoş buldum kızım." Salona doğru adımlayarak koltuklara oturduk. Duman gittikten sonra yeni evime taşınmıştım, Efnan ve benim rahat edebilmemiz için bu gerekliydi.
"Seninle konuşmak için geldim Farah."
Kaşlarım hafif çatıldı. "Hangi konuda."
"Efnan ve Duman konusunda." Biraz duraksadıktan sonra; "Efnan nerdeyse bir buçuk yaşında, artık öğrenme zamanı gelmedi mi?"
"Üstelik Efnan sürekli babasını soruyor. Daha ne kadar oyalayacaksın?"
"Bilmiyorum. Duman'nın tepkisinden de çekiniyorum." Elimi ağıran başıma götürerek ovaladım. "Artık söyleme zamanı geldi." Gerçek yüzüme çarptığında yutkunmakta zorlandım.
"Biliyorum, ama şu an değil. Hazır değilim."
Barbaros amca kafasını salladı. "Barbaros amca benim bir kaç işim var gece dönerim, o zaman kadar Efnan'nın yanında kalabilir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAL
Teen FictionBir intikâm oyunu aşka dönüşebilir miydi? ♤ O belirsizlikti. O bir Bal'a tutkundu. O merhamet ve şevkâtin vücut bulmuş haliydi. "Bal göz'üm. Benim güzel kızım..." Kapak tasarımı: @beyzanu1907 Yayınlanma tarihi: 25.03.2018