16.Bölüm

1.5K 60 20
                                    

Violetta'dan;

'Hablemos de una vez
yo te veo pero tu no ves
en esta historia todo esta al reves
no me importa esta vez voy por
ti

Hablemos de una vez
siempre cerca tuyo estare
aunque no me veas,mirame
no me importa vez,voy por
ti...'

Son provamızı da yapmıştık. Bir saat sonra, ödevimizi verecektik. Buradaki ilk ödevim olduğu için inanılmaz derecede heyecanlıydım. Aklımdan da kötü kötü senaryolar kuruyordum. Kesin sesime bir şey olacaktı, bende Ludmila'nın önünda küçük düşecektim! Kendimle beraber Tomás'ı da rezil edecektim. Belki de ödevden, ikimiz de kötünot alacaktık.

Tüm bu senaryoları kurmak iyi geliyordu aslında. Çünkü, Tomás'la bu şarkıyı söylerken, kendimden geçiyorum. Onun mavi gözlerine dalıp, León'u da unutuyorum. Sanki sadece o ve ben varmışız gibi. İşin tuhaf yanı da, León'la bu şarkıyı söylerken hiç hissetmedim Tomás'ta hissettiklerimi. Tuhaf ama gerçekti bu.

"Hazır mısın?" Tomás'ın sorusuyla kendime geldim. Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra, tekrar çalışabileceğimiz fikri geldi aklıma. Kendimi hazır hissetmiyordum henüz. Hiçbir şey tamam değil gibi geliyordu.

V: "Bir kez daha sylesek? Kendimi tam olarak hazır hissetmiyorum da."

Tomás gülümseyip, başını olumlu anlamda salladı. Gözlerimin içine bakarak, o hayran olduğum piyanoyu çalmaya başladı. Belki Tomás'a hayranımdır ama bilmiyorumdur, kim bilir?

Gözlerimi, Tomás'ın gözlerinden ayırmaksızın, bütün enerjimle nakarat bölümünü söylemeye başladım. Bir haftadır sevgili olduğumuz León'a karşı ister istemez soğuk davranıyordum bu şarkıyı söyleyince. León'la sevgili olduğumuza göre, en iyisi o'ydu ama neden böyle hissediyordum ki? Lara ve León'un aralarındaki samimiyette gözümden kaçmıyordu ayrıca. Lara'da anlayamadığım bir şeyler vardı. Sanki... León'dan hoşlanıyor gibiydi. Onun gözlerinin içine bakıyor oluşu da, cabası. Galiba bu ödevden sonra bir şeyler, eskisi gibi değildi artık.

Şarkı bittiğinde, çantamı aldım ve kapıya yöneldim ama León'u görmemle olduğum yere çakıldım. Kaşları çatık gibiydi. Bir bana, bir de Tomás'a bakıyordu. Tomás, León'la öpüştüğümüzü bilmiyordu. Bilmesini de ben istemiyordum. León'u da zor durduruyordum ayrıca.

V: "Sen... ne zamandır buradasın?"

Tomás gözlerini devirip, "Ondan korkuyor musun?! Kim ki o? İstediğinle, istediğini yapabilirsin. Daha sonradan 'ben demiştim' demek istemiyorum. Bu yüzden de şimdi söylüyorum; León, senin kişiliğini değiştiriyor Violetta," dedi. Ne kadar haklı olsa da bir şey söyleyemedim ve León'a doğru ilerledim. Burnundan soluyordu. Her an da, Tomás'a saldırabilirdi.

V: "Gidelim mi?"

"Bir dakika," deyip, Tomás'a doğru ilerledi. Kötü bir şey olmasından çok korkuyordum.

L: " 'Kim ki o?' diye sordun ya, söyleyeyim; Violetta'yla öpüşen ve onun sevgilisi olan kişi. Peki sen kimsin?"

Tomás bana bakıp, "Onun ilk aşkı," dedi. León'un yumruklarını sıktığını görebiliyordum. Sırf benim için de saldıramıyordu ona.

Yanıma gelip, "Gidiyoruz," dedi gür sesiyle. Sözünü ikiletmeden, elini tuttum. Son kez Tomás'a baktıktan sonra, peşinden yürümeye başladım. O kadar sinirliydi ki, elimi sıkıyordu. Bir hafta önce de kolumu sıkmıştı. Onu çok ama çok sevsem de, bana zarar veriyor oluşunu es geçemiyordum. Ben, onun mavisiydim. Maviye kötü davranılır mıydı? Böyle olduğu zamanlarda, mavi, laciverte dönüşürdü. Daha sonra da siyaha...

ღ GEÇMİŞİN İZLERİ-BAŞLANGIÇ ღ |1.KİTAP|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin