León'dan;
Sabah erkenden uyanıp, rüyamdaki yere gittim. Yolunu hiç görmesem de, kalbim götürmüştü beni oraya. Violetta'nın da orada olmasını öyle çok istiyordum ki... Ama bu olamazdı. İnsanların aynı rüyaları görmesi, çok zor olabilen bir şeydi. Bizim de başımıza gelmezdi.
Gitarımı daha da sıkı tutup, banka ilerledim. Düşündüğüm gibi Violetta yoktu. Beklemiyordum da zaten. İç sesim, buna inanmamı sağlamıştı.
Banktaki yerimi alınca, o şarkıyı çalmaya başladım.
'Podemos pintar, colores al alma,
Podemos gritar iee eê
Podemos volar, sin tener alas...
Ser la letra en mi canción,
Y tallarme en tu voz.'
Violetta'nın sesini duyduğum anda ona döndüm. Gülümseyen yüzüyle, bana bakıyordu. Sürpriz olmasını istediğim şarkıyı duymuştu. Bir de söylemişti!
L: "Sen... nereden biliyorsun?"
Omuz silkip, ağaca uzun uzun baktı. "Rüyamda, burada, bu şarkıyı söylediğimizi gördüm. Şarkının bütün sözlerini biliyorum."
Sürpriz olarak bestelediğimi söylemedim. Şarkıyı bilse de, bunu bilmemeliydi. İki haftacık dayanacaktı sadece. Sonra da herkesin önünde, birbirimize olan aşkımızı gösterecektik. Hayalimi -şimdi ki- gerçekleştirmek için elimden geleni yapacaktım.
L: "Otursana. Sana aldığım bir şeyi vereceğim."
Yanıma oturmadan önce, kaşlarını çattı. "Bana bir şeyler alma! Ben, sana bir şey almadan durunca ayıp oluyor."
L: "Mutlu olmuyor musun yani?"
V: "Çok mutlu oluyorum! Ama sana bir şey alamadığım için üzülüyorum."
L: "Mutlu oluyorsan, sorun yok demektir. Sen de bana alırsın, ödeşiriz."
V: "Peki. Bana ne aldın?"
Sırıtarak, cebimdeki hediye paketini çıkarttım ve Violetta'ya uzattım. Hevesli görünmemeye çalışarak, yavaşça aldı ama hayvancıl bir şekilde açtı.
Paketin içindeki yarım kalp şeklindeki anahtarlığı çıkarttı. Sevindiği yüzünden de belli oluyordu. Benim de kalp şeklinde, onun diğer yarısı olan kalp anahtarlığım vardı. İkimizin kullanacağı minik ama tatlı bir hediyeydi bu.
V: "Diğer yarısı sende mi?"
Cebimden anahtarlarımın takılı olduğu anahtarlığı çıkartıp, ona gösterdim. Sırada, buraya koyacağımız isim vardı. Rüyamdaki 'Aşk' ismi çok hoştu ama Violetta'nın ne isteyeceğini bilmiyordum. Bir an önce de, Studio'ya gitmemiz gerekiyordu.
L: "Violetta, buranın adı ne olsun?"
Hiç düşünmeden, "Aşk!" dedi. Demek, bunu da görmüştü rüyasında. İlk kez birisiyle aynı rüyayı görüyordum. Bu da inanılmaz güzeldi! Violetta'nın farklı olduğunu biliyordum zaten de, bu kadar farklı olacağını hiç tahmin etmemiştim.
L: "Daha sonra geliriz, 'Aşk'ımıza o zaman. Şimdi Studio'ya gitmemiz gerek."
V: "Gitmeden önce, son kez çalar mısın o şarkıyı?"
Sözleri bildiği için, kabul ettim ve çalmaya başladım. Bu sefer, bütün sözlerini beraber söylemiştik.
L: "Hadi gidelim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ღ GEÇMİŞİN İZLERİ-BAŞLANGIÇ ღ |1.KİTAP|
Romance"Hangi rengi seversin?" diye sordu beni izlerken. Soru biraz tuhaf gelmişti ama kendimle konuşuyormuş gibi, sebepleriyle beraber söylemeye başladım. Bir yandan da çiçekleri topluyordum. "Mavi. Mavi çok özel bir renk. Bir sürü anlamı var. Mesela; son...