1.2

507 53 64
                                    

Jenny Lind : Never Enough




TUTULAN VE BIRAKILAN NEFESLER










"Castiel beni öp!."



Meg güzel bir kızdı.



 Meg, korkusuz , akıllı , fazlasıyla cesur bir kızdı. Castiel'ın yüzünü avucuna almış dudaklarına bakıyordu. Castiel sonunda bu fırsatı eline geçirmişti işte. Karşısında hep o peri masallarındaki kız duruyordu. Dar görüşlü ailesinin ona dayattığı aşk hikayelerindeki ideal kız.



Castiel Meg'i öpmek istemiyordu.



Castiel , onunla aynı biyoloji sınıfında olan oğlana aşık olmuştu. Geceleri ıslak rüyalarında onu görüyor, rüyalarında onu öpüyordu. Meg pekala ideal olabilirdi ancak Castiel idealin dışındaydı. Castiel çaresizdi.



Koridorun ortasındaydılar ve bir kız onu sıkıştırıyordu. Normal bir erkek şu an cinsellikle alakalı hayal kuruyor olurdu ancak Casiel'ın ağlamasına ramak kalmıştı. Biraz -ailesinin deyimiyle- sulu göz olabilirdi. Evet ancak ağlamayacaktı. Kendini bir grup zorbaya rezil etmeyecekti.



"Onu öpsene gerizekalı ibne!"



"Şuna baksanıza!"



"Siktir oğlum, öp şu kızı!"



"Öpemez, çok yazık! Çünkü o bir ibne!"



Etraftaki kalabalık işe yaramaz cesaretlendirmelerini (!) haykırıyordu. Castiel o an yaşamak istemiyordu. Meg boğazını temizledi ve Castiel'in üzerindeki baskıyı daha da artırdı. Castiel o anda ölmek istiyordu. Geriledi ve sırtını arkasındaki koridor dolaplarından birine çarptı. Meg ellerini Castiel'in boynuna doladı.



"Sana beni öpmeni söylüyorsam, beni öpersin! Anlaşılmayacak kadar karmaşık değil!"



Meg, Castiel'in rızası olmadan dilini kullana kullana , piercinglerini devreye soka soka, Castiel'ı öptü ancak bu sadece basit bir öpücük değildi; bu bir tacizdi. İlk değildi ve son da olmayacaktı. Castiel öpücük boyunca ağladı. Sert çocuk olma zahmetine girişmeyecekti. Değildi çünkü.

Çiçekçi Dükkanı //DESTİELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin