Chris Isaak / Wicked Game
UZUN YOLCULUKLAR
Alarmımın çalmasıyla tembel dostum Bay Ruffs isyankar bir şekilde miyavladı. Alarmımı kapattım ve sıcak yatağımın tatlı kucağından çıkmamla yalın ayaklarım buz gibi zemini buldu. Soğuk , irkilmeme sebep oldu fakat bu uzun sürmedi . Biraz yerimde hareketsiz kaldıktan sonra Samandriel neşeli mırıltıları ve sevimli bebek sesleri ile beni onun yanına gitmem için ikna etti.
Onu kucağıma aldım ve öpüp başını okşadım. Yürümeyi biliyordu fakat ben ona kıyamadığımdan her yere onu kucaklayarak götürüyordum.
İlk durak banyoydu. Jody'den Samandriel'i yıkamasını isteyemezdim o yüzden onu hep ben yıkıyordum. Köpüklü ve neşeli geçen bir banyo faslı ardından küçük kardeşimi neşesinden alıkoydum ve onu giydirip evin en sıcak köşesi olan 'oyuncak kısmına' bıraktım.
Biliyordum ki çok geçmeden Jody buraya gelecekti ve beni evden kovacaktı. O yüzden hemen mutfağa gidip her zamanki ihtişamlı (!) kahvaltımı ettim. Mısır gevreğimi bitirir bitirmez Samandriel'in anlamsız kelimeleri salondan kulağımı doldururken giyindim ve gerekli kitaplarımı çantama doldurdum. Ardından Jody gelene kadar oturup Samandriel'in oyunlarına katılmaya başladım. Samandriel'e yemek hazırlayamadığım için o da Jody geldiğinde yemek yemeye alışmıştı.
Bay Ruffs ise her zamanki monotonumuzdan bıkmış bir şekilde mamasını yiyordu. Her şey sıradandı. Her şey basitti. Ailesini ve sevgilisini kaybeden acılı bir genç sadece.
Hayır.
Dünden beri hiçbir şey monoton değildi. Attığım her adımda bile çilleri, bronzlaşan teninde yeşil gözlerinin altında parlayan genci , Dean'i , düşünüyordum. Kendime Jimmy'e haksızlık ettiğimi defalarca söyledim ve kendimi uyardım. Ama bu hiçbir şeyi değiştirmiyordu.
Utançla dolu düşünceler aklımdan çıkmıyor , karnımdaki kelebekler kozalarından çıkıp da dans ediyorlardı.
Yumruğumu sıktım. Ve kendimi tekrar uyardım her ne kadar işe yaramayacağını bilsem de.
Çok şükür ki çok geçmeden kapı çaldı. Jody her zamanki gibi tam vaktinde gelmişti. Bu kadın adeta saatli bir iyilik meleğiydi. Koşarak kapıyı açtım ve Jody'i selamladım. Samandriel de Jody'nin gelmiş olduğunu anlamış olacak ki ayağa kalkmaya çalışıyordu.
"Umarım dün çok gecikmemişsindir Jody hala kötü hissediyorum." dedim suçlu bir yüz ifadesi takınarak yere bakarken.
"Ah hiç üzülme Castiel yeni şerif yardımcısı biraz işe yaramazlık yapmış o kadar." dedi ve beni geçiştirdi. Daha sonra bir şeyi hatırlamış gibi yüzü aydınlandı.
"Demek Dean Winchester ile tanıştın. Aslında bakarsan o haylaz dün buraya seni getirmemiş olsaydı karakola geç kalırdım." Jody kıkırdadı. Benim ise karnıma bir ağrı girdi. Onun adının anılması bana hep bunu yapıyordu. Şu ana kadar adını andığını duyduğum tek kişi ben olsam da.
![](https://img.wattpad.com/cover/134565899-288-k757277.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekçi Dükkanı //DESTİEL
FanfictionDean Winchester, sevgilisine çiçek almak için girdiği çiçekçide kararlarını ve cinsel seçimini sorgulamak zorunda kalır.