~1. BÖLÜM~

652 31 9
                                    

Medya; Arya
(Keyifli Okumalar)

Sonunda o sıkıcı yolculuk sona ermişti. Cezamı çekeceğim evin önüne gelmiştik. 14 ay boyunca burada duracaktım. Görevli arabadan inerek kapımı açtı. Evin önüne geldiğimizde bileğimdeki kelepçeyi çıkararak konuşmaya başladı.
"Biliyorsun ki evden çıkmayacaksın. Fakat bu evin bahçesi olduğu için sınır şu bahçe kapısına kadar olacak. Yani bahçede rahatlıkla gezebilirsin. Anladın mı?" diye sordu kafamı olumlu anlamda salladım. Ayağıma kelepçeyi taktıktan sonra arabasına bindi. Ne kadar rahatsız edici bir şey bu. Umarım suda bozulmaz. Araba gözden kaybolana kadar gidişini izledim.

Bu arada kendimden bahsedeyim. Ben Arya Palaz. 18 yaşındayım. İşlemediğim bir suç yüzünden ev hapsi yedim. Ailem beni küçükken terk etmiş. Beni teyzem büyüttü. 2 sene öncede vefat etti. Teyzem de ölünce okulu bıraktım. Evlerde çocuk bakıcılığı yapıyordum. Fakat son gittiğim ev hem beni hem hayatımı mahvetti. Neyse artık unutmam gerekiyordu.

Güneş batmak üzereydi. Eve girdim ve etrafı incelemeye başladım. Hiç de terk edilmişe benzemiyordu. Sanki uzun süredir kullanılıyormuş gibiydi. Odaları inceledim.

Valizimi ve çantamı alıp en büyük odaya geçtim. Bir dolap makyaj masası yatak ve yanında komodin vardı. Gayet güzeldi. Odaya siyah rengi hakimdi. Bir tek yatak bembeyazdı. Dolaba kıyafetlerimi yerleştirmek için açtığımda çok şaşırmıştım. Içi erkek kıyafeti doluydu. Bol siyah ve lacivert tişörtler, pantalonlar. Ne yani biri bu odayı kullanıyor muydu? 'Saçmalama Arya burası uzun süredir kullanılmıyor. Daha önce gelenler bırakmıştır' diye düşünüp hemen elbiseleri dolaptan aldım. Hepsini poşetleyerek bahçeye attım. Kendi elbiselerimi dolaba yerleştirdikten sonra duşa girdim.

Çıktıktan sonra rahat bir şeyler giyip salona geçtim. Salon ve mutfak birleşikti. Mutfağın tam ortasında küçük bir yemek masası vardı. Salonunda bir kısmı kitaplıktı. Kitaplığın hemen yanında pencere onun önünde de tek kişilik bir puf vardı. Kitaplığın bir bölümü film CD leri ile doluydu.
Mutfaktan birkaç yiyecek alarak salona geçtim. Elimdekileri sehpaya bırakarak. Filmleri incelemeye başladım. Çoğunlukla vampir filmleri vardı. Sonunda birini beğenerek DVD ye yerleştirdim. Işığı kapattım ve yiyeceklerimi alarak koltuğa yerleştim.

Uyandığımda film bitmişti. Koltuktan kalkıp ışığı açtım. Etrafı toparlayıp televizyonu kapattıktan sonra odama yöneldim. Fakat duyduğum sesle irkildim. Banyodan su sesi geliyordu. Biri duş mu alıyordu? Korkuyla ne yapacağımı bilemeden salona koştum. Mutfaktan bıçak alarak tekrar banyoya yöneldim. Fakat su sesi kesilmişti. Korkuyla kapıya vurdum.

"Kimse var mı?" cevap yoktu. Korkudan ölmek üzereydim ne yapacaktım şimdi ben. Tekrar kapıya vurdum. Bu sefer daha hızlıydı. "Kimse var mı dedim?" diye tekrarladım.

Korkuyla kapıyı açtım. Fakat kimse yoktu. Ya biri bana şaka yapıyordu ya da ben gaipten sesler duymaya başladım. Korku bedenimi tüm hızıyla kaplarken diğer odaları da kontrol ettim. Yine kimseyi bulamayınca derin bir nefes alıp odama girdim. Perdeleri çekip gece lambasını açtım. Her ihtimale karşı kapıyı kilitleyip yatağa girdim ve derin bir uykuya daldım.

Sabah uyandığımda saat 8 di. Kalkıp pencereyi açtım. Üzerimi değiştirip aşağı indim. Mutfaktan kahvaltılık bir şeyler bulup arka bahçedeki çardağa geçtim. Gayet güzel bir bahçesi vardı. Etraftaki çiçek kokuları insana huzur veriyordu. Bildiğim kadarıyla bu bahçeye bakan biri varmış. Ayda bir bakımını yapıyormuş. Kahvaltımı bitirdikten sonra tekrar eve geçtim. Hızlıca yediklerimi toparladım. Şimdi ne yapacaktım gerçekten çok sıkılmıştım. Salondaki kitaplığın yanında durdum. Kitapları inceleyip bir tane seçtim. Yumuşak pufa oturup okumaya başladım.

Kapının çalınmasıyla kafamı kitaptan kaldırdım. Kitabı masaya koyup kapıyı açtım. Karşımda kot tulumlu hasır şapkalı birisi vardı.

"Buyrun?" diye sordum merakla. Şaşırarak " Sen kimsin kızım? Ben Aral oğluma bakmıştım. " dedi. Yanlış gelmiş olmalıydı. "Burada Aral diye birisi yok. Sadece ben varım. " dedim. Adam inkar ederek
"Ama nasıl olur kızım ben yaklaşık bir senedir bu bahçeyle uğraşıyorum. Her geldiğimde de o çocuk burada oluyor. Sen emin misin onu tanımadığına?" diye sorunca birden ürperdim. Dün geceyi hatırlayınca bu evde benden başka birinin daha yaşadığını anladım. Ama kimdi? Kaç yaşındaydı? En önemlisi neden buradaydı? Bu sorulara cevap ararken karşımdaki adamın sesiyle kendime geldim.

"Neyse kızım sen içerden deponun anahtarını ver de ben işimi halledip gideyim. Merak etme yakında tanışırsınız Aral la." dedi bıyık altından gülerek. Kimdi bu Aral çok merak ediyordum. Kapının arkasındaki anahtar askılarına baktım. Hepsini alıp adama gösterdim. İçinden bir tanesini alıp arka tarafa doğru gitti. Bende eve girip koltuğa uzandım.

Şu Aral dediği kişiyi merak ediyordum. Oğlum dediğine göre genç olmalıydı. Belki yakışıklıdır. Olmasa bile bu evde tek kalmaktan bıkmıştım. Bir arkadaş iyi olabilirdi. Bunları düşünerek uykuya daldım.

Mutfaktan gelen seslerle uyandım. Koltukta doğrulup arkama baktım.

KARANLIKTA SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin