~13. BÖLÜM~

170 8 2
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
(Keyifli okumalar.)

ARAL

Yaklaşık bir haftadır buradayız. Akın amca hala bir haber yollamadı. Yeni evimize bir an önce gitmek istiyorum. Burası çok sıkıcı olmaya başladı. Hem Arya yı da doktor bir arkadaşıma götürmek istiyorum. Karnı normalden daha fazla büyüdü. Bu hiç normal değil. 
Sonunda eve gelmiştim. Yine avlanmaya çıkmıştım. Güneş batıyordu. Arya aynı yerindeydi. Dışarıdaki hamakta uyuyordu. Yanına gittim.
"Arya! Arya kalk hadi içeri geçelim."
Yattığı yerden doğruldu. Kollarından tutarak ona yardım ettim. İçeri geçip koltuğa oturduk.
"Sen ne zaman geldin?" diye sordu.
"Yeni geldim." diyerek elimi karnına götürdüm. Bu sefer garip hissettim.
"Ee hissedebiliyor musun bir şeyler?" dedi.
"Bilmiyorum bir şey farklı."
Tık... Tık... Tık...
Gülümseyerek Arya ya baktım.
"Oldu. Bu sefer hissettim. " dedim heyecanla. Tekrar odaklandım.
Tık Tık... Tık Tık...
"Ama bir dakika. Burda iki kalp atışı var."
Arya heyecanla
"Emin misin Aral? Benim kalbim olmasın."
"Hayır hayır. Son derece eminim. "
Arya iki elini birbirine çarpıp
"Yani ikiz mi?" diye sordu. Onaylarcasına başımı salladım. Heyecanla bana sarıldı.
"Ya Aral ikiz çocuğumuz olacak düşünsene." derken duraksadı. Sarılmayı bırakıp biraz uzaklaştı. Ne oldu ki şimdi buna.
"Pardon yani çocuklarım."
Ah yine aynı konu. Hiç vazgeçmeyecek sanırım. Aslına bakarsanız ben ayrılmayı pek düşünmüyorum. Fakat Arya'yı sinir etmek hoşuma gidiyor.
"Yine boşuna nefesini tüketiyorsun. O çocuklar vampir olacak. Sen bakabilecek misin onlara?"
"Evet neden bakamayayım?"
"Tabi canım nasıl besleyeceğini biliyor musun peki?"
"Ah! Bu da soru mu? Anne sütüyle tabii ki."
"Tahmin ettiğim gibi bilemedin. Bu yüzden yardımıma ihtiyacın var. Hatta yardım bile değil çocukları bana bırakacaksın. Ben de tıpış tıpış büyüteceğim."
"Öyle bir dünya yok Aral Bey! Bu çocukları benden ayrı ancak rüyanda görürsün. Hoş o da hiç olmayacak. Uyumadığın için onu bile göremeyeceksin." diyerek mutfağa gitti. Yine delirttim onu.

Televizyonu açarak birkaç kanal gezdim. Bu sırada Arya odaya geçti. O uyuyunca ben de yanına gittim. Yatağın diğer ucuna yatarak ellerimi beline doladım. Bebeklerim. Kalp atışları hala hissediliyor. Çok garip bir duygu. Kelimelerle anlatılması imkansız. Acaba cinsiyetleri ne? Bir kız bir erkek olsa ne güzel olurdu. Aman canım benim için fark etmez bir an önce buradan kurtulup doktora gidelim. O zaman göreceğiz sizi.

ARYA

Yine monoton bir günün akşamı Aral ile oturmuş film izliyorduk. Tam o sırada kapı çaldı. Korkuyla Aral'a baktım. Yerinden kalkarak kapıya yöneldi.
"Aral." dedim peşinden. Bana döndü. "Açmasan mı?"
"Saçmalama Arya. Bakalım bir ilk önce kim gelmiş." 
Kapının deliğinden kim olduğuna baktı. Derin bir nefes alarak
"Bak Akın amca gelmiş."dedi kapıyı açarak.
Akın amcanın ve adını Uğur olarak hatırladığım geçenki çocuğun içeri girmesini bekledi. Ardından kapıyı kapatarak kilitledi. Onları görünce ben de ayağa kalktım tabii. Akın amca bana sarılarak
"Arya karnın ne kadar da büyümüş." dedi. Elini karnıma götürüp bir süre bekledi.
"İkiz mi olacak yoksa?" dedi. Ben de gülümseyerek "Evet Akın amca öyle olacak. Çok mutluyum ikiz olacağı için."
"Tabii tabi mutlu olunmaz mı böyle bir durumda. Eminim Aral'da aynı fikirdedir."
Aral oturduğu yerden cevap verdi.
"Tabii ki mutluyum da Arya hanımın başka planları var. Kendi başına büyütecekmiş benden ayrı."
Akın amca gülerek
"Olur mu canım öyle şey. Çocuğun yeri anne ve babasının yanıdır değil mi?"
Aslında doğru söylüyordu.
"Neyse buraya geliş nedenimizden bahsedelim biraz da. Şimdi çocuklar yeni evi ayarladık ama şehir dışında bir yer. Araba hazır. Siz de hazırlanın bir an önce yola çıkalım."
"Şehirdışı mı?" diye sordum. Akın amca başıyla onayladı. Aral da şaşırmış görünüyordu. Sanırım evin şehir dışında olacağını düşünmüyordu.
"Hazırlanalım o zaman." diyerek odaya yöneldim.
*              *             *
Her şeyi bagaja yerleştirdikten sonra arabaya geçtik. Burayı özleyecektim. Az sürede kalsak güzel bir evdi. Umarım gideceğimiz ev daha konforludur ve en önemlisi birden fazla odası vardır. Her sabah Aral'la uyanmaktan bıkmıştım. Başımı cama yasladım. Yine yeniden yolculuk. Elimi karnıma götürdüm. Çok hareketlilerdi. Tekme attıklarını hissediyordum. Kendi kendime güldüm. Aral beni fark etmiş olacak ki "Ne oldu?" diye sordu.
"Hiç. Hiçbir şey. Sadece hareket ediyorlar." dedim. O da güldü. Elini karnıma getirdi. Bir süre sonra o da hissetmiş olacak ki gülümsedi. Karnıma yaklaşarak
"Şşş rahat durun bakalım. Uyuyun hadi." dedi.
Sanki çocuklar senin sözünü dinleyecek diyecekken gerçekten durdular. Şaşkınlıkla Aral'a baktım. "Seni duyup hissedebilirler. İstersen sen de dene." dedi. Tamam deneyelim.
"Bebeklerim benim. Sizi çok seviyorum ve dört gözle bekliyorum. Uslu durun ve çabuk gelmeye çalışın. Tamam mı? Çünkü bu karın annenize pek yakışmıyor." Aral son lafıma gülerek cevap verdi
"Sanki diğer türlü çok iyiydin de."
"O ne demek şimdi ya? İyiydim tabii kötü olduğun için mi.. konuşturma beni çocukların önünde." diyerek ellerimi önümde birleştirdim.
"Tamam tamam kızma hemen bir şey demedim."dedi Aral. Hala gülüyordu. Birşey demeden yola bakmaya devam ettim. 'Görüyorsunuz değil mi pis babanızı. Her zaman sinir ediyor beni. Bir an önce gelin de beni babanıza karşı koruyun. Ben tek kalıyorum böyle.'
Gözlerimi yumdum ve kendimi uykuya teslim ettim.
*               *           *  

Uyandığımda kendimi Aral a  sarılırken buldum. Omuzunda yatıyordum. Kafamı yukarı kaldırdığımda Aral ile göz göze geldim.
"Yerin rahat mı bari?" diye sordu. Doğrularak
"Hayır canım rahat edemediğim için uyandım zaten." dedim.
"Dün geceden beri yeni mi anladın rahatsız olduğunu?" dedi. İnanmıyorum ya. Tüm gece böyle mi uyumuşum yani. Bir şey demeden cam tarafına döndüm. Güneş yeni doğuyordu. Akın amcaya dönerek "Mola verebileceğimiz bir yer var mı?" diye sordum.
"İlerideki benzinliğe gideriz kızım merak etme."
"Tamam." diyerek arkama yaslandım. Bebeklerimde uyanmış olmalı. Yine çok hareketliler. Elimi karnıma götürdüm.
'Günaydın kuzularım.' dedim içimden.
Aral da elini karnıma getirdi.  O an göz göze geldik. Gerçekten iyi bir baba olabilecek mi acaba? Aman olsa bile bu yaptıklarından sonra onu affedemem. Keşke başka şartlarda tanışmış olsaydık. Her şeye baştan başlayabilsek güzel olurdu.
'Ne dersiniz bebeklerin babanıza bir şans vermeli miyim ha?' diye düşündüğüm an karnıma hızlı bir tekme atıldı.
"Ayy! Bu neydi şimdi?" dedim yüzümü buruşturarak.
"Bilmem. Sinirlenmiş olmalı. Ne düşünüyordun?" diye sordu Aral.
"Vampir değil misin? Oku zihnimi."
"Sen henüz buna izin vermedin Arya."
"O ne demek?"
"Ben sadece benim bilmemi istediğin düşüncelerini okuyabilirim."
"Hmm. Anladım. Yani eve davet gibi bir şey seni zihnimde davet etmem gerekiyor. Öyle mi?
"Evet doğru mantık. Ama o eve davet sadece filmlerde olur. Gerçek hayatta olmaz yani. Hadi söyle şimdi ne düşünüyordun?
"Sana ikinci bir şans versem mi diye düşünüyordum. Ama çocuğun sana çok kızgın baksana." dedim.
"Birincisi o bana değil sana kızgındır. İkincisi senden şans isteyen olmadı." "Birincisi bana kızgın olması için bir sebebi yok. İkincisi bende şans vermeyi düşünmüyordum zaten."
Akın amca aramıza girerek "Lafınızı kesiyorum ama benzinliğe geldik." Camdan baktığımda yine aynı benzinlik olduğunu gördüm. Hayır ya! Buradaki kadın resmen asılıyor Aral'a. Neyse artık bir şeyi belli etmeden korumalıyım Aral'ı.
Aral'a döndüğümde o da kasaya doğru bakıyordu. Anlaşılan gözü o kızı arıyor. Neyse canım banane. Aslında Aral'ı kıskanmıyorum ama benim yanımda özellikle çocukların önünde başka kızlarla fingirdeşmesi zoruma gidiyor. Ben onun çocuklarının annesiyim ne de olsa. Ben birkaç şey seçtikten sonra kasaya yönelik. Aral "Ben ödemeyi hallederim. Zaman kaybetmeyelim. Sen de lavaboya git. Yola çıkalım bir an önce." dedi.
"İyi o zaman gideyim ben. Arabada buluşuruz." diyerek kapıya yürüdüm. Lavaboda işimi halledip arabaya geçtim. Aral da oradaydı. Elinden poşetleri alarak aldıklarımızı yemeye başladım. Bu sırada çoktan yola koyulmuştuk. Aral a dönerek
Keşke biraz daha tatlı şeyler alsaydık. Çok seviyorlar tatlıyı."
"Bir dahakine daha fazla alırız. Hatta markette gitmeyiz bu sefer yemek yeriz bir yerde olur mu?"
"Anlaştık." diyerek önüme döndüm.

KARANLIKTA SAKLIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin