Elif Gibi Dik

4- Filistin.

Bazı imtihanlar vardır ki,görüp şükretmek lazım.En çok da dua etmek lazım.

Şimdilerde ise Filistin yitmiş bitmiş durumda.Dünya onlara düşmanmış gibi davransa da Allah onlarla.Bir de bizim dualarımız onlarla.

Hira'nın iştahının açılması sonucu kendimi bir süper markette buldum.Şimdi de peşinden ilerlerken Filistin'in katledilen çocuklarını düşünüyordum, ta ki kolaya el atana kadar.

-Hira!Daha ne kadar konuşacağız?İsrail markalarını satın almak yoktu hani?

-Tamam da... Neyse tamam doğrusun abla.Hadi başka bir şey alalım.

Alışveriş işlerinin ardıdan bizim evin kapısına dayandık.

Hira'yla liseye başlayacağımız yaz tanışmıştık ve birkaç ay bu kardeşlikten öte olan ilişkinin başlaması için yeterliydi.Söz vermiştik birbirimizi bırakmayacağımıza, hala da zimmetliyiz.Asıl düşüncelerim gerçek dostluğun bizimki gibi olması gerektiğinden yana.Birbirimizi ergenlik döneminde tanımanın verdiği kişilik arayışında birbirimize o kadar yardımcı olduk.Farklı fikirler,duygular birbirini tamamladı.

Çok zor dönemler de atlattık beraber.Büyük imtihanlardan geçtik.Lise 2'de Hira'nın beyninde tümör olduğu teşhisi kondu.

Hayatımın dedemin ölümünden sonraki en zor dönemleriydi.Dönem desem de yaşadığımız vakitler bizim için asırdı.Hele ameliyat günü Hira'nın bana yaptığı konuşmayı hiç unutmam;

"Hakkını helal et Elif.Senin kadar güçlü değilim biliyorum ama,olmamalı.Yani ölmemeliyim,böyle günahkarken çıkamam ki karşısına.Allah'ım n'olur şimdi değil değil mi?Yüzüm yok sana gelmeye.Elif dua et n'olur.Annem fenalaşmış,eğer,eğer bana bir şey olursa hani hakkını helal etsin tamam mı?Sen de et Elif.Seni çok seviyorum.Anneme de söyle onu çok seviyorum.Ben...girdiğim imtihandan salim çıkamazsam eğer annemi sakın yalnız bırakma tamam mı?Söz mü?"

Ah!Ne zor günlerdi de çok şükür atlattık.

Zaten Hira o zor vakitlerde ölümün her an gelebildiğini yaşayarak öğrenince kapandı.İslam'a bağlılığı çok yüksek bir artış gösterdi.

Bizim okula gelmeyişimiz,durumdan dolayı devamsızlıkların yazılmaması olayları falan.Okul bizi böyle tanımıştı.

Beynim yine geçmişi yad ederek vakit geçirdikten sonra Hira'yı yolcu ettim.

********

Kitap sayfaları benim için besin olma konumuna geldiğinde ders çalışmaktan vazgeçip mutfağa geçebilmiştim.

Karpuz,peynir,ekmek.Üç lezzatörle laptopu elime aldım.

Ve gözlerimin bakmaması,beynimin düşünmemesi gereken turuncu mahluğun twitterına bakma gereği duydum,ben değil kalbim duydu.Klavyede parmaklarım işlev göstermeye başladı ve buldum.Yusuf Safkan.

En son attığı twet;

"Kalp,eşini ilk gördüğü vakit hisseder,demişlerdi.Belki de doğrudur.Kim bilir?"

"Vay beh!" çektim bir.Tekrar okudum sonra.Yusuf'un yeni filizlenen aşkının doğurduğu bu cümle,o aşkın geleceğinin var olduğunun bir göstergesiydi.Fotoğraflarına bakmadan kapatıvermiştim profilini.

Daha sonra youtube hesabıma girdim,bir yeni bildirimi açtığımda en son konuştuğum ateist arkadaşa bir yenisi daha eklendiğini görmüştüm.Yazdığı yorumda uslübu güzel konuşmuş ancak söylediklerinin son kısmına çok takılmıştım.

"Cahil Müslümanlarla Cennette bir arada olacağıma benim gibi insanlarla Cehennemde kalırım daha iyi."

Bu nedir arkadaşım,bu kadar mı Cehennem gözünüzde küçük?Rabbim hidayet versin diyerek yazmaya başladım ki babam seslenmeye başladı.

"Bir dakika!" sözcüğünü zaman kazanmak için birkaç kere kullanmamın ardından babamın en sert ses tonu kulaklarımda yol aldı.

Hızlıca yerimden kalkışım ve koşuşum ardından annemle babamın yanına ulaştım.Ah,bağırma anne!

"Ben interneti keseceğim,oh olacak sana Elif!"

"Kızım senin bu sene sınavın yok mu neyin bilgisayarı bu?"

Annem "Neyin kafası bu?" diye sözü bitirecek diye ödüm kopmadı değil.

"Ya vallahi boş şeylerle uğraşmıyorum,insanlara yardım etmeye çalışıyorum."

İkisi de bana kaşları havada bakarken açıklama yapma gereği duydum;

"İnternette bir videoya yorum yapmıştı ateistler,bir Müslüman ağabeyle konuşuyorlardı.Bende dayanamadım sorduğu sorulara cevap verme gereği duydum.İşte onlar soru soruyor ben bildiğimi yazıyorum bilmediğimi araştırıyorum."

Babamın kaşları öyle bir hal aldı ki elindeki çay bardağını hışımla masaya koydu.Masadan çıkan ses babamın sesine fon olmuştu.

"Sana mı düştü elalemin herifine cevap vermek!Elif deli mi edeceksin sen beni?"

Babam gibi uysal bir adamın bana bu denli bağırması kalp kırıkları ortaya çıkartırken sustum.Annem de babamın nadir sinirlenmelerinde babam gibi nadir şekilde susardı.

Babama karşı gelmemek için kendimi zor tuttuğum dakikalardan sonra annemle yan eve,dayıcığıma,geçtik.

Dayımla ilişkimiz baya kuvvetlidir.Dayım bana çok yardımcı olmuştur tasavvuf konusunda.Tesettüre girme konusunda da öncülük edenlerden biriydi.Aslında keşke benimle ilgilendiği kadar kendi oğullarıyla da ilgilenseydi...

Akşam çayının tekrarını onlarda yaparken annem babamın bana sinirlendiği olayı yine dile getirdi.Ki dayımdan korkan biriyimdir.Anlattı da anlattı annem,arada ben lafa daldım.En sonunda dayım biraz bekledi ve;

"Sen kimseyi dinleme sevgilim,konuş,araştır,öğren.Kimse sana engel olamaz." Dedi.

Budur beh!Dayı dediğin böyle olmalı.

*************

Babamla kavgamızın,hayır tartışmamızın ardından tam bir hafta geçmişti ve babam bana soğuk davranıyordu.Birkaç defa özür dileyişlerime tepki vermedi ve bende zorlamadım.Adam küstü mü tam küsüyor ne yapayım?

Ona bir sürpriz hazırlayıp gönlünü alma kararı aldım.Bugün dershane de yoktu yani vakit bol.Aslında Perşembe günlerini severdim,çok severdim.Eee ben doğmuşum tabi seveceğim.Olmayan egom da ortaya çıkmışken Hira'ya döndüm.

"Ben bugünü niye seviyorum?"

"Cuma günü habercisi olduğu için?"

"Ha-yır."

"Oo bir şey diyeceğim 'Ben egoist miyim?' diyeceksin."

"De de demeyeceğim." Dedim gülerek.

"Sen Perşembe günü doğdun da on..." Hira sözünü bitiremeden tarih hocasının ikazını yemiştik.

Okulun sonunda örtü merasimi nedeniyle geç çıkanlar arasında olduğumuzdan kimse kalmamıştı neredeyse.Yürürken aklıma yeni gelen Yusuf'un bugün okula gelmemiş olmasıydı.Bir haftadır ilk günlerdeki duygu karmaşası yaşamıyordum.

Büyük ihtimalle dualarım kabul olmuştu.

Ve süt kardeşçiğim de Salı günü gelecekti ama önümüzdeki salıya erteledi.Aslında işime gelmedi değil hani.Babam bana küsken izin alamazdım.

Şimdi babam gelene kadar ne sürpriz hazırlayacağımı düşünen beynimi yalnız bıraktım ve kulaklıkları kulağıma taktım.Arada bir türkçe ilahi de dinlemek lazım.

Bir de Filistin'e dua etmek lazım. 

Filistin' dua.

Arakan'a dua.

Suriye'ye dua.

Mısır'a dua.

Doğu Türkistan'a dua.

Bosna'ya dua.

ÜMMET'E DUA!