9- Yobaz.

28K 1.7K 151
                                    

*Videoyu izleyin inşaAllah; bizim ablalarımız böyle eziyet gördüler, başlarındaki Allah'ın ayeti için! Biz onların bu dava uğruna feda ettikleri her şeye rağmen örtüyü oyuncak etmişiz. Allah affetsin, ablalar hakkını helal etsin.

Onlar örtü özgürlüğü için savaşmışken biz bunu yanlış anlayıp boynumuzu açıyor,saçımızı gösteriyoruz.Çok büyük yanlış yapıyoruz!

Vee buyrun yeni bölüm. :) 

Yusuf'tan;

Eve geldiğimde kendini kasmaktan yorulmuş beynimle birlikte yatağa uzandım.Bugün olanlar film şeridinden çok bir dizi bölümü gibi beynimden gözümün önüne yansıyordu.Sanki videoyu hızlatır gibi Elif'in;

"Dua et yeter." dediği,güzel gönlünü önüme serdiği cümleyi beynime anons ettim.

O an Elif'e vermek istediğim cevap gülümsemekten ziyade;

"Zaten hep duacınım." demekti,ama olmadı.

Elif'in defteri baş ucumdaki komidinin üzerinde duruyordu.Büyük ihtimalle ders notlarını aldığı bir defterdi çünkü boyutu biraz küçüktü.Elime aldım,arkasını döndürdüm ve tekrar önünü,tekrar,tekrar.Açıp baksam?Yarın söylerdim ve helallik isterdim.Zaten günlük gibi bir şey olduğunu anladığım an kapatırım,ki bence Elif günlük tutacak bir ruha sahip değil.Günlük biraz basit kaçardı bence onun için.Fikirleri veya duyguları kağıtla kaleme dökülecek kadar naif olsa da bu bir günlük şeklinde olmazdı bence.

Doğruldum yerimden,sırtımı yatağın başlığına dayadım ve defterin ön kapağını sıkan lastiği arka tarafa ittirdim.

İlk sayfasında sayfanın tam ortasını kaplayacak şekilde Arapça "Elif" yazıyordu.Dudaklarım benden habersizce kıvrıldığında sayfayı çevirdim.Okuduğum sadece dört satır beynime kazınırken birkaç defa okudum.

"Ben seni öyle sevdim ki!

Siyah kadar derin,

Mavi kadar sonsuz,

Sen kadar imkansız."

Nasıl güzel duygulara sahipti ki yazdı bunu.Hangi acımasız bu kadar canını yakmıştı?Birine karşı hisler besliyordu ve ben tutup onunla gelecek hayalleri kuruyordum.

Sonra aklıma bunları bir yerlerden görüp,beğendiği için,deftere yazabileceği aklıma geldi.Olabilir miydi?Olabilirdi.

Diğer sayfaya geçtiğimde de yine şaşırmıştım ama bu sefer boğazıma bir yumru oturduğunu hissettim.

"Benim mutluluğum;

Senin her nefesin,

Her kalp atışın."

Ah,cidden birini sevmişti.Elif böyle sözleri yazacak da ne yapacaktı?Kendi duygularını dökmüştü;belki Elif o an yazarak rahatlamıştı ama ben şu anda diğer sayfayı çevirmeye korkuyordum.

Ama çevirdim.Çevirmez olaydım.

"Canımın acısı;

Bu gün de canımı çok acıttın."

Kim,kim bu denli gönlünü deşmişti?Kim seni hak etmemişti Elif?

Diğer sayfayı çevirmeye yüz kalmamıştı artık.Zaten aşkını döktüğü kağıtları okuyarak yeterince özeline girmiştim.Ama bedelini hala boğazımda duran yumruyla ödüyordum.

Gri defteri soğukkanlılıkla eski yerine koydum.Daha önce yaşadığım gibiydi;yapboz tamamlanmıştı ama sanki şu anda onu fotoğraf çıktısı olarak alıyordum.Elif'in bir başkasını bu denli şeyler yazacak şekilde sevmesi kalbimde daha önce hiç hissetmediğim şekilde acı bırakıyordu.

Elif Gibi DikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin