24- Rüya.

34.8K 1.6K 301
                                    

Bölüm parçası:Neşet Ertaş - Gönül Dağı

İthaf;@GizemYaz'a.Geçen bölüm doğum günü idi.Geçmiş doğum günün kutlu olsun,daimi yorumcum seni. :')

Not:Bu bölüm Dr.Civanım hikayesiyle ortak bölümdür:Kafe sahnesi.(Hikaye çok güzel okumanız itinayla tavsiye edilir.)

"Nasıl ya?Nasıl,nasıl?Nasıl yaptım oğlum!" Ah,delireceğim şimdi.Koltuğa tekrar geri oturup başımı iki elimin arasına aldım.Delirmek üzereydim,nasıl oluyordu da böyle karşısına geçip bağırıyordum.Daha bir buçuk ay önce o sabah bana o mesajı gönderdiğinde kalbimin sesini kulaklarımda işitmiştim.

"Söz veriyorum,Yusuf." Ah.

Bir buçuk ayda sadece birkaç kere konuşmuştuk,ki zaten öyle olması gerekiyordu.Ama nasıl kontrolsüzce bir sinir hakim oldu ki bana gidip karşısına geçtim,üstelik fazla...fazlaydım işte.

"Karşında hala sana haram olan bir kızla konuştuğunu unutma." O an beni durdurması gereken cümleleri şimdi sadece beynimi kemirmekle meşguldüler.Rabb'im!Yardım et,ne olur.Şimdi ne hale soktum onu kim bilir?Yanımdaki yastığı alıp Ahmet'in kafasına attım.

"Bir şey söylesene."

"Sana en az Elif kadar sinirliyim Yusuf.Sinirlenip Elif'in karşısına çıkmak ne demek?"

"Çok sağ ol."

"Ağzını burnunu kıracağım bak.Düşün taşın,bir şey bul.Zaten haramı helali unutup geçmişsin kızın karşısına." Gerçekleri tek tek yüzüme fırlatıyordu,bir o kadar canımı yakıyordu o gerçekler.Çok haklıydı ama ne yapacağımı hiç bilmiyordum.Ellerimle yüzümü sıvazladıktan sonra derin bir nefes aldım.

"Abi ben nasıl o sözleri söyledim anlamıyorum ama.Sanki içime biri girmiş beni yönetmiş gibi."

"Şeytan olmasın o seni yöneten." Peki beni şeytana uymaya bu kadar iten neydi?

"Hem ne ara sen onu açık açık kıskanacak kadar yakınlaştınız?Yok yanlış oldu,pardon.Siz hala birbirinize haramsınız,duygularınızı açık açık belli etmeniz ne kadar doğru kardeşim?"

"Değil ki." Dedim duraksamazca. "Elif zaten sanki hiçbir şey değişmemiş gibi davranıyor.Sadece gönüllerimiz birbirine bağlı yani.Ama işte ben... Bilmiyorum Ahmet,neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum." Gözlerime baktı,kaşlarım çatmaktan ağrımıştı.Kendime o kadar kızıyordum ki uzun süredir bu kadar yıpranmış hissetmiyordum.Onun kalbi bana emanetti oysa,ben tutup kırmıştım.Mevla'm!

Ahmet yerinden kalkıp önümde durdu ve elini uzattı, "Kalk git bir abdest al,öğlen okunacak."

* * * * *

Özlemek mi ağır basıyor vicdan azabı mı bilemedim,ama ikisi birden bana baya ağır basıyor.Elif'i kırmak ve iki gündür bunun verdiği azapla yaşamak,kafamı doğru düzgün hiçbir şeye veremememin nedeni.

Siyah ceketi üstüme alıp odadan çıktım,ders saatleri olduğundan herkes kampüsteydi.Sessiz koridoru geçip dik merdivenlere geldiğimde duraksadım,çıkarken masada bir zarf vardı değil mi?Odaya geri döndüğümde zarfı elime aldım,gerçekten banaydı."Yusuf'a" yazıyordu arkasında,yazıdan tanıma imkanım yoktu belki ama biliyordum kimin yazdığını.Bana mektup bırakacak tek bir kişi vardı hayatımda.Ranzanın altına geçip oturdum,daha zarfı açmadan içeri Safa girdi,oda arkadaşlarımdan.Gülümseyerek selam verdikten sonra gözleri ben de oyalandı,ceketini çıkarırken telefonundan bir şeyler yaptı ve Neşet Ertaş çalmaya başladı.

"Hayırdır?" dedim,güldü.

"Sana ortam yapıyorum." Ben ona bakmaya devam edince bir kez daha güldü. "Mektup okuyacaksın oğlum,ortam yapıyorum işte.Arkada fonla okuyacaksın."

Elif Gibi DikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin