21- Ya Sabr.

24.7K 1.4K 227
                                    

Playlist: Çağrı filmi müziği/Ney hali

Bu bölüm kapağımızı yapan Pinktacticc'e ithaf.Ellerine sağlık,teşekkür ederim tekrar. :)

Günler çabuk geçiyordu ve biz nisanın ortasına gelmiştik bile.Kutlu Doğum haftasıydı bu hafta,elhamdülillah.Efendiler Efendisinin doğduğu haftaydı;doğduğu,nurunu ümmetine saçtığı haftaydı.En güzel sevgilinin en çok anıldığı haftaydı.

O yüzdendir ki şimdi elimde bir zikirmatik dershaneden eve dönüyordum.Efendimiz’e, sallallahu aleyhi ve selem,salat-u selam getiriyordum.

Bugün Hira’ya gitmeyecektim çünkü bir haftadır yanından ayrılmıyordum.En sonunda annem isyan bayraklarını çekip “Arada eve de uğra istersen.” Diye sitem etmişti.Sağ olsun bu stresli dönem hatırına bazı şeylere sabır göstermişti ama tabi herkesin bir sınırı vardı,annem de sınırı çizmişti.

Kulaklarıma bir uçak sesi dolarken kafamı kaldırdım.Gökyüzünde yere az mesafeyle bir F16 süzülüyordu.Çiğli’nin kötü yanlarından biri hava harp okulunun burada olması ve uçak seslerinin hiç kesilmemesiydi.Aslında uçakları seviyordum,kuşların özgürlüğünü bir nevi insanlara tattırıyordu ama baş ağrıtacak derecede sesleri var olunca katlanmak zor geliyordu.

Bir uçak daha gökyüzüne izini bırakarak üzerimden geçmesinin hemen ardından evin sokağına döndüm.Bugünü anneme ayıracağım dersem yalan olmazdı,uykumdan fedakarlık eder günlük  soru sayımı tamamlardım ama annemle vakit geçirmeliydim.

Kapıyı tıklattıktan sonra beklemeye başladım.Anahtarla açmayı pek sevmiyordum,bir insanın bana güler yüzle kapı açma gibi bir olanağım varken neden anahtarı tercih edeyim ki?

Annem düşüncelerimin somut hali olarak kapıyı açınca yanaklarını sulu sulu öptüm.

“Selamün aleyküm annem.” Dedim ve boynuna sarıldım,cidden özlemiştim.Boynuna da minik bir öpücük kondurup geri çekildim.

“Aleyküm selam kızım.” Deyip annem de öpücüklerime sulu olmayan bir karşılık verdi.Annem mutfağa geçerken ben odama geçtim,üstümü değiştirmek için.Üstüme rahat bir şeyler geçirdikten sonra saçlarımı örüp üzerine turkuaz bir örtü örttüm.

Örtünün uçlarını ensemde birleştirdim ve mutfağa annemin doğradığı salatalıklara doğru adımlamaya başladım.Bir tanesini ağzıma atınca annem kaşlarını çatarak bana baktı.

“Evlenince kocana,çocuklarına yemek kalmayacak;bu gidişle hepsini sen  yiyeceksin.”

Azarlar tondaki sesine kıkırdadım.

“Merak etme annecim,hiç olmazsa sana bırakırım ben.” Deyip göz kırpınca yüzünü buruşturdu.Daha sonra bakışlarını tekrar yüzüme çevirdi.

“Neden evde başını örtüyorsun kızım?” Bilmem ki,seviyordum.Örtünün başımda durmasını bile seviyordum.

“Bilmem,hiç çıkarasım gelmiyor ki.” Dedim ve gülümsedim.Annem anlamamış bakışlarını bana yollayıp buzdolabına yöneldi.O buzdolabını karıştırırken ben de arkamda kalan sandalyeye oturdum.

Annem buzdolabında biraz daha oyalandıktan sonra kafasını bana çevirdi.

“Oturmasana hemen.” Dedi salatayı yaptığı tezgahı göstererek.Ben ağır hareketlerle yerimden kalkarken hala anneme bakıyordum.

“Domates yok;sen şimdi on saate başını örtüp giyineceksin falan,çok iş.Ben markete gidip geleceğim hemen.”

Tamam der gibi kafamı sallayınca dolabı kapatıp mutfaktan çıktı.Hayır anlamıyorum,niye her cümlende bana laf sokuşturuyorsun anne?”Beni beğenmiyor musun?” deyip Gaffur triplerine girerdim ama hiç halim yok.Hadi yine iyisin anne.

Elif Gibi DikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin