18- Namaz.

24.3K 1.4K 137
                                    

Bölüm parçası : Sami Yusuf - It's a Game ^^ ben çok seviyorum. :)

Ömrümüz esasında hiç uzun değil, vakit o kadar çabuk geçiyor ki... Her dakika ölüme bir adım daha yaklaşıyoruz ya da yaklaşmıyoruz, o her zaman aynı yakınlıkta. Her salisede bir ölüm gizli, bir vakit gelecek ve saklandığı yerden çıkacak.

Bugün Yusuf'un kardeşi gelecekti, tebliğ üzerine birçok şey okumuştum ama bu henüz bir tebliğ safhası değildi. Ne yapabilirdim bilmiyordum; 13 yaşında bir kız, ağabeyinin sınıfından bir kızla neden görüştüğünün merakında olacaktı elbette. Belki aklında küçük fikirler olacaktı. Kişiliğini bilmediğim için kalbine nasıl bir yol çizebilirdim, fikrim yoktu. Tanışacaktık. "Allah Kerim." dedim içimden. Elbet bir yolu bulunurdu.

Okula vardığımda gözüm Merve'ye çarptı. Merve sınıfa gelir diyerek sınıfa ilerlemeye başladım, zaten sağ olsun ben henüz merdivenlerde iken yanıma gelivermişti.

"Elif, bak ne diyeceğim? Acaba ben de bugün size mi gelsem? Yüsra geliyor ya hani." Kaşlarını kaldırmış tatlı tatlı gülümseyen suratına ben de gülümsedim.

"Tabi ki, gel." Yine renkli diş tellerini gözlerime karşı sundu ve konuştu.

"Şimdi sen Yüsra'ya İslami bir şeyler aşılamaya çalışacaksın sonuçta. Benim de çok eksiğim var, bana katkısı olur diye düşündüm."

"Gel canım, gel. Hepimizin eksiği var ama anlatanın da dinleyenin de imanına yararı olacak inşaAllah."

"İnşaAllah."

Sınıfa girmemizin ardından Eslem Hoca girmişti. Fen lisesinde edebiyat dersine ağırlık verilmemesi can sıkıcıydı ama yine de nasibime böyle güzel bir hoca düştüğü için şükretmeliydim. Selamını verdikten sonra soru çözmek için serbest bıraktı. Sınava iki ay vardı ve bu sene bir robot halini almış gibi soru çözüyorduk. Eğitim sistemimizin, bilgiyi tüketmeye yönelik olması aslına baktığımızda ne millet için ne ümmet için yararlı görünüyordu. Bilgi tüketen değil, üreten bir toplum olduğumuz vakit dirilişe gerçekten başlamış olacaktık. 

Kimya kitabını önüme koyup test çözmeye başladım.Geçen senenin ortasından beri azimle başladığımız yarışta test çözme tekniği elde etmiştik.Sınıfça testlere yoğunlaşmış çözerken sınıf kapısı iki kere tıklatıldı.Eslem Hoca'nın onaylayan sesinin ardından bugün girişte gördüğüm nöbetçi öğrenci başını içeri uzattı.

"Hocam,Müdür Elif Erkaya'yı çağırıyor."

Adımı duyduğum zaman ayağa kalktım.Eslem Hoca'ya "Çıkabilir miyim?" bakışı attığımda başıyla onayladı.Sınıftan çıkınca nöbetçi öğrenci kendi yerine bense müdürün odasına ilerlemeye başladım.Bu arada bu sıralar yanlış bir davranışta bulunup bulunmadığımı sorguluyordum ama neredeyse hayalet gibi gidip geliyordum zaten.

Kapıyı tıklatıp içeri başımı uzattım. "Gel kızım." Dediğinde her zamankinden biraz daha kibar olduğunu fark ettim.Kötü bir şey olmamıştı değil mi?Masanın önüne konulan klasik iki deri koltuktan sağdakine oturduğumda Özgür Hoca yüzüme baktı.

"Şu sıralar sınav stresindesiniz.Hira'ya da senin yardımcı olduğunu duydum.12. sınıflara okul gezisi olacak,Hira'yı da almanı söyleyecektim sana Elif."

"Nereye gezi olacak?"

"İzmir Doğal Yaşam Parkı'na gidilecek.Pazartesi günü."

Ben gidemezdim ki,hatta o şeyin orada olabilme ihtimali bile içimi ürpertiyordu.

"Hocam üzgünüm,yani ben zaten hayvanat bahçelerine zaten karşıyım.Ama bunun yanı sıra fobim var bu yüzden gelemem.Hira da ben gelmeyince gelmez büyük ihtimal."

Elif Gibi DikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin