Bir ay sonra bile bu olayla ilgili haber yapan bir televizyon kanalına dört kişilik aile meraklı gözlerle bakıyordu. Doğrusu olayın iç yüzünü fazlasıyla merak ediyorlardı.
Yine de pek bir umutları yoktu çünkü bu zamana kadar olayın nasıl olduğunun kimse cevabını bulamamıştı. Zaten yetkililerin peş peşe yaptığı açıklamalar da pek birbiriyle tutarlı değildi. Bu yüzden de konu, yani Yetimhane Faciası neredeyse sürekli gündemdeydi.
"Bugün facianın nasıl olduğunu anlatabilecek bir konuğumuz var," diye ciyakladı haber sunan kadın. "Ren, konuğumuz yayına bağlanana kadar bu zamana dek öğrendiğimiz birkaç küçük şeyden bizlere bahsedebilir misin?"
"Evet, Jane! İlk olarak o feci günden bir önceki güne ait olan elimizdeki kamera kayıtlarına göre Olly ve Bane adındaki iki çocuğun gecenin bir vakti dışarı çıktıklarını, küçük bir oda da Floxy ile oynadıklarını ve ardından koşturarak yatakhanelerine gittiklerini biliyoruz. İşte burası tam anlamıyla muamma! Çocukların ne yaptığını tam olarak bilemesek de RT50 ve Floxy'nin o feci günde sistemlerinin bir şekilde çökertildiğini biliyoruz. Bu çökertilmeden yalnız onlar da değil A.J 3'de dâhil oradaki tüm Robotin'lerin etkilendiğini biliyoruz. Zaten diğer Robotin'lerin hafızlarında o güne dair pek bir anı bulunmuyor. A.J 3'ün ise diğerlerinden farklı olarak hafızasında, uzun süreli bölünmeler ve kesilmeler olduğundan dolayı yine çok fazla bir şey öğrenmiyoruz. Bu da bizlere şu soruyu sorduruyor 'Birileri tarafından kontrol mü edildiler?' bu soruya yetkililer, 'Kesinlikle hayır.' dese de yetimhanenin salonundan kurtulmayı başarmış, bazı kişiler bizlere-"
"Evet! Konuğumuz şuan canlı yayına bağlandı... Hatırlatma için teşekkürler Ren! Bu arada sevgili izleyiciler, sosyal medyadan merak ettiğiniz soruları da bize gönderebilirsiniz. Kendinizi tanıtın lütfen."
"Ben Orphy, Orphy Howard. Yetimhanenin çalışanlarından birisiyim ayrıca o feci günde, salon düzenleme görevi bana aitti."
"Evet, Orphy şimdiye kadar neden herhangi bir yerde röportaj vermedin?"
"Vermedim değil veremezdim... Çünkü bir aydır hastanede ölü gibi yatıyordum."
"O feci günde neler olduğunu anlatır mısın? Sanırım izleyicilerimizin en çok merak ettiği soru bu, cevabını merakla bekliyoruz."
"O ismini hatırlamadığım konuşan top şey-"
"Sanırım Floxy'yi diyorsunuz."
"Ah! Evet, evet!" dedi ve devam etti. "Floxy'yi Robotinya'da kalacak olan yetimlerin yerini belirlemesi için çalıştırdık ve ilk öğrenciyi çağırdık. Ama o yer belirlemek yerine kudurmuş gibi öğrencilerimizden birine yani Aaron'a sataştı. Onun hakkında, ailesi hakkında kimsenin söylemeye cesaret edemeyeceği şekilde ileri geri şeyler söyledi-" iç çekti ve tekrardan devam etti "Aaron, yavrucak çok dayanamadı ve o an Floxy'yi tekmeledi. Top yere düşmesin diye Robotin'lerden biri de onu yakaladı. Sanki Floxy'ye yani kendisi gibi olan makinelere yapılan şey onu sinirlendirdi, bir şeyler söyledi ve-ve-ve bize doğru fırlattı. Sağ koluma öyle sert çarptı ki-" daha fazla devam etmek istememiş, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. "Kolum, ben... ben..."
"Üzgünüm efendim, üzgünüm ama duramayız... Peki, olay gününün kamera görüntülerindeki kadın sizsiniz yani gece yarısı dışarı çıkan ve bir yarım saat sonra müdürle gelen kişi."
"O görüntüleri daha dün izledim. Evet, oradaki kişi benim ama sadece Floxy'yi yarın için eşya odasına götürdük."
"Müdür tek başına yapamadı mı bu işi? Size niye ihtiyaç duydu ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Redaria
Science Fiction"Âdeta bitmek bilmeyen bir savaştan çıkmış gibiydiler. Dağılmışlar, yanmışlar, bitmişler ve belki de ölmüşler... Doğrusu özgürlüğe, özgür olmaya erişmek bu kadar zor olmamalıydı! İşte tam o esnada ölüm gibi, kan gibi, tüm kırmızılığıyla gökyüzü ve...