Nişanlı ?

139 2 0
                                    

LÜTFEN OKUMADAN GEÇMEYİN..

BUNDAN ÖNCE AÇIKLAMA BÖLÜMÜ-SABAH-YAZMIŞTIM.HEM ÖYLE BİR AÇIKLAMA BÖLÜMÜ YAZMAMIN,HEM DE O AÇIKLAMA BÖLÜMÜNÜ YAZARKEN YAZIM KURALLARINA HİÇ UYMAMAMIN BİR NEDENİ VAR.ÇÜNKÜ BEN O SIRADA BABAMIN BÜROSUNDAYDIM VE BABAMIN BİLGASAYARI F KLAVYE.BEN İSE Q KLAVYEDE USTAYIM VE HATTA 10 PARMAK KULLANABİLİYORUM.ÇOK HIZLI YAZIYORUM.AMA F KLAVYEDE ÇOK YAVAŞ YAZIYORUM HATTA HİÇ YAZAMIYORUM.GERÇEKTEN HİÇ YAZAMIYORUM.50 SAAT Ü NERDE DİYE ARADIM.GERÇEKTEN :D VE EVE GELİP Q KLAVYEME KAVUŞUNCA SİZE HEMEN BİR BÖLÜM YADIM.BU DA O BÖLÜM İŞTE.İYİ OKUMALAR...

MULTİMEDİA=ALEV

BÖLÜM ŞARKISI=DARK HOUSE 

ÇINAR AKAY

Sevdiğim kadının göz göre göre ellerimden kayıp gitmesine izin veremezdim.Bir şeyler söylemek üzereydim ki sustum.Çünkü,Alev çoktan uyumuştu.Saat sabahın üçüydü.Saatlerdir uyumuyordum.Bende başımı kanepeye koyup uyumaya başladım.

                   Ertesi gün uyandığımda,Alev çoktan kalkmıştı.Büyük ihtimalle,Toprak'ın kaldığı odadaydı.Hızlı adımlarla oraya yürümeye başladım.Herkes 10'arlı odalarda kalırken,Toprak'ı özel odaya yatırmıştım.Odada,bir hasta yatağı,bir misafir yatağı,bir kanepe,duş ve televizyon vardı.

              Bu odaya girdiğimde,Toprak uyuyordu.Alev ise,kanepede oturup televizyon izliyordu.İzlediği diziye baktım.Kiraz Mevsimi'nin sabahları yayınlanan tekrarını izliyordu.Alev heyecanla:

-Bugün cumaaaa.Akşam 3.bölüm vaaar,diye şakıdı.Ona gülerek baktım.Ama o sırada,benle küstüğünü hatırlamış olmalıydı.Somurtarak önüne döndü.Bende kanepeye yanına oturdum.Ona sarıldım,ama beni itti.Bana böyle davranmasından nefret ediyordum.Tam televizyonda Ayaz ve Öykü yakınlaşmıştı ki,içeri hasta bakıcı girdi.Toprak'a serumunu takarken,Toprak:

-Çınar abi,beni dışarı götürür müsün?

-Elbette.

-Bende gelicem.

Bunu söyleyen elbette Alev'di.Ben gülerken,hasta bakıcı Toprak'ı tekerlekli sandalyesine oturtturdu.Ben sandalyeyi sürerek asansöre bindim.Alev'de tam arkamdaydı.Zemin kata inip bahçeye çıktık.Bahçede başka lösemili çocuklar da vardı.Toprak'ı kocaman bahçede gezdirmeye başladım.Bir ara Toprak:

-Çınar abi, ben bahçeden dışarı çıkmak istiyorum.

-Ama bunun için önce doktorlarına danışmalıyız.

-Peki.

İçeri girip doktorlarla konuştum.Sonunda,dışarı çıkma iznini kopartıverdim.Toprak ve Alev'de sevinmişti galiba.Alev'e gülmek ne kadar da yakışıyordu öyle.O sırada,Antalya sokaklarında dolaşmaya başlamıştık.Toprak'ı bir restorana götürdüm.Tam yemeğini yemiş çıkıyorduk ki-biz niyetliyiz yiyemeyiz :D-Taner'e rastladım.Taner,Tuna'nın kardeşiydi.Pek gıcık olurdum kendisine.Taner:

-Noldu,yeni sevgilin mi?

O anda,"evet"dersem"noldu sadece sevgililikle mi kaldınız"diyecekti."Hayır"desem"bu güzelliği nasıl kaçırdın"diyecekti.Ne desem gıcıklık yapacaktı işte.Ve o anda,ağzımdan:

-Nişanlım,sözü kaçıverdi.

HırsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin