1. Bölüm

10.1K 260 165
                                    

Benimle ve hikayemle tanıştığınız bu günün tarihini ve saatini yoruma bırakır mısın sevgili okurum? •.•

Öncelikle hikayemin ilk bölümünü yazarken, bazı tanık olduğum gerçek yaşantılardan esinlenerek başlamak istedim. Bizzat şahit olduğum bu duyguları elimden geldiğince diğer bölümlerimede yansıtmaya çalışacağım.

Lafı çok uzatmadan sizleri ilk bölümümle baş başa bırakıyorum.

&

Hayat yokuşunu tırmanırken rastladığımız kişilere iyi davranalım; çünkü inişte yine onlara rastlayacağız...

Rastlaşmak? Olurda bir gün bu durum gerçekleşecek olursa, tek düşünce olacak aklında insanın; kimin hangi yüzle, nasıl bakacağı.

Ya her şey güzel olacak ya da pişmanlıklarla dolu bir yaşam sunacak önüne. En zoru ise kendisi seçecek bu durumu.

Kendi kaderini kendisi yazacak.

İlk söylenen sözler, son söylenecek sözlerle ne kadar ilişkilendirilecek, hangi acı kendi yarasını kanatacak ya da hangi yara kendisinin sarılmasını bekleyecek?

Yalnız olan bir insan ne zaman kendisine teselli bulacak?

~

Hayatın önüme sunduğu hatta savurduğu tüm darbelerde, içimde kalbimin kırılmış parçalarını hissettiğimde, kimse hissetmeyecek beni.

Düştüğümde kimse kaldırmayacak, kimse yanımda olmayacak. Zamansız, yersiz ve gizli döktüğüm o umursanmaz göz yaşlarımı kimse fark etmeyecek, kimse silme cüretini bile göstermeyecek.

Beni her daim yalnız bırakmayan yalnızlığım ve göz yaşlarım varken kim umursayacak, ardına bakıp kim bakacak?

Bu hayatı yaşayabilmemin iki yolunu kullanıyorum. Biri hiçbir şeyin mucize olmadığını bilmek, diğeriyse her şeyin mucize olduğunu düşünmek.

Aslına bakacak olursam mucizelere inandığım söylenemez. Hem inansamda bir şey değişmez. Yine ben yine yalnızlığım yine hüznüm ve yine bu acınası hayatım benimleyken gerçekten değişmez.

Ama bir dakika! Kim üzebilir ki beni benden başka, kim doldurabilir içimdeki boşluğu ben istemezsem, kim mutlu edebilir beni eğer ben hazır değilsem, peki kim yıkar kim yıpratır ben izin vermezsem, kim sever beni ben kendimi sevmezsem? Her şey bende başlar aslında ve yine bende biter. Yeter ki bunu yapmasını bileyim. Tükenmeyeyim mesela, tüketmeyeyim, tükettirmeyeyim içimdeki o ufak yaşama sevgisini.

Ya çare benim ya da çaresizim.

İnsanlar, ah o insanlar yok mu? Hayatımı mahveten, şu küçük dünyama doğan güneşimi batıran insanlar!

Ben bu hayattaki hatta kendi hayatımdaki insanların göründükleri gibi saf ve temiz olmadıklarını çok iyi biliyorum. Acımasız olduklarını, kalpleri olmalarına rağmen yüreksiz olmalarını ve en çokta merhametsiz kalmalarını, biliyorum işte.

Ben, 'bunu neden yaptım?' sorusunu kendilerine sormaktan kaçınan aciz insanlarla dolu bir dünyada nefes alıp veriyorum. Öylesine acımasız, öylesine kötü.

Oysa bu dünyayı güzelleştirebilecek tek varlık insanken, onlar etraflarındaki her şeyi yok etme çabası güdüyorlar kendilerine. İşte tamda bu noktada kaybediyor insanlık, insanlığını.

İnsanlar zamanla kaybediyor. Ama kimse bunun farkına dahi varmıyor.

Bazen bu yolda ilerleyen insanları anlayamıyorum. Neden bu kadar acımasızlar ya da tek bana karşı mı insafsızlar? Sırf görünüşüm kötü diye mi tüm bu yaşananlar?

GUPSE - DEĞİŞİM YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin