28. Bölüm

2.4K 150 39
                                    

&

Güne üzerime düşen güneş ışığının yansımasıyla açtım gözlerimi. Tüm yaşananlara rağmen kendimi huzurlu ve mutlu hissediyordum. Hayatımda hiçbir şey yoluna girmeyecek diye düşünürken, ufak bir değişimin beni nerelere sürüklediğine şahit olmuştum. Bir daha hayatıma sokmamak üzere kendime verdiğim sözü tutamayarak aşık bile olmuştum.

Yatağımda doğrulup, omuzlarıma düşmüş saçlarımı sol bileğimde takılı siyah tokamla gelişi güzel toplayarak topuz yapıp bıraktım. Hemen ardından sıcacık olan yatağımı terk edip kendimi banyoya attım.

Sıcacık suyla aldığım duştan sonra paytak adımlarla ulaştığım dolabıma baktım. Havanın sıcak olmasını hesaba katarak rahat ve beni gün boyu ferah tutacak kıyafet aradım. Gözüme ilişen siyah pileli eteği elime alarak yatağımın üzerine fırlattım. Üzerine giyinmem için omuzlarından açık detaylı olan kısa salaş tişörtü elime geçirdiğim gibi dolabın kapağını kapattım.

Üzerime geçirdiğim kıyafetlerden sonra saçlarımı tarayıp dağınık bir şekilde tepeden topladım. Hafta sonu olmasına ve dışarı çıkmayacak olmama rağmen makyaj masama doğru adımladım. Elime aldığım eyeliner kalemiyle gözüme güzelce çektim. Kirpiklerime bir sürüşte sürdüğüm rimelden sonra nude tonlarda olan mat rujumuda sürdüm.

Makyajla olan işim bittikten sonra duştan önce çıkardığım beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirerek kahvaltı için aşağıya indim.

Kahvaltı masasında annemle babamın çoktan yer aldığını görerek güler yüzümü takındım. Yanlarına gidip önce babamın ardından annemin yanağına kondurduğum birer buseden sonra "günaydın." diyerek yerimi aldım.

Ailecek kahvaltımızı sohbetler eşliğinde yaparken "baba?" diye seslendim. Babam portakal suyundan bir yudum alarak "efendim kızım?" derken "yarın bir şeyler mi yapsak, eskisi gibi?" diye sordum.

Annem gülümseyerek "tabii ya çok güzel olur. Hem uzun zamandır ailecek vakit geçiremiyoruz." dediğinde babam gözlerimizdeki ışığı görerek "kabul ama organizasyonu ben ayarlayacağım." diyerek ortaya sunduğum teklifimi kabul ettiği sinyallerini gönderdi.

Kahvaltımıza geri dönüp havadan sudan konuşmaya devam etmiştik.

Yüzümde oluşan hissiyatla birlikte bir anneme bir babama bakmıştım. Yanlarında olmama rağmen onları ne kadar özlediğimi fark ettim. Ailemle eskisi kadar ilgilenemediğim ortadaydı, bunun asıl nedeni eskisi gibi evden okul, okuldan ev rutinliğimin geride kalışıydı.

Düşüncelerimden sıyrılmama sebep olan mesaj sesiyle masamın üzerinde duran telefonumun ekranını kaydırdım. Bu saatte mesaj atan kim olabilirdi diye düşünürken Derin yazısını görerek mesajı açtım. "Evinin yukarısında ki koşu parkındayım, seni bekliyorum." yazısını okuduktan sonra gözlerimi telefondan geri çektim.

Sabah sabah beni oraya çağırmasındaki sebebi merak etmiştim.

Çayımdan aldığım son yudumun ardından masadan kalktım. Annem bu ani kalkışıma tepki göstererek "tatlım bir şey yemedin, nereye hemen?" diye sorarken "şey, anne aslında bugün kahvaltı için arkadaşımla buluşacaktım sanırım onu unutmuşum az önce mesaj attı, özür dilerim." diyerek açıklamamı yaptım.

Açıklamam üzerine babam kaşlarını kaldırıp "kim o arkadaş?" diye sorduğunda sırıttım. Babamın beni kıskanıyor tavrını sergilemesi komiğime gitmişti. Bende babam gibi kaşımı kaldırıp "Derin." derken babam bir şey daha söylemeden kahvaltısına geri döndü.

GUPSE - DEĞİŞİM YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin