&
Ablam babama "baba sarı bavul kalsın ben onu sonra alırım." derken, bende evimize özlemle bakıp bahçesinde yürüyordum.
Babamla karşılaştığımızda azda olsa hasret gidermiştim. Şimdi ise sıra annemdeydi.
Adımlarım hızlanırken kapıya dayanmış bavulumu yanıma koymuş ve zile basmıştım.
Çok geçmemişti ki kapı açılmıştı.
Karşımda duran çalışanımız Melek abla bana şaşkınlıkla bakarak "Evrim, kuzum bu sen misin gerçekten?" diye sorarken kocaman gülümsedim ve sarıldım.
"Evet Melek ablam benim." dedim geri çekilirken.
Melek abla oldukça şaşırmıştı bu halime. Onun tepkisini yadırgamamıştım hiç. Çünkü aynı tepkiyi defalarca bir çok kişide görmüştüm. Bir aralar bizzat kendimde de gördüğüm gibi.
Değişmem, sadece beni zayıflatmamış yüz hatlarımı da ortaya çıkarmıştı. Yanağımda oluşan çukuru bile sonralardan fark etmiş olmam banada sürpriz olmuştu. Evet bir gamzem vardı artık.
Melek ablayla ayak üstü konuşmamızın ardından içeriye geçerek "annem nerede?" diye sordum.
Melek abla bavulumu içeriye taşırken "Gülay hanım mutfakta, bugün yemekleri kendisi hazırlamak istedi." derken şaşkınlıktan aralanan dudaklarımla hızla mutfağın yolunu tuttum.
Kapının önünde içeriyi izledim. Annem, fırından çıkardığı börek olarak tahmin ettiğim tepsiyi tezgahın üzerine koyarken beni fark etti.
Şaşkınlıkla yanıma gelirken "ne zaman geldiniz?" diye sordu. Cevabı beklemeden sıkıca bana sarıldı. Öptü, kokladı.
Anne kucağı, gerçekten hiçbir şeye değişilmez büyük bir armağandı.
Sıkıca sarılırken "annem, nasılda özlemişim." dedim.
Annem geri çekildiğinde gözlerinin dolduğunu fark etmemle "anne hadi ama kavuşurkende ağlamayacaksın değil mi?" diye sordum.
Gülümsedi. "Hayır hayır ağlamayacağım. Gel içeriye geçelim." derken salona doğru yol aldık.
Melek abla aşağıya inmiş annemin ricası üzerine kalan işler için mutfağa dönmüştü.
Ablam ve babamda bize eşlik ederek yanımıza gelmişlerdi.
Annem gözlerini benden alamazken "ne kadarda güzelleşmişsin. En son geldiğimizle şimdi ki halinin arasında o kadar büyük fark var ki sanki dünyaya başka birisi olarak geldin." demesiyle gülümsedim.
"Evet anne bir nevi öyle değil mi zaten?Ben dünyaya yeniden geldim. Yeniden doğdum ve iyi ki sizin kızınız olarak gelmişim." dedim.
Anne ve babamın merak dolu sorularıyla baş başa kalıp kısa sohbetimizin ardından babam anneme dönüp "artık Evrimi odasına mı götürsek?" diye sormasının ardından sırıtarak "baba sadece bir yıl yoktum odamın yolunu unutmadım ya." dedim.
Ablam benim esprime gülerken annem ve babam hiç aldırış etmeyerek ayağa kalkmışlar ve "hadi gidelim." diyerek önden adımlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GUPSE - DEĞİŞİM YOLU
Teen Fiction... Yaşadıklarımın hiçbirini unutmuyorum hayatımda. Yeri geliyor susuyorum, canımı yakan çok şey oluyor ama yinede susuyorum. Hatta zamanla tükeniyorum da. Buna izin verende benim. Salaklığımdan mı, saflığımdan mı? Hayır. Ben kimseye 'git' demiyor...