GUPSE - DEĞİŞİM YOLU

25. Bölüm

&

Tatlı, huzurlu ve anlamlı günü ardımda bırakmış yep yeni bir güne merhaba demiştim.

Çatalımın ucundaki salatayı ağzıma götürüp çiğnerken "anne?" diye seslenişim üzerine annem "efendim kızım?" demişti. Bakışlarım yemek tabağımda gezinirken "ablamla görüştün mü hiç?" diye sordum.

Annem fincanındaki çayını yudumlarken "hayır tatlım, şu sıralar işiyle çok meşgul olduğu için sık sık aramamaya dikkat ediyorum." dediğinde "neden ki?" diye sordum. Bakışlarını yüzüme çevirip "yaz sonu kreasyonu için çalışıyor, defilesine az kaldı." derken başımı salladım.

Portakal suyumu mideme gönderdikten sonra "acaba bizde o defileye gitsek olmaz mı anne?" diye sorduğumda gülümseyip "tabii neden olmasın ama daha çok var bekleyelim bakalım bir işimiz çıkmazda gideriz." dediğinde gülümseyerek "ay çıkmaz çıkmaz." dedim heyecanıma yenik düşüp.

Kahvaltımı bitirdikten sonra anneme dönüp "doydum ben annecim, odama gidip hazırlanayım geç kaldım zaten." deyip ayağa kalkarken annem yemeğini yemeye devam edip "ha bugün okula gitmeyeceksin." dedi.

Anlam veremeyerek yüzüne baktım. "Neden ki?" diye sorduğumda, "bugün kontrolün var unuttun mu?" diye sordu. Başımla onaylayıp "evet unutmuşum anne ama okuldan sonra gitsem olmuyor mu?" diye sordum. Annem fincanı eline alırken "tatlım işlerimiz yoğun biliyorsun, senin için erkenden toplantıya babanı gönderdim." diyerek açıklamasını yaptı.

Elimi pijamamın cebine koyarken "anne bugün okula gitmek zorundayım." diyerek bir yalan savurdum ortaya. Annem şaşkınca yüzüme bakıp "sınavların haftaya, neden gitmek zorundasın anlamadım hem Erhanlada konuştum haberi var." derken başımı iki yana sallayarak "bugün sınav öncesi sözlüm var, kesin gitmem lazım." dediğimde annem bir çözüm yolu bulmak için düşünürken "anne bu kadar merak etme, ben kendim gidebilirim okuldan sonra sorun değil." dedim.

Annem endişeyle "emin misin, bak olmazsa bir şeyler ayarlarım babanı gönderirim?" diye sorduğunda başımla onaylayıp "evet anne eminim, sorun değil giderim ben." diyerek elimle öpücük gönderdim ve odama gitmek için annemin yanından ayrıldım.

...

Okul bahçesine girmiş elimde telefonuma gömülerek yürürken arkamdan "Evrim?" seslenişiyle olduğum yerde durdum.

Derin'in bana doğru gelişini görmemle gülümserken "günaydın." dedim. Hızla yanıma yaklaşıp kolumdan tuttuğu gibi peşinden çekiştirerek "konuşmamız lazım." demesinin üzerine "ne yapıyorsun ya bıraksana." diye bağırdım.

Beni gram umursamadan spor salonuna doğru peşinden sürükledi. Salonun içerisine girip arkamızdan kapıyı sertçe kapattıktan sonra yüzüme baktı.

Yüzüne bakmaya devam ederken "sana tek bir soru soracağım, bana doğru cevap vereceksin?" derken, merakla "sor." dedim.

Öfkeyle bakan gözleri endişeli gözlerimi delip geçerken "dün Fatih'in evinde miydin?" diye sordu. Yutkunup bakışlarına karşılık verirken "neden soruyorsun?" diye sormam üzerine boş salonda yankı yaparak "soruma cevap ver!" diye bağırdı.

Korkuyla bir adım gerilerken "evet onlarda ders çalıştık ne var bunda?" diye sordum. Derin delici bakışlarıyla üzerime doğru yürürken "sen, o şerefsizin evine gidip ne halt ettin?" diye sorarken çizgiyi aştığını düşünerek bende sesimi yükselttim.