35. Bölüm

2K 101 5
                                    

&

Aşk beklenmedik şeyler çıkarır insanın karşısına. Bu söze o kadar inanıyordum ki artık çünkü bizzat kendim yaşıyordum her kelimesine kadar.

Derin... Sevdiğim adam. Sanki güneş gibi parıldamıştı hayatıma. Gökkuşağı gibi renk katmıştı ömrüme. Onu seviyordum ve.. Ve sonsuzum olsun istiyordum artık.

Karanlığımın içine ışık tutan adam, kaybolduğum çölleri içinde rehberim olan... Artık gelsen mi kalbime? Kalbim sana ardına kadar açıkken...

***

Araladığım gözlerimi bir kaç kez ovuşturarak, uzandığım yatağımda doğrulmaya çalıştım. Başıma saplanan amansız ağrıyla sol elimi şakaklarıma götürerek ovaladım. "Kahretsin." kelimesi ağzımdan dökülürken, diğer elimle üzerimdeki yorganı kenara ittirdim. Bir kaç saniye daha başımı ovduktan sonra ayaklarımı sıcak yatağımdan soğuk zemine teslim ettim.

Komidinin üzerinde duran telefonuma gözlerim kayarken "of, başım." demeyi ihmal etmemiştim. Diğer yandan telefonumu elime alırken Burcu'nun mesajına dokundum. "uyanır uyanmaz beni aramayı unutma." mesajından sonra "önemli." kelimesine bakakalarak ne olduğunu düşünmeye çalıştım. En son Burcuyla evde otururken birden Gamzenin paylaşımı üzerine, Derinlerin gittiği gece kulübüne gitmiştik. Derinlerin dikkatini çekmeye çalışırken barmenin yanında ikinci içeceğimi sipariş ettiğimi hatırlıyorum. Sonra... Bir dakika, sonrası mı? Sonrasını hatırlamıyordum.

Korku yüzümü kaplarken telefondan Burcuyu bularak kulağıma götürdüm. Bir kaç çalış sonrası kulağıma "alo?" sesi doluşurken direkt konuya girerek "Burcu dün ne oldu hatırlamıyorum, yanlı..." sözümü uykulu sesiyle bölerek "ara dedim de şimdi mi aranır ya?" diyerek esnedi. Gözlerimi devirip onun sözlerini umursamamıştım. "Ya ne oldu gece Burcu?" diye sordum. Gülerek "ne mi oldu, Derine seni sevmesi için yalvardığından başlayayım istersen anlatmaya?" dedi. Sözleri gözlerimin dahada açılmasına sebep olurken elim istemsiz dudaklarıma yönelip şaşkınlığımı gizlemişti.

Odanın içerisinde dört dönerek "nasıl yani?" diye sordum ve sesimi daha da yükseltip "Burcu ben ne yaptım tam olarak?" diye sordum. Burcu tekrar esneyerek "anlatacağım her şeyi ama öncesinde kendime gelmeme izin ver Evrim." dedi. Heyecanla tırnaklarımı kemirirken "tamam o zaman bekle beni geliyorum birlikte okula geçelim anlatırsın." dediğimde "bingo." diyerek beni onayladı. "Çok iyi olur Evrim, anlatacaklarımdan sonra okulda hareketlerine dikkat etmen gerekebilir." dediğinde korkuya kapılmıştım yeniden. "Bekle beni Burcu geliyorum." der demez telefonu kapatıp banyomun yolunu tuttum.

***

Okulun bahçesinden yürüyerek binaya doğru adımlıyorduk. Koala gibi Burcunun koluna yapışarak "ya sorarsa, ya bir şey derse Burcu?" diye sormam üzerine Burcu saçlarını geriye savurmak için kolunu elimden kurtardı. "Evrim sakin ol ne de olsa sarhoştun o kadar ciddiye alacağını düşünmüyorum." dedi ve sırıttı. "Şayet 'sarhoşken herkes doğruları söyler' sözüne inanmıyor olsaydık." dedi. Öfkeyle Burcuya bakıp "çok kötüsün Burcu!" diyerek sitem ettim.

Gözleri ardıma kayıp daha da sırıtırken o yöne döndüm. "Hayır ya, hayır." sözleri dudaklarımdan dökülürken "sana kolay gelsin bebeğim." diyerek hızla yanımdan uzaklaşan Burcuya saydırmaya başladım.

Gülümsemeye çalışıp bana doğru gelen Derin'e "günaydın." dedim. Gülüşüme sinsice sırıtarak "günaydın, nasılsın?" diye sordu. Bakışlarımı ne kadar kaçırmak istesemde adeta mühürlenmiş gibi bakmaya devam ettim. "İyiyim sen?" diye sordum. Gülüşü dahada büyürken "iyiyim." dedi.

GUPSE - DEĞİŞİM YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin