Chapter 2 -Cute Boy-

329 30 11
                                    

Bu şeyler hep benim başıma geliyor galiba. Dün gece bir baktım kitapla bölüm birbirinden ayrılmış. Nasıl olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile yok. Kafayı yiyecektim. O yüzden bir daha paylaşıyorum... İşkence gibi.

"Bende seni neden acıyıp ormandan alıp evime getirdim onu bilemiyorum. Keşke orada kalsaydın ve donarak ölseydin."

"Bana bir şey olmaz ama sen kendine biraz dikkat et."

"Neden dikkat edecekmişim?"

"Biraz daha bana laf edersen o lafları sana..."

"Küfür etme."

"Neden canım psikolojin mi bozulur?"

"Hayır, senin kız olduğuna inanamıyorum."

"Önce sen git benim kızlığımı sorgulayacağına erkeklik öğren."

"Tamam bir daha ki sefere pislik bir erkek gibi davranır ve ormanda bulduğum bir kıza tecavüz ederim."

"Ben buradan gidiyorum."

"Geç bile kaldın." Kapıdan çıkacakken beni bileğimden tuttu ve geri çekti. Sanki demin bana geç bile kaldın diyen o değilmiş gibi davranması sinirlerimi ikiye katlamıştı.

"Dur."

"Ne?"

"Nerede oturuyorsun?"

"********** çıkmazı 13 no'lu ev, ne oldu beni evime mi götüreceksin?" Doğrusu adresi bile neden söylediğimi bilmiyorum.

"Öyle umuyordum."

"Umuyordum derken ne de..." Nefes alamıyorum, nefes alamıyorum neler oluyor? Nefes almaya çalışıyorum ama olmuyor. Ellerimi boynumun etrafına sardım, her yer kararıyor ve ayakta duramıyorum. Yavaş yavaş yere düşüyorum ve gücüm tükeniyor. Gözümde tek bir görüntü var, kıpkırmızı bir görüntü. Yardım!

- Niall'ın Ağzından -

"Neler oluyor iyi misin?" Tanrım korkuyorum, nefes alamıyor ve şimdide bayıldı. Belkide onu evine götürmeliyim. Ona yardım edecek bir ailesi veya ev arkadaşı olabilir.

Acaba nefes alıyor mu? Yavaş yavaş eğildim ve elini tuttuğum anda derin bir nefes aldı. Hemen onu kucağıma aldım ve evden çıktım. Daha fazla evimde durmasına izin veremezdim. 

Anahtarlar! Kapı kapanmadan ayağımı koydum, çok canım yandı ama umursamadım. İnleyerek içeri girdim ve anahtarımı alıp tekrar çıktım. Söylediği adres tam karşımdaki ev, daha önce onu nasıl görmediğime şaşıyorum. Aslında benim gördüğüm odanın perdeleri hiçbir zaman açık olmuyor her zaman kimin oturduğunu merak etmiştim. Keşke merak etmeseydim.

İyi de şimdi evlerine nasıl gireceğim ki? Bunu hiç düşünmemiştim tam bir salağım! Belki cebinde anahtarı vardır. Kızın cebine elimi sokmak istemiyordum ama yapmalıyım. Ne kadar kaba ve kendini beğenmiş olsa da onu öylece bırakamam. Elimi kızın arka cebine soktum, tahmin ettiğim gibi anahtarları cebindeydi. Kucağımdayken kapıyı açmak çok zor olsa da bunu başardım ve eve girdim. Onu odasına çıkarmayı düşündüm. Merdivenleri çıktım ve açtığım 3. kapıda odasını buldum. Burası dışarıdan daha karanlık, her şey simsiyah ve göremiyorum. Işık düğmesini bile bulamıyorum. Odanın ortasında kalakaldım, tabii burası odanın ortasıysa. Lanet olsun!

"İndir beni!" Ayılmıştı...

"Tamam sende ışığı aç!" dedim ve yaptığımı yerine getirmesi için onu indirdim.

"Bir ışığı bile bulamadın mı yani?" Gayet rahat bir şekilde gidip ışığı açtı. Ama bu odanın hala aydınlık gibi bir hali yok.

"Neden odan bu kadar, siyah?"

Never The SameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin