Chapter 6 -Unexpected Kiss-

210 21 3
                                    

Sorunun ne olduğunu anlamak için gözlerine baktım. Gözlerine yansıyan kişi tam da benim herkesten saklamak istediğim kişiydi. O gerçek ve saklı olan Stefunny Morgan'dı.

Gözlerindeki duyguyu anlamak zordu. Gerçek beni gördüğü için vereceği tepki beni endişelendiriyordu. Bu güçsüzlüğümü gördüğü için endişeliydim.

Elleri yavaşça saçlarım peruktan dışarı çıkmasın diye takılmış boneye gitti ve aynı yavaşlıkla onu çıkardı. Bunu yapmasıyla sarı saçlarım omzumdan aşağı dalgalar halinde döküldü.

"Senin saçların..."

"Evet benim saçlarım sarı ama bunu bilemen gerekiyordu. Hem sen neden beni buranın boyunma olmadığı konusunda uyarmarmadın ki? Bu sefer boğulabilirdim seni salak ukala sarışın. Üstelik bana öyle bakmayı kes sen bir şapşalsın." Dudaklarıma hızla temas edip geri çekilen dudaklarıyla sustuk. Bu susmamı söylemenin hiç güzel bir yolu değil! Beni öpebileceği hissine nereden kapıldı?!

Senin ona hakaret edebileceğin hissine kapıldığın yerden.

İkisi farklı şey bikere sen kapa çeneni. İç sesimi hiç takmayarak Niall'ın burnuna yumruğumu yerleştirdim.

"Sana beni öpebileceğini kim söyledi! Eğer 19 yaşındaki birinden öpücük isteseydim emin ol bu sen olmazdın. Beni öpmeye hiç hakkın yoktu çıkart beni gitmek istiyorum." O ise hala yumruğumun şokunu atlatabilmiş değildi.

"Beni duydun çıkart beni!"

"Bana vurman gerekmiyordu kendin çık!" İlk defa onun gözlerinde nefreti gördüm ve hoşuma gitmedi. Onu tatlı çocuk olarak tanımıştım fakat şu anda benim yarattığım öfkeli biriydi. İnsanların iyi yanlarını ortaya çıkarmam gerekirken onları birer canavara dönüştürüyordum.

Beni boyumun yettiği sığ bir tarafa fırlatarak kendini havuzdan yukarı çekti.

"Dur Niall!"

"Ne var bana bir kez daha mı vuracaksın?" Onun bu sinirli ses tonu hiç hoşuma gitmedi. Beni öpen oydu! Kim olsa böyle tepki verirdi.

"Senin bana kızmaya hakkın yok beni sen öptün, arkadaş olduğumuzu sanıyordum."

"Arkadaşız, sadece bir an kendimi tutamadım. Anla işte senin bana vurma isteğini tutamaman gibi."

"Aynı şey değil birine durup dururken vurmak istemem, bir insan neden durup dururken birini öpmek istesin ki? Hemde beni öptün!"

"Bak özür dilerim, bir an için oldu bende anlamadım. Unutalım gitsin lütfen."

"Bir daha böyle olursa bu kadar ucuz kurtulamazsın Horan!" Bu şakayla karışık sitemim onun gülümsemesine neden oldu.

"Ben ciddiyim. Bir de benim gerçekten eve gitmem gerek ıslak kıyafetlerimle duramam ya."

"İstersen benim kıyafetlerimden giy, biraz daha vakit geçirelim."

"Sen beni fırlattın pek vakit geçirmek istediğin söylenemez."

"Bunu unutacağımızı sanıyordum."

"Beni öpmeni unutacağımız konusunda anlaşmıştık."

"Kelimelerle iyi oyun oynuyorsun kötü kız."

"Evet biliyorum."

"Tabii birde egoistsin."

"Senin yanında fazla durmuşum demekki." Egoist olduğumu bende biliyorum ama bir karşılık vermeden duramam.

"Sen şunu söyle kalıyor musun kalmıyor musun?"

"Kalıyorum benden kolay kurtulamazsın." Yüzümde sinsi gülümsememle içeri geçtim. Ama o gelmedi, arkamı döndüm ve gözlerim onu aradı. Havuza doğru ilerledi, ne yapmaya çalıştığını anlamak için baktım. Eğilip havuzdan bir şey aldı, bana doğru döndüğünde elinde peruğum ve coverselerim vardı. Bana yaklaştığında peruğu sallayarak "Sanırım bunu kurutmalıyız." Dedi.

Never The SameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin