Never The Same

Chapter 14 -Challenging Tasks-

"Benim için uygun."

Z:"Olmaz!"

"O zaman dediklerimizi yapmaya dikkat et sende."

L:"Pantolon askılarım olmaz!"

H:"Stefunny'nin dediği gibi."

"Benimle aynı fikirde olman hoşuma gitmedi."

H:"Söyledikten sonra fark ettim."

"Herkes kabul ediyorsa başlayalım."

Z:"Başka şansımız mı var?"

"Öylesine sormuştum."

H:"Çeviriyorum." Zayn Niall'a soracaktı.

"Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?"

"Hmm, doğruluk."

"Ne sorsam?" Biraz düşündü ve yüzünde sinsice bir bakış oluştu.

"Stefunny'den hoşlanıyor musun?" Niall hiç düşünmeden cevabını verdi.

"Evet." Hayır! Cevap bu olmamalı. Ben kesin yanlış duydum, hayır demiştir. "Ooo" sesleri yükselmeye başladı, yanlış duymuyormuşum. Evet demiş!

"Öyle hoşlanmak değil, sadece hoşlanmak."

"Ben sana farklı anlamda sordum."

"Sadece "Stefunny'den hoşlanıyor musun?" dedin. Ne anlamda olduğunu söylemedin, kelimelerini dikkatli seçmelisin." Şişeyi çevirdi, Harry Liam'a soracaktı.

"Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?"

"Doğruluk."

"Birimiz kız olsaydık hangimizi öpmek isterdin?"

"Farkında mısın bilemiyorum ama zaten burada bir kız var."

"Dördümüzden biri kız olsaydı demek istedim."

"Hıı, tamam o zaman. Seni öperdim." İstemeden olsa da güldüm, bir erkeğin bir erkeğe bunu demesi çok garip. Neden Harry'i seçtiğini de anlayamadım zaten. Şimdi Niall bana soracak, ne hoş...

"Doğruluk mu? Cesaretlilik mi?"

"Doğruluk."

"Birimizle çıkmak zorunda olsan kiminle çıkardın?"

"Hiçbirinizde çıkamadım."

H:"Mızıkçılık yapma, ceza ne biliyorsun."

"Tamam söyleyeceğim." Bir bakalım, Harry kesinlikle olmaz zaten o belli. Niall arkadaşım o da olmaz, Liam kaşıklardan korkuyor. Louis çok garip! Zayn... Zayn olabilir aslında, gayet havalı. Brendan bunları bilmese iyi olur.

"Zayn, Zayn'le çıkardım."

"Bilmeni isterim ben boş değilim."

"Orada dur bakalım rampa kafa! Seninle zaten hiçbir halükarda çıkmam, sadece birinizi seçmem gerekiyordu. Hem bende bilmeni isterim ki beni..." Cümlemi çalan bir telefon kesti. Benim telefonummuş. Büyük ihtimalle Veronica'dır, öğrenmenin tek bir yolu var. Koltukta duran telefonumu alıp baktım. Yanlış tahmin etmişim, arayan Stefan'dı.

"Efendim?"

"Naber?"

"İyi, senden?"

"İyi. Takılmak ister misin?"

"Üzgünüm olmaz, arkadaşımdayım."

"Hmm, tamam o zaman. Sonra görüşürüz."

"Dur kapatma."