Chapter 12 -Kiss? Nope.-

178 15 4
                                    

"Biliyorum konuya gel."

"Neredesin?"

"Brendan'ın evindeyim."

"Bana tam adres ver seni almaya geleceğim. Brendan'ın evi mi?"

"Evet onun evi bir sorun mu vardı?"

"Y-yok sadece şaşırdım."

"Adresi sana mesaj atarım."

"Tamam, görüşürüz."

"Hı-hıh." Telefonun kapandığından emin olduktan sonra adresi Niall'a mesaj attım ve salonda beni bekleyen "sevgilimin" yanına gittim.

"Kimdi?"

"Arkadaşım, beni almaya gelecekte. Ona sözüm vardı."

"Demek gideceksin."

"Evet."

"Bilmemde sakınca yoksa arkadaşın kim?" Bildiğim en iyi şeyi yapıp yine konuyu değiştirmeliyim. Arkadaşımın Niall olduğunu öğrenirse yanlış anlar. Sonuçta Niall bir erkek, sanırım.

"Stefunny, daldın."

"Beni neden kıskandığını düşünüyordum."

"Kıskanmak mı? Bu da nereden çıktı şimdi?"

"Arkadaşımın kim olduğunu soruyorsun, bu kıskanmak değilde ne?"

"Merak."

"Merak iyi değildir."

"Nelerde bilirmişsin."

"Çok akıllı bir kızım."

"Çok egoist bir kızsın."

"Bu akıllı ve güzel olduğum gerçeğini değiştirmez."

"Biliyorum, çok akıllı ve güzel olduğunu farkındayım."

"Yoksa bunlar için mi benimlesin?"

"Akıllı, güzel ve komik olduğun için. Gülüşünün beni benden aldığı için, gözlerindeki o ifadeye bayıldığım için... Daha sayıyım mı?" Söyledikleri egomu okşadı, aslında şu anda egom tavan yaptı. Daha ileri giderse herhalde egom bu odayı kaplayacak. Ve bu benden ayrılmasına neden olabilir ki bunu istemem.

"Devam etmene gerek yok ben anladım."

"Ama senin sevmek istediğim bir yanın daha var."

"Nedir?"

"Dudaklarının tadı." Kabul etmeliyim bu dediği çok hoştu. İlk öpücüğümüz şimdi gelebilir. Umarım, telefon ya da kapı çalmaz.

Kapı ya da telefon çalmadı, çünkü korna çaldı! Cidden mi? Tanrım neden bunu istemiyorsun? Ben bu yakışıklı çocuğu öpmek istiyorum.

Hayır istemiyorsun.

İstiyorum o benim sevgilim.

Ona aşık değilsin.

Öyleyim! Sen delirmemin bir ürünüsün seni dinleyecek değilim.

"Bu arkadaşın olmalı."

"Evet, ben gitsem iyi olur."

"Bir daha görüşmek için sabırsızlanıyorum."

"Bende."

"Görüşürüz."  Kapıyı açıp Brendan'a şirince bir el salladıktan sonra çıktım. Şirince el sallamak mı? Neler oluyor bana? Ah tanrım, kendime gelmeliyim.

Sanırım Niall yalnız gelmemiş, diğer grup arkadaşları da var ve birde şoför. Arkayı dörtlemişler, iyide ben nereye oturacağım? Kapıyı açtım ve Niall'ın şapşal suratıyla karşılaştım.

Never The SameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin