Odada müdürün karşısındaki sandalyede oturan Melike ile göz göze geldiğimizde hemen ayağa kalkıp yanıma gelerek bana sarıldı.
''Hoşgeldin.'' dedi.
Müdürümüze baktığımda gülümsüyordu. ''Hocam beni çağırmıssınız?'' diye sorduğumda oturmamızı söyledi.
''Evet canım, Melike artık bu okulda okuyor. Bu yüzden okulu tanıması ve öğrenmesi için birini görevlendirmem gerekiyordu. Bana direk seni önerdi. ''
Kafamı salladım gülümseyerek. Melike karşı koltuktan uzanıp elimi tuttu. ''Senden başkası bana iyi davranmaz Hare.'' burukça bir gülücük attı. Haklıydı..
***
''Tamam önce bir sınıfa girelim. Teneffüste sana gösteririm okulu.'' Melike küçük bir kahkaha attı. ''Saçmalama kızım, okulu kendi ismimden daha iyi biliyorum.'' Kaşlarımı kaldırdım. Öncelikle kendi ismimden ne ya ? Ayrıca amacı ne.
''Bu okul müdürü yeni. Beni tanımıyor yani ben de salak muamelesi yaptım.'' Kafamı salladım sinirle. ''O zaman benim sana tanıtmama gerek yok.'' Tam sınıf kapısını açacakken kolumdan tuttu. ''Amacım tanıtman değildi zaten, seninle vakit geçirmek.''
''Tamam Melike, sen sınıfına gir ben de gideyim.'' Kafasını salladı. ''Teneffüste gelirsin yanıma.'' Gözlerimi devirip kafa salladım.
İyi ki aynı yaşta değiliz. Onunla aynı sınıfta olmak çok kötü olurdu. O değil de neden birdenbire gıcık olmaya başladım ki?
Kendi sınıfıma doğru ilerledim. Merdivenlerden inerken Kafasını ellerinin arasına almış birini gördüm. Ağlıyor muydu yoksa başı falan mı ağrıyordu?
Bir üst basamağına oturup elimi omzuna koydum. Kokusu - kokusu çok güzel. Aynı Arasın kokusu. Kafamı salladım sağa sola.
''İyi misin ?'' diye sorduğumda çocuk direk kafasını kaldırıp bana baktı. AH ARAS.
''Sanane.'' dedi ve elimi itip yukarıya doğru çıktı. ''Sen olduğunu bilseydim sormazdım bile!'' diye bağırdım.
Kendi sınıfıma doğru ilerledim. Üstümü başımı düzeltip kapıyı tıkladım. Emre dahil herkes aynı anda bana baktı. ''Geç.'' dediğinde gözlerimi devirdim.
***
''Ne yani gelen Yaprak Teyzeydi?'' kafamı evet anlamında salladım. Doğuş birden dudak büktü.''Neden tanımıyorum ben Yaprak Teyzemiiii!'' çocuk gibi konuşmasından dolayı yanağından öptüm.
''Tamam bir ara çağırırım hepinizi.'' dedim ve gülümsedim. Oda ''Yaşasın !'' diye bağırınca herkes bize döndü. ''Ne oluyor gençler?'' dediğinde hemen önüme dönüp Emreye baktım. ''Hocam siz her şeyi böyle merak eder misiniz ya ?''
''Hayır güzelim.'' dediğinde ben hariç her kız ''güzelim.'' lafına takılmıştı. Sonra kendime gelip kaşlarımı çattım. ''Ne yani? güzel öğrencim çirkinim diyecek halim yok ya. '' dediğinde kızlar güldü. ''Bize de diyin hocaam!'' diye bağırdı Ezgi.
Doğuş Ezgiye iğreti bir bakış attı.''Ne kadar gıcık.'' Zeyneple beraber güldük. ''Hare!'' diye bağırdı arkadan Uğur. Gözlerimi devirip ona baktım. ''Ne?''
''Ne o öğretmenle mi fingirdeşiyorsun!'' gözlerimi kocaman açtım. Doğuş ayağa kalkıp onun yanına gidecekken kolundan tuttum. ''Uğur sen ne diyorsun ?'' böyle demesine çok şaşırdım.
''Açıkçası Harecim. Beni sevmenden sıkılmıştım zaten!'' diye bağırdığında herkes bize döndü. ''Sen bunu nereden..'' eliyle çenesini sıvazladı. ''Aras söyledi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA SEVGİNİ VER
Teen Fiction** Sevdiği çocuğu , arkadaşlarını, büyüdüğü evi ve memleketinin güzel kokusunu bırakıp yeni eve taşınan Harenin zorluklarını, Kim kolaya çevirecek ? Sevdiği kızın onu bırakıp gitmesiyle hayatı mahvolan Arasın kalp kırıklarını , Kim...