9.Bölüm

20 2 0
                                    


   ''Her ne kadar canımı yaksan da yine sevmeye devam edeceğim seni..'' / Hare 

HARE

Aras ve Emre Öğretmen birbirlerine bakarken biz de sessizce onları izliyorduk. Umarım bir tatsızlık çıkmaz.

''Ne işiniz var burada sizin?'' diye sordu Aras. AHAHAH! seni niye ilgilendiriyor bu? dediğimde bir cevap bekledim. Ah salak kafam içimdekileri dışa söylemedim ki..

''Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum Aras.'' diye cevap verdi Emre Öğretmen.

''Tabi ilgilendirmiyor.'' dedi sustu ve bana dönüp konuşmaya devam etti.''Ama bir öğretmenin küçük bir kız öğrencisiyle bu saatte dışarıda olması normal mi?'' dediğinde Emre öğretmene çevirdi bakışlarını.

''Saçmalamayı kes Aras!''diye bağırdı Emre öğretmen. Kalbim çok hızlı atıyordu. Korkuyordum.

''Saçmalamak? Ahaa.. saçmalık değil bunlar gerçek!'' diye sesini yükseltti.

Emre öğretmen ellerini sıkıp denize doğru döndü ve gözlerini kapattı. 

''Becerdin mi bari?'' dediği zaman gözlerimi büyüttüğüm de Emre öğretmenin bana baktığını gördüm. Gözlerimden yaş gelene kadar bana bakmaya devam etti ve sonra... Hiç düşünmeden Arasın yüzüne yumruğunu geçirdi. Aras durur mu? İleriye gelip oda vurdu. 

Onlar kavga ederken ben yere düşüp sessizce ağlamaya başladım. Zeynep ve Melek de eğilip sarıldılar.

''Özür dilerim, abime söylememem lazımdı.'' diyen Zeynebe döndüm. O da ağlıyordu kafamı salladım ve ayağa kalkıp onlardan uzaklaşmak için koştum. 

Koşarken Doğuş ve Zeynebin sesini duydum. Hiç dönmeden kendimi Emre öğretmenin arabasının yanına attım. Beni bu karanlıkta göremezlerdi.. Tekerleğe yaslanıp gözyaşlarımı tekrardan serbest bıraktım.

SAVAŞ

Kaç saat oldu eve gelmedi bu kız! Annemlere bir şey dememiştim. Onlar mışıl mışıl uyurlarken ben kardeşimi bekliyordum. 

Tam parti yerine gitmeye niyetlenirken tanımadığım bir numaradan mesaj geldi. 

--053******** kişisinden bir mesajınız var.

''Merhaba Savaş Abi, ben Harenin arkadaşı Melek. Çok geç olduğu için eve gelemedi Hare ve bugün Zeyneple beraber bizde kalacak. Merak etmeyin. İyi Geceler.'' 

Bir şey demedim ve odama çıkıp bilgisayarıma girdim. Kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı..Sevgiliminde öyle. 

Uyumadığını biliyordum, ders çalışıyor aşkım. Rahatsız etmek istemiyordum ama yüzünü görmeden uyuyamazdım. Görüntülü arama düğmesine bastığımda başta açılmadı. Sonra yine aradım ve bu sefer güzel yüzünü gördüğümde 32 dişim de gözüküyordu.

ZEYNEP

Hare perişan bir halde yere çömelirken Melek ve bende çömeldik. Ona sarıldığımızda titriyordu. Kendimi çok kötü hissediyorum. 

  ''Özür dilerim, abime söylememem lazımdı.'' dedim sessizce kulağına. Abimler hala  birbirlerini dövüyordu Kerem de onları ayırmaya çalışıyordu. Doğuş ise Meleğin telefonundan Hare nin abisine mesaj atıyordu. Ve çok sakindi. Ben kafamı abimlere çevirirken Hare ayaklanıp hiç arkasına bakmadan koşmaya başladı. 

''HARE!'' Diye bağırdı Doğuş.

''Hare!!'' diye bağırdım bende.

 ''Durrr lütfen!!'' dediğimde koşmaya niyetlenmiştim ama koşarkengüzel topuklu ayakkabımın topuğu kırıldı. Kumsala hangi salak topukluyla gelirdi ki? Melek ayağa kalkarken yere düştüğü için Doğuş onu kaldırmaya çalışıyordu. Hare gözden kaybolunca sinirden hemen arkama döndüm. 

BANA SEVGİNİ VERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin