Kendimi tamamen Afet'in ellerine bırakmıştım. Siyah kısa bir elbise giydirdi. Aslında güzeldi ama bu kadar kısa olmasına gerek var mıydı bilmiyordum. Yırtık pantolon giymeye alışkındım ama elbise beni cidden aşıyordu.
B: Kendimi tamamen sana bırakmama rağmen siyah giydirdin.
A: Ah farkındayım. Siyahı sevdiğini sanıyordum.
B: Evet. Doğru ama...
A: Eyvaahh!!
B: Ne oldu??
A: Saat 19.00 olmuş.
B: Zaten hazırım ne gerek var endişelenmene?
A: Saçlarını yapmadık!
B: Böyle iyi ya.
A: Hani kendini bana bırakıyordun?!?!
B: Ahh tamam.
Saçlarımı ne yapacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Dalgalı yapmaya karar vermiş olacak ki maşayı çıkardı.
A: Saçlarının uçlarını dalgalı yapalım diyorum.
B: Sen nasıl istersen.
Saçlarıma uzun süredir şekil vermiyordum. Bir anda bu kadar sıcağı görünce dalgalandırmak Afet'i epeyce zorlamıştı. Sonunda saçlarımı da şekkilendirmeyi başarmıştık. Artık hazırdım. Kapı çalınca sebebini bilmediğim bir nedenle midemdeki kelebekler canlanmıştı. Kapıyı Afet açmıştı çünkü ben banyodaydım. Parfümümü de sıkıp çıktım. Çıkmamla gözgöze gelmemiz bir oldu. Ağır ağır beni süzdü ve yaklaştı. Elini uzatarak;
J: Afedersiniz. Begüm Hanım burada mı?
B: Ya dalga geçmesene.
J: Yani çok çok çok şey olmuşsun.
B: Ne?
J: Güzel.
B: T-Teşekkürler.
J: Hazırsan çıkalım mı?
B: Olur.
Kapıdan çıkarken arkamı döndüm ve Afet'e kocaman öpücük attım. Jimin elimi tutuyordu. Yine. Elimi ne kadar çekmek istesem de yapmadım. İçimden bir ses bunu yapmamam gerektiğini söylüyordu. Arabaya binerken kapımı açması hoşuma gitmişti. Gülümseyerek bindiğimde bacaklarım fazlasıyla ortadaydı. Yanıma aldığım hırkayla bacaklarımı örttüm. Jimin sürücü koltuğuna binerken gözleri bacaklarımdaydı. Kahkaha atıyordu.
B: Ne var?
J: Utanıyor musun?
B: Ne utanması ya. Sen kimsin de utanayım?!
J: O zaman o hırka neden orada?
B: Ben... Üşüdüm de o yüzden.
J: Hmmm.
Restoranta geldiğimizde bizi hemen bir masaya oturttular. Garson ne yemek istediğimi sormadan masaya birşeyler koyuyordu. Jimin'e baktığımda bana hayran hayran bakıyordu. Ona baktığımı farkettiğimde hızla toparlandı. Siyah ona çok yakışıyordu. Ciddi anlamda yakışıklıydı.
B: Eee anlatacak mısın?
J: Tabiki ama önce yemek yesek. Çünkü kurt gibi açım.
B: Peki.
Yemeklerimizi yedikten sonra kocaman kakaolu bir pasta geldi.
B: Aaaaa kakaolu pastaaa.
J: Evet. Doğum günün kutlu olsun.
B: Sen... Nerden biliyorsun?
J: Annenle tanıştım.
B: Ciddi misin?!
J: Evet. Neyse artık anlatmanın vakti geldi.
B: Dinliyorum.
J: Bak. Bunun ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. Seni her gördüğümde midemde kelebekler uçuşuyor. Ne zaman uzaklaşsam senden ölüyor o kelebekler. Şöyle de birşey var. Ben kelebeklerden-
B: Korkarsın.
J: Sen nereden biliyorsun?
B: Ben de korkuyorum çünkü.
J: Ben sadece onlardan değil içimdeki kelebeklerden de korkuyorum. Ben... Senden hoşlanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN TATLI 3 AY ( TAMAMLANDI )
FanfictionJimin ile en tatlı hayal et hikayesi. Hadi ne duruyorsun OKUSANA! 😊