Medyada: IRAZ ARGÜN (ARYA'NIN ABİSİ)Herkese yeniden ve yeniden Merhaba efenim😂 Tatiliniz nasıl geçiyor? Umarım güzel geçiyordur. Okula gittiğimden dolayı sık sık bölüm atamıyorum. Kusuruma bakmayın. Lafı fazla uzatmak istemiyorum. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz 😊❤️
10.BÖLÜM ABİ ?
Kalbimde hissettiğim bu soğuk sızı neydi? Hissizliğimin mı soğukluydu? Yoksa ölümün soğukluğu muydu? Belki de şuan karşımda ruhsuzca duran duygusuz adamın soğukluydu.
Bir insan nasıl bu kadar tepkisiz kalabilirdi? Cidden intikam denilen şey insanı ele geçirdiğinde duygusunu yakıp kavuruyor muydu? Kurtuluş yok muydu bu intikamdan. Yoktu. Vücüdu bir kere ele gecirdimi ondan kurtuluş yoktu. Sigara veya alkol değildi bu. Kimse sana bir kereden bir şey olmaz demiyordu. Kimse sana sunmuyordu bunu.
Ölümcül bir virüs gibiydi. Ansızın bedeni ele geçiriyor ve bütün vücuda yayılıyordu. Tek fark yayıldığı vücüdu değil de nefret ettiği insanların ölümüne sebep oluyordu. Ve bunun tedavisi yoktu. Tek tedavisi ölümdü. Buna da tedavi denmezdi.
Hıçkırıklarım bir türlü dinmezken, karşımda oturan duygusuz herife baktım. Hakkı yoktu. Bunlara yapmaya hiçbir hakkı yoktu. Ama onun için bu hakkın olup olmaması önemli değildi. İsterse bu hakkı kendisi oluştururdu.
"Neden bunu bu insanlara yapıyorsun?" diye sordum. Sadece yüzüme bakmakla yetindi. Daha sonra bardağı dudaklarına yaklaştırdı ve bardakta ki bütün içkiyi bir dikişte bitirdi. Sertçe bardağı masaya koydu ve bardağın yanında duran kristal içki şişesini eline alıp açtı, daha sonra kristal bardağı içki ile doldurup, elindeki şişeyi aynı yere koydu.
"Onlar neden bunu babama yaptılar peki?" diye soruma soru ile cevap verdi. Ben hala babamın ve Haluk amcanın bunları yaptığına inanmıyordum. Asla öyle insanlar değildi. " Sen iyi değilsin Araz, bu yaptıklarının mantıklı bir açıklaması yok."
Ve hiç beklemediğim bir şey oldu. Elindeki kristal bardağı yanımdaki duvarı fırlattı. "Nasıl iyi olayım? Söylesene. Bu lanet hayatta bir anda yalnızlığın en derine, o karanlık kuyuya düşmek nasıl bir duygu biliyor musun? Ben biliyorum ve ben oradan kurtulmak için karşıma çıkan engelleri yok etmem gerekiyor. " dediğinde bir şey demedim. Sinirle ellerini saçlarına daldırdı. Kafasını koltuğa yaslandı ve derin bir şekilde nefes alıp verdi.
Yaşadıkları kolay olmayabilirdi evet ama bu intikam uğruna insanları öldüreceği anlamına gelmiyordu. Kendi yaşadıklarını ona yaştanlara yaşatmaya hakkı yoktu. Elbet Allah bunu zaten yapardı.
"Araz, senin yaşadıklarını, o masum insanlar yaşamak zorunda değil." dediğimde bana baktı. "Peki ben zorunda mıydım?" dediğinde bir şey diyemedim. O da kendince haklıydı.
"Sende haklısın ama bir o kadar da haksızsın Araz. Evet belki senin bunlara yaşamaya hakkın yoktu ama bunları da o insanlara yaşatmaya hakkın yok." dediğimde kaşlarını çatarak bana baktı." Bana yaşattıklarını onlarda yaşayacaklar, yaşamak zorunda." dediğinde bir şey diyemedim.
Ne dersem diyeyim kendi bildiğini okuyacaktı. Sonuçta ben kimdim ki? Babasını intikamını almak için kullandığı aciz bir kızdım ben.
Bir şey demeden yerimden kalktım. "Nereye gidiyorsun?" diye sordu tam yanından geçerken. " Yatmaya" diye cevap verip, salondan çıktım.
Merdivenlerden çıkarken o tozlu merdivenlerde ruhum düşen parçaları orada belliydi. Oralara basarak çıktım o merdivenlerden. Her bir parça ayaklarıma değilde, kalbimin en hücra köşesine batıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİNDE MAVİ OLAN GRİ'M (#Wattsy2018)
Genç KurguKoyugri #1💕 Koyu #1💕 03.08.2018 Gri#2💕 28.08.2018 Tek hatası o gün o durağa gitmek yerine arkadaşının teklifini kabul edip eve onla dönmemesiydi. Sonradan ise keşke dedi. Keşke kabul etseydim. Böyle değil miydi zaten? Keşkelerle yaşamaz mı insan...