Hayat'ın Kalp Atışları

-1-

Okumaya başladığınız tarihi buraya yazın lütfen..
Hepinize merhaba canlarım ilk bölüm ve ilk kitabımla karşınızdayım herkese iyi okumalar. Kitap kapağı yapan yada bu konu ile ilgilenen biri varsa bana yazabilir mi?

Yine her zaman ki gibi yatağımın köşesinde ağlıyordum. Gerçi bu ne kadar doğru onu bile bilmiyorum çünkü artık bu acılar canım yakmıyordu. Her zaman olduğu gibi annem ve sevgilisi geldi  gecenin bir körü . Onları uyarmak için yatağımdan kalkıp salona doğru ilerledim. Salona girdiğimde annem ve sevgilisi koltuktaydı, annem o herifin kucağındaydı ve bira içip oynaşıyorlardı bir kez daha erkeklerden nefret ettim midem bulandı.
...

-Anne biraz sessiz olur musunuz? Mira daha yeni uyudu siz de Alex bey rica ediyorum.
-Dolunay bize dolaptan bira getir.

Demesiyle anneme oflamam bir oldu bu oflamamın sonunda Alex denen heriften dayak yememde bir oldu. Benim sevgili annem ise sadece gülerek izliyordu. Annem babamla Türkiye de tanışmıştı, ama ben karnında daha  bir aylıkken başka biriyle Amerikaya kaçmıştı. Beni aldırmadığı için gizli saklı doğurmuştu beni. Tabi beraber kaçtığı adam annemi terk etmişti. Annem yedi yirmi dört barlarda gezer, orda burda oynaşırdı ve sonunda kardeşim Miraya hamile kalmıştı. Annem çalışmadığı için ben çalışmak zorunda kalıyordum çünkü hem ev  hemde Mira için çok ihtiyac oluyordu. Ben 14 yaşındayken Mira doğmuştu ve kardeşime ben bakıyordum. İki yıl önce ise bütün hayatımız değişti annem Alexle denen adam ile  tanıştı. Adam ona ya da anneme bişey dediğim de tepki gösterdiğimde hatta yapmadığım da bile beni döverdi. Miraya el kaldırmaya çalıştığın da ise öne ben atılıp dayağı ben yerdim bu yüzden her yerim morluk içinde olurdu. Karşı koyabilirim ikizine de kolaylıkla ama sonrasında ne olacak gidebilecek başka yerimiz yok ki o yüzden göz yumuyordum herşey zaten. O kadar çok dayak yemiştim ki artık canım yanmıyordu ama kendimi hep yatağımın köşesinde ağlarken buluyordum. Şu an olduğu gibi, ben ağlarken Mira uyandı.

-Ablacım iyi misin?
Miraya fark ettirmeden gözyaşlarımı silip yanına gittim.
-İyiyim küçük meleğim sen neden uyandın bakayım?
-Abla içerdeki sesleri duydum seni yine dövüyordu değil mi?
-Hayır kuzucum hadi uyu artık sabah okulun var sonra sabah ben gitmeyeceğim abla deme.
-(Tch) yalancı, iyi geceler seni seviyorum abla.
-Bende kuzum.
Mirayla konuşurken ne kadar temkinli olmaya çalışsamda her seferinde anlıyordu. Cidden çok akıllıydı Mirayı uyuturken yine gözümden bir damla yaş düştü. Sonra miranın sayıklamasını duydum.
-Ablacım biz de bir gün mutlu olabilecek miyiz?
Gözyaşlarım daha fazla dayanamayıp hapishanelerinden firar etti. Bende merak ediyorum mutlu olabilecek miyiz? Kafamda sorular dönerken etraf karanlığa gömüldü.

..........

Sabah uyandığımda miranın elini tutuyordum, yatağın köşesinde uyuya kalmıştım . Kollarımdan destek alarak kalkmaya çalıştım ama sadece çalıştım vücudum bana ihanet edip geri yerle buluştu. Bileğime baktığımda şişmiş ve mosmordu dün yediğim dayaktan olmalı. Ayağa kalkıp sesiz bir şekilde odadan çıktım. Annem ve Alex bey çoktan evden gitmişti. Etraf yine berbat olmuştu. Hemen etrafı biraz toplayıp camları açtım evimiz standart bir evdi iki odası vardı. Birinde mirayla ben kalıyorum diğerinde ise annem. Miraya yemek hazırlamaya başladım. Ama bu biraz zor oluyordu çünkü ne yapmaya çalışsam bileğim buna izin vermiyordu. Yine de küçük meleğim için dişimi sıkıp kendimi zorladım. Mira uyanmıştı salonda o küçücük gözlerini ovuyordu. Hemen yanına gidip.
-Günaydın küçük meleğim.
Beni görünce kollarını bana doğru kaldırıldı yanına eğilip boynuma dolanmasına izin verdim. Ciğerlerime cennet kokusunun dolmasına izin verdim.
-Günaydın ablacım.
-Hadi koş elini yüzünü yıka kahvaltı hazır.
-Tamam ablacım.
Yanağına bir öpücük konudurup benden ayrılmasına müsaade ettim. Sıkıca sarıldığı peluş oyuncağı ile ilerledi.
Mirayı lavaboya gönderdikten sonra pijamalarımdan kurtulmak için odaya girdim. Üzerime bir şortla siyah bir bluz geçirdim. Mira çoktan oturmuş sofraya ona hazırladığım yemeğini yiyordu. Bende miranın okul kıyafetini ütülüyordum. Düşüncelere o kadar dalmıştım ki miranın sesiyle irkildim.
-Ablacım dudağının kenarı kanamış ne oldu?
Miranın dediği üzerine ütüyü kenara bırakıp aynaya doğru yürüdüm dün tokat yediğim için dudağım patlamıştı. Miraya dönüp.
-Sabah uyku sersemi kapıya çarptım o yüzden.
Mira anladım manasında kafayı salladığın da kapı çaldı. Bize kimse gelmediği için şaşırmıştım. Mira dalgaya vurarak.
-Beyaz atlı prens geldi.
Bunun üzerine gülerek kapıyı açtım ve karşımda gördüğüm manzarayla çok büyük bir şok geçirdim.

Evet ilk bölüm bitti bakalım diğer bölümlerde ne olacak fikir ve yorumlarınızı bekliyorum sizleri çok seviyorum kendinize dikkat edin 😘😘