.......
Şu anda bu lanet müziğin bitmesi için dua ediyorum. Mira hastaneden çıkalı 2 gün oldu ama hala enerjisini koruyor. Babamın evinde kalıyoruz o kadar büyük ki evin içinde kendimi kaybediyorum. İki katlı havuzlu bir ev. Miray'la odalarımızı ayırmak zorunda kaldık daha doğrusu Mira hanım özellikle babama bunun için dil döktü. Yorganı başıma kadar çekip alarmın bitmesi için dua ediyorum. Bu gün hastanedeki ilk günüm ama bu tatlı uykuyu bırakıp kalkmak istemiyorum gece çok geç yattım bilgilerimi tazelemek için son zamanlarda ders kitaplarımı baştan okuyup çalışıyorum. Sonunda alarmın sesi kesilmişti Bekle tatlı uykum ben geliyorum dememe kalmadan Mira tepemde çıkmış zıplıyordu. Yorganı kafamdan çekip.
-Günaydın ablacım Yeni görevin hayırlı olsun.
Herşeyi o kadar hızlı söyledi ki anlamam iki dakika aldı Mira hala tepemde ata biniyor gibi zıplıyor. Onu altıma alıp gıdıklamaya başladım ama dikişleri acımış olmalı ki yüzünü buruşturdu endişe ile hemen durup.
-Mira iyi misin?
Ben daha ne oldugunu anlamdan yataktan doğrulup kapıya doğru ilerledi.
-Şaka yaptım.
Diyip dil çıkardı kahkahlar atarak odadan hızlıca çıktı arkasından bakarak.
-Böyle şakamı olur eşek.
Diye bağırdım en sonunda yataktan kalkıp saate baktım 08.00'dı hızla banyoya girip duş aldım. Banyodan çıkıp dar paça kot pantolonumla kısa kolu salaş tişörtümü giydim. Saçımda basit bir şekilde at kuyruğu yaptım. Makyaj yapmayı gerekli bulmadım. Aynaya geçip kendimi süzdüm gayet güzel olmuştum. Telefonu ve sırt çantamı yatağın üzerinden alıp odadan çıktım. Merdivenler doğru ilerleyip aşağı indim. Mira ve babamın gülüşme sesleri geliyordu. Salona inip kahvaltı masasına ilerledim.
-Günaydın.
Babam bana gülerek.
-Günaydın kızım.
-Günaydın ablacım.
İkisinide gülmekle yetindim. Mira bana bakıp gülüyordu demin ki yaptığı şaka yüzünden, ona yandan bir bakış atıp önüme döndüm. Öküz gibi aç olduğum için pek umursamadım gece ders çalışırken çok açıkmıştım üşendiğim için kalkıp bir şeyler de almamıştım. Masaya oturup hunharca yemeye başladım. Babam ve Mira'nın gülüşmesiyle kafamı kaldırıp ikisine baktım. Soru dolu bakışlarımla.
-Noldu neye gülüyorsunuz?
-Abla ben doktor Güney'le evlencem.
Duyduğum sözler üzerine içtim çay boğazıma kaçınca. Babam daha çok gülmeye başladı bende gülmekle yetindim. Saate baktığımda 10 geliyordu masadan kalkıp bizimkilere dönerek.
-Ben gidiyorum Mira dikkat ediyorsun kendine terlemek yok, yaranı zorlamakta yok sabah ki gibi.
Mira bana göz devirdi tam ağzımı açtım ki babam sözümü kesti.
-Tamam kızım sen korkma benim küçük afacanım dikkat eder o çok akılı bir kız değil mi?
Mira hızlıca kafasını salladı bende gülmekle yetinip. İkisine de hayali öpücük atıp evden çıktım. Evin önündeki durağa geldim. Şimdi diyeceksiniz o kadar zenginsin Niye otobüse biniyorsun. Kendimi özel hissetmek istemiyorum. Hele de hastanenin sahibinin kızı olduğumun bilinmesini hiç istemiyorum. Özellikle babamdan rica ettim bu konunun duyulmaması için. Otobüs gelmişti bile parayı şoföre uzatıp oturdum. İki durak sonra hamile bir kadın bindi. Kadına kalkıp kimse yer vermedi hemen kalkıp kadına döndüm.
-Gelin buraya böyle oturun.
Dedim kadın bana gülerek teşekkür edip oturdu. Kadın diyorum ama bu bildiğin gençeçik kızdı hemen kızın yanında duruyordum göz ucuyla kıza baktığımda boncuk boncuk terliyordu. Kıza bakıp hafifçe omuzuna dokundum.
-İyi misiniz?
Kız gülerek.
-İyim sağolun.
-Nereye gidiyorsunuz acaba.
-Hastaneye bebeğim bu gün hiç tekme atmadı korktuğum için hastaneye gidiyorum.
-Peki bakmama izin verir misiniz?
Kız o güzel masmavi gözleri ile anlamayan bakışları atıyordu. Hafifçe gülümseyerek kıza döndüm.
-Ben doktorum ve pek iyi görünmüyorsun izin ver bakayım.
Kız bana endişe ile hafifçe gülüp hızlıca kafasını salladı. Endişelendirmemek için yavaşca eğildim kızın anlına dokunup ateşi var mı diye baktım tahmin ettiğim gibi vardı. Eğilip karnına dokunmaya başladım çok sertti.
-Kaç aylık bu ufaklık.
Kız masum ve buruk bir bir şekilde gülerek.
-7 aylık
Dedi bende biraz rahatlatmak için gülüşüne karşılık verdim. Şu anda sormam gerekn bir sürü soru vardı ama galiba vaktim yoktu.
-Maşallah, kasıkların da ağrı var mı?
-Evet var.
-Peki sancın var mı?
-Evet.
-Şimdi sana bir soru sorucam ama telaş yapma olur mu?
Kız yavaşça kafasını salladı. Ama yüzünden endişesi anlaşılıyordu.
-Bu gün nişanın geldi mi?
-Hayır gelmedi. Ama şey...
Utandığı belliydi gözlerini kaçırıyordu. Ellerini tuttup gülümsedim.
-Utanmana gerek yok bu senin ve ufaklığın sağlığ için merak etme.
Gözlerini kaçırarak cevap verdi.
-Şey bir leke geldi ama siyahtı.
-Tamam senden şimdi sakin olmanı istiyorum galiba bazı yolunda gitmeyen şeyler yaşıyorsun. Ama sakin ol ben yanındayım.
Tam o anda kızın suyu geldi, tahmin ettiğim gibi doğum başlamıştı. Kız korkmuştu elimi sıkıca tuttuyordu. Öncelikle sesimi yükseltip bağırdım.
-Kapatan dur kenara çek hemen.
-Noldu abla.
- Ya çek bi sizde yardım edin kızı şöyle taşıyalım.
O sırada iki erkek gelip kızı ortadaki boş yere taşıdı. Altına çantamda olan hırkamı koydum.
-112'yi arayın hemen sizde hırkanızı montaları çıkarıp paravan yapın.
Herkez dedimi harfi harfine yaptı. Böyle hep şeyler hep beni buluyor zaten hayatımda hiç mi aksiyon eksik olmaz kıza dönüp.
-Doğumun başlamış burda doğurman lazım ben yanındayım korkma.
Diyip bir yolcunun şalını aldım ve kızın bacağına serdim. Eğilip baktığımda çocuk geliyordu.
-Adın ne senin peki?
Kız sorduğum soruyla nefesini zar zor toplayıp.
-Deniz.. adım Deniz.
Dedi.
- Tamam Denizcim korkma sakın ben burdayım şimdi senden ıkınmanı istiyorum.
Deniz elimi tutup ıkınmaya başladı. O sırada ambulans sesleriyle birlikte hemşireler geldi onlara dönüp.
-Doğum başladı 5 dakikaya hastanede olmamız lazım. Heartbeat hastanesine gidiyoruz.
Denizi hemen sedyeye aldılar bende peşinden.
.........
Şu an hastanenin acil servisine giriş yapıyoruz.
-Deniz ıkın hadi güzelim az kaldı.
Hemşireler ve bir kaç kişi etrafımızda Doğum için hazırlık yapıyor. Bende etrafa emri yağdıyorum bir yandan Denizle konuşuyorum.
-Hadi Deniz az kaldı bak kafası geldi.
Deniz çok yorgun gözüküyordu. Hemşireye dönüp.
-Neşter verin lütfen.
Dedim ve bebeğin kolay gelmesi için bir kesik attım. Sonrası ise malum bebeğin ağlama sesleri. Anne ve bebeği hemşirelere bırakıp saate baktım. Çok geç kalmıştım koşarak Acilin girişine gitmeye başladım arkası dönük biri.
-Dolunay KARA yokmu.
Nefesimi toplayıp.
-Burda.
Dedim o sırada herkez bana şaşkınlıkla bakıyordu ve gördüğüm manzara altıma etmeme yol açtı.Evet yeni bölüm geldi. Sizce Niye şaşırdı Dolunay? Yeni bölüm en kısa zamanda gelicek. Yorum yapmayı ve bite vermeyi unutmayın. O küçük yıldızın için dolunca daha güzel duruyor. Sizleri seviyorum görüşmek üzere....😍😍😛😛😂😂❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Kalp Atışları
Novela JuvenilAh lanet yine düştüm işte her zaman olduğu gibi, hayat bana çelmesini takmıştı yine. Hayatım 360° değişmişti, hiç alışık olmadığım bir yerdeydim sevginin kollarında. Bunca zaman tatmadığım bir duygu tadıyordum ama yine de acı çekiyordum sevdiklerimi...