-10-

16 1 0
                                    

İşte geldim bölümler geç geliyor biliyorum ama kimse yorum ya da vote vermiyor ki arkadaş üzüyorsunuz beni. Yapmayın böyle neyse ben kaçar sizi seviyorum 😘😘😋😋

Sözümü kesen silah sesi oldu. Kolum hafiften yanmaya başladı. Koluma baktığımda kan damlacıkları yere akıyor bir gölet oluşturuyordu. Bir anda Bir erkeğin sesi doldu kulağıma. Ah bu güzel ses tonu ona ait.
-Dolunay.... Dolunay iyi misin?
-İyim Güney sadece canım yanıyor.
Koluma elimle baskı uygulayıp arkamı döndüm. Demin bana sarılmaya çalışan çocuktu. Deli gibi kahkaha atıyordu.
-Sana nazlanma demiştim demek Güney'in değerlisi Sensin güzel kız.
Güney çocuğa dönmüş kaşları çatılmıştı çenesi kasılmıştı. Çocuğa yönelmişti ki ondan önce davranıp elimi belimdeki silaha atıp çıkartım. Çocuğun bacağına bir el sıkıp konuşmaya başladım.
-Bende sana git başımdan demiştim.
Bu hareketime şaşırmış ve de hoşuna gittiğini belli eden bir gülümseme vardı yüzünde. Yanıma gelip.
-Bu kadar hırçın olduğunu bilmiyordum.
Onun sorusunun üstünde durmayıp.
-Gidelim mi?
Bana gülerek tabi ki gerçek olmayan bir gülücükle.
-Tamam gidelim.
Önden yürümeye başladım. Bir anda yerden ayaklarım kesildi.
-Ne yapıyorsun sen?
-Hiç sadece yaralı birine yardım ediyorum.
Hiç halim olmadığı için hiç bir şey demedim çok fazla uykum vardı o yüzden dikkate almadım.
Depodan çıkıp arabanın yanına geldik. Kapıyı açıp arabaya çok nazik bir şekilde bindirdi. Kemerimi bağlayıp kapımı kapatıp yerine geçti.
Üşüyordum daha doğrusu dönüyordum.
-Dolunay iyi misin?
Cevap vericek mecalim yoktu. Elini uzatıp anlıma dayadı ateşine bakıyordu.
-Dolunay sen yanıyorsun.
-Ç-çok üşüyorum Güney.
-Üstündeki ceketi çıkart Dolunay.
-Hayır üşüyorum.
Sesini yükseltip.
-Çıkar dedim sana Dolunay.
-Hayır istemiyorum.
-Sen bilirsin.
Beni sanki bir çuvalmışım gibi çekip ceketimi çıkardı karşı çıkmadım hiç halim yok.
-Üşüyorum.
-Ateşin var Dolunay normal.
-Ama çok üşüyorum.
-Tamam klimayı açıcam sende biraz uyu.
-Tamam.
Gözlerim zaten açık kalmak için direniyordu zaten. Daha fazla dayanamayıp kapandılar.
..........

Etrafımı saran sıcaklık nedeniyle gözlerimi açtım. Güney beni kucağına almıştı sıcacıktı. Gözlerimi biraz daha açıp Güney baktım.
-Geldik mi?
-Geldik hadi biraz daha uyu sen.
Halim olmadığı için başımı sallayıp gözümü geri kapattım ama gelen kokuyla burnumu geri açtım bu dezenfekte kokusu deme ki hastanedeyiz. Herkez bize bakıyordu ne olduğunu anlamak için gözlerimi ovuşturup iyice baktım bir dakika bura babamın hastanesi.
-İndir beni Güney.
-Hayır.
-İndir dedim herkes bize bakıyor.
-Baksınlar senin için daha iyi değil mi?
Kaşlarım çatılmıştı sesimi hafif yükseltip.
-Bana bak ben diğer kızlar gibi değilim. Ne sanıyorsun sen beni ben. Beni hemen yere bırak.
Tam ağzını açmış konuşacakken bir hemşire geldi yanımıza.
-İyi misiniz Dolunay hanım?
Benim cevap vermemi beklemeden Güney beni iyice kucağında sıkıştırdı. Ve konuşmaya başladı.
-Malzemeleri hazırla koluna dikiş atılacak. Bir de tetonoz aşısı hazırla.
-Peki efendim.
Güney hızlı bir şekilde harekete Geçmiş acil müdahale odasına girmişti. Güney beni kucağında sedyeye bıraktı bir anda üşümüştüm. Hemşire ise malzemeleri getirmişti. Güney üstündeki siyah hırkayı çıkardı ve eldivenleri giydi. Hemşire yanına gelip makası verdi. Güney yanıma oturup uzun kolu tişörtümün kolunu kesti daha sonra yaralı bölgeye anestezi vurup etkisini göstermesini bekledi.
-İyi misin Dolunay?
-İyim sadece uykum var yoruldum.
Cevap vermeden dikmeye devam etti iğnenin soğukluyla yüzümü buruşturdum.
-Ne oldu iyi misin canın mı yandı?
Sadece kafamı iki yana salladım o da işine devam etti.
........

İşini bitirip koluma bandaj çekti daha sonra ise bir ağrı kesici ve tetonoz aşısı vurup işini bitirdi. Bana dönüp konuşmaya başladı.
-Hadi seni evine bırakayım.
Kaşlarımı çatıp hızlıca kafamı iki yana salladım.
-Olmaz Mirayı kurtarmadan dinlenmeyecem.
-Tamam o zaman seninle inatlaşmıcam babanın yanına gidelim.
Sadece kafamı salladım. Sedyeden inip babamın yanına doğru ilerlemeye başladık. Bana karşı daha yumuşak davranıyordu ya da korkmuştu bilmiyorum. Artık birşey düşünemiyorum. Babamın kapısının önüne gelmiştik kapıyı tıklatıp gel komutuyla içer girdik. Babam beni görünce yerinden fırlayıp yanıma geldi.
-Ne oldu sana Dolunay?
Babamın elinden tutum sakinleştirmek için.
-Ben iyim yok birşey kurşun sıyırdı.
Babam arkamdaki Güneyi görüp kaşlarını çattı ve yanına gitti.
-Dolunay'a ne oldu Güney?
-Efendim bir kaç dakikalığına alt kata indim o sırada birileri yanına gelmiş Dolunay'da hırpalamış bir de benim yanımda görünce vurmaya çalıştı.
-Ben sana emanet ettim Güney onu.
-Efendim sadece bir ka-
Güneyin konuşmasını kesen.......

Bir yeni bölüm daha vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Hayat'ın Kalp AtışlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin