-4-

60 4 0
                                    


.......
Bir şey beni uyandırmaya çalışıyor ama sadece çalışmakla kalıyor çünkü pek kolay uyanan biri değilim. Harry bana sesleniyordu
"Dolunay hanım uyanın, geldik."
sözlerini duymamla gözlerimi araladım. Gözlerimi tamamen açtığımda uçakta kimse yoktu. Mira'ya baktığım da terlemişti ve terini silmek için elimi yaklaştırdığımda alevler içinde olduğunu gördüm. Gözlerim büyürken, Mira'ya seslendim.
"Mira... Mira uyan hadi. İyi misin?"
Cevap vermiyordu. Başım ağrımaya başlamıştı, etraf dönüyordu. Kardeşim hasta olduğundan hastanede geçiyordu hayatım. Küçüklüğümden beri doktor olmak istiyordum bu yüzden tıp kitapları okurdum. Liseye geçtim de mahalledeki teyzeler hasta olduğun da ya da yaralandıkların da bana geliyorlardı. En sonun da tıp okumaya karar verdim. Profesörlerimin dediklerine göre daha erken bitirebilirmişim okulumu . Harry'nin bana tekrardan seslenmesiyle kendime gelip, nefes alıyor mu diye kontrol ederek göz reflekslerine baktım. Harry'nin meraklı ve endişeli bakan gözlerine dönüp, "Hemen hastaneye gitmemiz lazım." dedim.
Harry kafa salayıp Mira'yı kucağına alarak koşmaya başladı. Benim de peşinden uçaktan inmemin ardından, birlikte çıktık koridor dan ilerleyip, insan topluluğunu gördüğümde girişte olduğumuzu anladım bir anda Harry'nin bağırmasıyla irkildim
-NEFES ALMIYOR.....
-Hemen yere bırak!
Harry Mira'yı yere bıraktı. Korktuğum başıma geldi hayatımdaki tek varlığımı kaybediyorum hayır kendine gel Dolunay, sen kurtarabilirsin kardeşini hızlı bir şekilde kendime gelip. Hemen göğsüne kafamı dayayıp dinledim nefes almıyordu kalbi durmuştu. İlk yardım yapmaya başladım yanıma bir görevli geldi onu dinlemeden
-Burda revir var mı?
-Evet var.
-Tamam orda ne varsa getir.
Demem üzerine koşarak yanımdan uzaklaştı. Kalbi tekrar atmaya başlamış nefes alıyordu ama çok zor. Kalp masajını kestim. Öncelikle neyi olduğunu anlamak için inceleme yaptım ve derin nefes aldım ilk kez başına böyle bir şey geliyordu Miranın. Harry beni soru yağmuruna tutuyordu ve sürekli aynı soru.
-Noluyor niye durdu kalbi
-Göğüs tüpü takmam gerek akciğerin de kan toplanmış nefes alamıyor. O yüzden kapa çeneni işimi yapayım.
Harry sinirlenmişe benziyordu ama umursamadı ondan öncelikli Miray'dı o yüzden aldırmadı.
-Burda nasıl yapıcaksın hastaneye gidelim.
-Hastaneye kadar dayanmaz.
Etrafımızdaki insan topluluğu bize meraklı gözlerle bakıyor. O sırada gözüme biri çarptı ama görevlinin gelmesiyle gözlerim ona döndü.
-Elimizde bunlar kalmış.
Dedi eşyalara baktım.
-Bana iki tane bidon lazım birisinin yarısı su dolu olucak diğeri tamamen boş olmazı lazım.
Bir şey demeden koşarak gitti. Görevlinin getirdiği malzemelere dönüp steril eldivenleri bulup eldivenleri elime geçirdim topluluğa döndüm. Yardıma ihtiyacım olacaktı.
-İçinizde doktor veya hemşire var mı?
Hiç kimseden ses çıkmayınca önüme döncektim ki bir erkek
-Ben.
Dedi bu demin gözümün takıldığı kişi
-Peki bana yardım eder misin rica etsem?
Usulca kalabalığın arasından sıyrılıp yanıma geldi bu koku bu kokuyu bir yerden tanıyorum ama maske taktı için bir türlü hatırlayamıyordum. Yanıma gelip eldivenleri eline geçirdi ne yapacağımızı anlatıp Ondan onay bekledim gözleri gözlerimi iliştiğinde içim ürperdi simsiyahtılar gözlerimi çekip kollarımı sıvadım.
-Bileğiniz.
-Önemli değil.
Diyip göğsünü ve yan taraflarını dezenfekte ettim daha sonra neşter elime alıp 5.ve 6. Kaburgaların arasını neşterle kesip açmaya başladım çocuk ise bidonlara hortum takıyor. Yaptığı işte usta olduğu belli oluyordu. Çocukta ki hortumu alıp kestiğim yerden geçirdim. Bu sırada gözünü yaptığım.isten ayırmıyordu sanki emin olmaya çalışıyordu. O sırada ambulanstan inenleri gördüm koşarak yanımıza geliyorlardı onlara dönüp.
-Çocuk laringoskop seti ve trakeal tüp var mı?
-Var.
Önce beni bir süzdü daha sonra ise bana bir çanta açıp verdi ve Miranın daha rahat nefes alabilmesi için aletleri verdi. Elinden alıp miranın ağzına yerleştirmeye başladım steteskopla göğüsünü dinleyip steteskopu geri boynuma astım Mira nefes almaya başlamıştı.
-Tamamdır daha rahat nefes almaya başladı ama hemen hastaneye götürmemiz lazım.
Görevli bana hala şüpheli bir şekilde bakıyordu kafasını sallayıp yanımdaki çocuğa.
-Sizde bizle gelin lütfen.
Çocuk sadece kafasını salladı. Mirayı ambulansa taşıyorlardı çocukta bizle geliyor Harry bizle gelen bir kadınla ilgileniyordu. Hortumdan inen kanı görünce bayılmıştı Harry bana bağırmayı unutmamıştı sanki bunalr onun suçu değilmiş gibi birde bağırıyordu neyse çoktan hastaneye geldik bile. Mirayı arabadan indiriyorlardı. Hemşire şaşkın bir şekilde yanımdaki çocuğa bakıyordu.
-Doktor Güney siz Amerika dan döndünüz mü?
Ensemi kaşıyarak çocuğa döndüm.
-Doktor?
Şaşkınlıkla çocuğa döndüm Çocuk sonunda maskesini çıkarmıştı beynimde şimşekler çaktı bu Amerika'daki o doktordu annem öldüğünde bayıldım zaman benle ilgilenen çocuktu. Bana kızgın bir şekilde bakıyordu.
-Kardeşin senin yüzünden ölebilir.
Hemşireye dönüp sesini yükselterek.
-Bu çocukla ben ilgileneceğim.
Diyip koşarak yanımızdan uzaklaştı. O zamana niye yardım ettin bana manyak herif. O sırada başım dönmüştü yere düşeceğimi sanıp gözlerimi kapatmıştım bunun yerine bir el hissettim belimde gözlerimi açtım. Harry bana kızgın bir şekilde bakıyordu. Yanında da yaşlı bir adam vardı. Hemşire bana bakıp.
-Sizi bir odaya alalım dinlenin.
-Gerek yok.
Harry'e dönüp.
-Bu ne demek o doktorlarla hemşire boşunaydı yalan söyledin bana seni asla af etmeyeceğim hemde asla.
-Özür dilerim ama elimde geleni yaptım inan ki.
Harry'e kızgın bir şekilde bakıp ameliyathanenin önüne koştum. Gözyaşlarım çoktan kendilerini salmış. Bir kaç dakika sonra Harry ve yanındaki adam geldi. Harry'nin yüzüne bakmadan.
-Bu kim acaba?
-Bu kişi.......

Evet bir bölümün daha sonuna geldik acaba diğer bölümde neler olcak??? Acaba bu yazarın aklından neler geçiyor aşağıdan yıldıza dokunup yorum yapmayı unutmayın sizleri çok seviyorum.......😍😍😍❤❤❤❤

Hayat'ın Kalp AtışlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin