Hayat'ın Kalp Atışları

-7-

Evet yeni bölümle karşınızdayım hepinize iyi okumalar.

Gördüğüm manzara altıma etmeme yol açtı. Güney denen herif ve önünde stajerler ben onun stajeri olamam değil mi.
-Geç kaldın, bu halin ne?
Demesi üzerine üstüme baktım hep kandı. O sırada koşarak bir hemşire geçti yanımdan ve Güney'in önünde durdu.
-Güney bey acilen gelmeniz lazım.
-Tamam geliyorum. Siz peşimden gelin.
Bir erkek ukala bir tavırla.
-Bu halde mi?
Çatık kaşlarım ile çocuğa döndüm ağzımı açmadan Güneyin sinirli ve kalın sesini duydum.
-Hastalar sizin hazırlanmanızı beklemez senin üstünden daha önemli oldukları açık bir şekilde belli.
İşte bu çok doğru bir söz. Hafifçe sırıttım Çocuk bozulmuştu Güney koşmaya başlayınca hepimiz peşinden koştuk. Hastanın yanına gittimde  büyük bir şok yaşadım bu Deniz'in kızı. Hemşire bize bilgi vermek için dosyayı eline alıp Güneye uzattı.
-Daha doğalı 5 dakika oldu ama doğum da bazı komplikasyonlar olmuş annesi ise çok genç 18 yaşına yeni girmiş ve yapılan tahlilerde  ritim bozukluğu  ve okjisen yetmezliği var demin ise kalp ritminde belli bir düşüş oldu.
Hemşire bana dagru döndü.
-Hatta bu küçük hanım yardım etti doğumuna ilk o fark etmiş.
Güney bana yandan bir bakış atıp.
-Geçerli bir sebebin varmış Doktor Dolunay. Ama bu elbiselerle burda hastalara bakamazsın hepiniz gidip önlüklerinizi giyin sende üstünü değiştir Dolunay 5 dakikaya burda olun.
Dedi bizde hızlı bir şekilde giyinme odasına doğru ilerledik. Soyunma odasını girdiğimde belli bir telaş vardı ama bir kaç göz üstümdeydi bir şeylerden emin olmaya çalışıyor gibiydiler fazla onlara takılmadan üstünde adım yazan dolabın önüne geçip kapağını açtım dolaptaki beyaz önlüğü görünce yine duygulandım gözümden bir damla yaş düştü üstündeki kartta Doktor Dolunay KARA yazıyordu o sırada gelen sesle yanıma döndüm.

-Merhaba ben Gece tanıştığımıza memnun oldum.
-Merhaba bende Dolunay tanıştığımıza memnun oldum.
Kız biraz çekingen biraz heyecan ile konuşuyordu.
-Sen şu kızsın değil mi?

Şaşırmıştım beni tanıyor muydu.

-Beni tanıyor musun?
Kız heyecan ile elimi tuttu.
-Seni tanımayan mı var. Kurtarıcı peri bak.

Diyip telefonu cebinden çıkarıp telefonu bana göstermişti bir video idi benim Miray'a yaptığım ilk yardım vardı. Kıza döndüm.
-Bu nasıl olur?
-Artık dünyaca ünlüsün bu arada baban hastanenin sahibiydi değil mi?
Duyduğum cümleler ile sinirlerim iyice arttı. İşte bu son damlaydı. Giyinme odasından çıkıp hızla babamın  odasına yürüyordum. Babama özellikle kızı olduğumu bilinmemesini istediğimi söylemiştim. Koşarak babamın yanına gittim bunu nasıl yapardı. (Yapmış işte daha iyi artık otobüsle gitmicez.) Ya bende uzun zamandır nerde olduğunu merak ediyordum hoşgeldin iç ses. (Hoşbulduk canım salaklığını görünce gelesim geldi bende geldim.) Sen bana salak mı dedin döverim seni düşüncelerimden kurtulup iç sesime bir kafa attım. Babamın kapısını çalmadan içeri daldım. Herkes şaşırmış bana bakıyordu babam koltuğunda oturmuş birşeyler bakıyordu. Sekreteri yanı başında, masanın ordaki sandalyede Güney oturuyordu.
-Bunu bana nasıl yaparsın?
Babamın sekreteri hızlı bir şekilde lafa atılıp.
-Hoşgeldiniz Dolunay hanım ne istersiniz ne getireyim size?
Allahım nereye düştüm ben. Kızgın bakışlarımı babama çevirip.
-Niye herkez kızın olduğumu biliyor?
- Pelin sen çıkabilirsin.
Sekreter dosyaları alıp kapıdan çıktı babam hızlıca lafa girdi.
-İyi ki geldin Dolunay sana çok önemli bir konu anlatmalıyım Miray'la ilgili mira kaçırıldı.
-NEEE??!!

Evet bir bölümün daha sonuna geldik ne düşünüyorsunuz? Mirayı Kim kaçırdı sizce? Dolunayın babası ne saklıyor sizce? İlerleyen bölümlerde görücez  yorum yapmayı ve Oy vermeyi unutmayın....