Güney'in konuşmasını kesen babamın tokatı oldu..
-Yakında benim yerime sizi geçeceksiniz. Birbirinizi koruyamaz arka çıkmaz iseniz ne olur bir düşünün.
Güney kafasını eğdi.
-Özür dilerim Efendim.
-Birbirinizi korumayı öğrenmelisiniz.
Daha fazla dayanamayıp öne atıldım. Çünkü o tokat benim canımı yakmıştı.
-Baba tamam abartma Güneyin dikkatini ben dağıtım.
-Benim yerime geçtiğinizde birbirinizi korumalısınız düşmanınız çok olucak tehlikede olacaksınız birbirinizi korumazsanız anında ölürsünüz anladınız mı?
Bu odunu neden koruyorum bilmiyorum ama doğru hissettiriyor ve ben hissettiğimi yaparım.
-Tamam baba anladım ama benim suçum.
Güney kafasını kaldırdı ve bir adım öne çıktı.
-Bir dahakine daha dikkatli olacağım efendim özür dilerim.
Babam bir anada yumuşamıştı ne yaptığı aklına gelmişti. Kendini suçlu hissediyordu yüzünden belli oluyordu. Bu adam nasıl mafya anlamadım birine vurunca bu halle geliyor daha. Düşüncelerimi hızlı bir şekilde kovaladım.
-Tamam bir daha böyle bir şey olmasın neler buldun söyle bakalım.
-Şerefsiz Mirayı bir depoya götürmüş depoyu bulmayı çalışıyoruz ayrıca kim olduğunu bulmaya çalışıyoruz.
O sırada öne atıldım.
-Durumu nasılmış peki.
Güney gözlerimin içine bakarak cevap verdi.
-Bilmiyorum hiç bir bilgi yok.
Yüzüm düşmüştü kafamı aşağı eğdim benim küçük meleğime kim bilir ne yaptılar acaba iyi mi? Allah'ım sen onu bana bağışla yalvarırım. O sırada Güneyin telefonu çaldı. Seri hareketlerle telefonu cebinden çıkarıp kulağına dayadı.
-Efendim.... Ne diyorsun sen emin misin?.... Tamam adresi ver hemen... Tamam ben tek hallederim size gerek yok siz benden haber bekleyin...Tamam..
Telefonu kapatıp cebine attı onun konuşmasına izin vermeden ben atladım söze.
-Ne oldu Güney yoksa Miraya bir şey mi olmuş?
Benim korktuğum soruya cevap vermek yerine babama döndü.
-Efendim Mirayı kaçıran o şerefsiz Mete.
Babam kaşlarını çattı. Gözleri büyümüş ağzı açılmıştı şaşırmıştı.
-Ne ne diyorsun sen Güney.
Güney kafasını salladı.
-Merak etmeyin efendim adresi bulmuşlar hemen çıkıyorum.
Herşey çok hızlı olmuştu. Bir şey hissedemiyordum tek hissettiğim acı idi. Ama emin olduğum tek bir şey vardı Mirayı yanlız bırakmıcam.
-Bende.... bende gelmek istiyorum.
Güney'in gözleri bana döndü.
-Hayır orası çok tehlikeli kolundan daha yeni yaralandın.
-Olsun bende gelmek istiyorum.
Babam yanıma yaklaşıp kolumdan tuttu.
-Kızım sende git mira korkmuştur senin gitmen iyi olur.
Babamın lafından sonra Güney itiraz edemedi. Kafamı sallayıp Güneyin kolundan tutup kapıya yöneldim. Güney kaşlarını çatmış yürüyordu. Bakalım bu yolculuğumuz da neler olacak?Evet geç geldiğini biliyorum ama bundan sonra elimden geldiğince erken atmaya çalışacağım. Hepinize şimdiden iyi okumalar gençler ve kendini genç hissedenler....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Kalp Atışları
Teen FictionAh lanet yine düştüm işte her zaman olduğu gibi, hayat bana çelmesini takmıştı yine. Hayatım 360° değişmişti, hiç alışık olmadığım bir yerdeydim sevginin kollarında. Bunca zaman tatmadığım bir duygu tadıyordum ama yine de acı çekiyordum sevdiklerimi...