Sınıfa girip kolalarla bardakları duvar kenarına bırakıp öğretmen masasına geçtim. Ayşenur girip selam çaktı ve karşıma oturdu. Öyle bir uykum vardı ki bugün ne saçmalık ne de aksiyon çekebilirdim. Dün babamı beklicem diye camış gibi uyumuştum. Bir şeyde yememiştim bütün gün açtım. Ben ve aç kalmak. Sabah kalktığımda kendimi ölü balina gibi hissetmiştim. Bir de Ömer’de uyandırmadı servisi kaçırmıştım.
Otobüste amcanın kolunu kaldırıp koltuk altını burnuma sokmasıyla uykum biraz olsun açılmıştı ama yine de o kadar saat uyumamış gibi uykum vardı. Gelene kadar minibüsçünün telefonla konuşmasını dinlemiştik. Adamı toplanıp en hızlı konuşan adam ilan ettik. Hayır biz anlamadıysak o karşısında ki nasıl anlayıp da cevap veriyordu. Başım şişmişti ya beynim ağrıyordu resmen. Ve ders coğrafyaydı ağlamak istiyorum.
“Ne öküz gibi bakıyorsun lan?”
“Ne ne dedin?” Ayşenur hızlı mı konuşmaya başlamıştı yoksa ben mi öyle algılıyordum anlamadım ah minibüsçü abi ah o kadar hızlı konuşmayaydın nolurduuuu?.
“Kübra bir an önce aramıza döner misin?” Ayşenur’un konuşması düzgün gelmeye başlamıştı.
“Tamam bee! Uykum var uykum.”
“Ayı.”
Poğaçayı çıkarır çıkarmaz yapıştım bir tanesine çok acıkmıştım olum. Panda yavrusu gibi yiyip çantasında ki suyu çekip kafama diktim.
“Hopp lan ver suyumu öküz.”
“Kızım 2 gün su içmeyen ölürmüş 1 günüm var bak konuşma.” Ne dediğimi anlamamış yüzüme bakıyordu. Dün olanları anlatırken Buse geldi. Poşetleri benim bıraktığım yere bırakıp yanımıza geldi. Öptü sarıldı öyle. Ayy öküz Ömer görüyor musun ne hallere soktun beni. Acıyorlar resmen banaağ. – Sadece Buse tabii diğerlerine dalga olmuştum- Ayşenur karşımda anırıyordu. Sümeyye gelip üzgün şekilde sırasına oturunca gülmesini kesti.
Hepimiz yanına gittik. “Ne oldu lan yemeğini elinden alınış panda gibisin?” bu dediğime karşılık hepsi suratıma bön bön baktı. NAPIM GÜLER DİYE ŞEYETTİM.
“Aşkım noldu?” dedi Buse kolunu beline sararak.
“Siktiğimin kızını bulup ikisini de sikcem Kadir’i de o Rabia denen orospuyu da.” Sonunu diyemeden ağlamaya başlamıştı. Hemen tuvalete götürdük. Kız dayanışması. Kızlar ağlarda giderler diye yapılır bir kere tuvaletler!
Hocalar görür diye üst katın tuvaletine gelmiştik. Sümeyye’ye ağlaması bitene kadar bir şey sormadık. Zil çalmıştı ve herkes derse girmişti. Ben aynada saçlarımı düzeltiyordum. Ayşenur’la Buse de uzun bi tahta vardı oturmak için tuvalete koymuşlardı. Ne alakaysa artıkın. Onda oturuyorlardı. Sümeyye ayakta durmuş elini alnına koymuş ağlıyordu. Gidip sarıldım daha çok ağlamaya başladı.
“Ee sus da anlat hadi.”dedim. Naz falan çekemezdim bu kafayla. Gözlerini sildi ve kızların yanına oturdu.
“O 11-B ‘de Rabia var ya hani sürtük onla konuşmuş çıkma teklifi falan etmiş kıza konuşmuşlar.”
Kim konuşmuş diye sormadık tabi ki Kadir. “Belki bir yanlış anlaşılma vardır kızla konuşalım öyle karar veririz.” Dedi Buse.
“Aynen kanka konuştuktan sonra ağlarsın.” Diye ciddi şekilde söyleyince hepsi gülmeye başladı. O sırada sınıftan bir kız geldi tuvalete sıçmıştık.
“Nerdesiniz kızlar ya sizi arıyorum. Hoca sizi çağırıyor derse.”
“Sevda git hocaya de ki Sümeyye ağlıyormuş kızlar da yanında yok yazsın bizi.” Dedi Ayşenur. Kız onaylayıp çıkıp gitti. Sümeyye ağlıyorken derse inemezdik. Bi kaç kere daha ağladı anlatıp anlatıp sinirden ağladı.
“Siktir etsene aldatan erkeğin arkasından ağlamak eziklik olur.” Dedim. Ağlamasına kendisini üzmesine gerek yoktu. Kadir onun ağlamasına değmiyordu. Sümeyye’nin onunla çıktığına dua etsin be maymun.
Daha çok ağlayınca dayanamadım. “Ay götoş kimmiş o ya sen onunla çıktın diye kendini bi bok sandı tabii bi çabalarda falan. Kızda götümün kenarı git güzel bir kızla çık da havan olsun dimi enayi. Okulun en sikik kızıyla konuşup aldatmış edası veriyor göt kadar boyuyla.”
Sinirden ne dediğimi bilmiyordum. Allah’ım ne olur Kadir aldatmış olsun şimdi bu kıza bunlar teselli geliyor ama Kadir aldatmamışsa Sümeyye sonra beni siker. Sümeyye bi sinirle bana baktı ama hak verip sustu.
“He ya çıktım diye onunda bi yerleri kalktı orangutanın. Gitsin o malla oyanlansın biraz ona laik.” Diyip onaylayınca eğlenmeye adadık bizde kendimizi anılarımı paylaşıp paylaşıp gülüyoruz.
Bir keresinde yine tuvaletteyiz derse girmedik 3 ders üst üste tuvalet kokusuyla sarhoş olduk. Her anlattığımıza gülüyoruz. Taklit yapıp gülüyoruz. Hıh desek gülüyoruz. Bir kız girdi tuvalete öğretmen sanıp aynı tuvalete üst üste girmedik yapıştık beni duvara yapıştırdılar arkama Ayşenur onun arkasına Sümeyye ve Buse. Tuvaletin içine düşcez diye bacaklarımızı da açmışız ne haldeyiz bi Allah bi biz biliriz. Bir yandan da gülme krizine girmişiz ki sormayın bıraksak işicez hepimiz. Dokuzlardan bir kızın geldiğini görünce rahatladık. Hepimiz gülme krizindeyiz. Ayşenur tutamayıp işemeye başladı.
Onun şokunu yaşadık bi de ardında Sümeyye işedi ama azcık. Buse de kaçırmış biraz. Ben bunlara güldükçe gülüyorum ama ne kadar uğraşsalar da işemedim ben. O konuda iyiyimdir. Ayşenur izin alıp eve gitmişti. Sümeyye de çişini kabullenip son derse kadar beklemişti.
Yine bir kere daha derse girmeyip tuvalette günü bitirdiğimizde Ayşenur işeyip eve gitmişti. O günden sonra adı sidikli olmuştu hediye olarak bebek bezi almıştık. Bunları anıp anlattıkça gülme krizlerine girdik. Bu sefer hepsi tuvalete girip işlerini hallettiler. Akıllanıp önlem alalım dimi.
Biz gülerken bir kız gelip tuvalete girmişti ama 15 dakikadır çıkmadı. Bu sefer onun dedikodusunu yapmaya başladık. Öldü mü acaba diye konuşuyoruz ama su sesi geliyor. Gidip kapıyı tıklattık cevap yok.
“Kıız noldu düştün mü cevap versene?” güldük baya kız cevap vermiyordu sadece su akıyordu. Baya sormamıza rağmen cevap vermedi. Ayşenur’u sırtıma aldım yukardan baksın diye ama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU KIZLAR
ChickLitHayatın sandığınızdan daha zor olduğunu biliyor muydunuz? Gülmek her şeyi örtebilir ama gençler bunu yük haline getirir. Sıkı bir dostluk ve aşk. Ya işler sarpa sararsa?