Sabah uyandığımda heyecanlıydım çünkü bugün yurda kaydolmaya gidiyordum. Hemen hazırlandıktan sonra kahvaltı edip evime son kez göz gezdirdim. Benim canım evim. Uzun bir yolculuktan sonra yurda varmıştık. Annemle yurdun kapısından girerken derin bir nefes aldım, ve bir daha. Nelerin olacağından habersizdim, gerçekten. Daha önce hiç yurtta kalmamıştım. Evimden uzaklaşmak hüsrana uğrattı. Kurallardan bihaberdim, giymeme laf ederler miydi? Düzenleri bizi kasar mıydı? Asasöre bindik, kız yurdunun içi epey konforluydu. Ama yurt öyle bir yerdeydi ki etrafı hep araziydi. Etrafında market bulabileceğimden emin değildim. TEK BİLDİĞİM YAKINLARDA BİR ÇİKOLATA FABRİKASININ OLDUĞUYDU. Asansör durduğunda aynaya bakıp hemen adımımı dışarıya attım. Bir sürü kız koşturarak merdivenlerden çıkıyordu. Etrafa bakınarak müdürenin odasına girdik. Güler yüzle bizi karşılayıp ayağa kalktı. Yarım saat sonra bir aylığına kaydolmuştum. Her şey tamamdı.
Kızlar resmen beni ekmişti. Ayşenur üç ay boyunca eşek gibi çalışacaktı ona bir şey diyemezdim ama Sümeyye keyfine Kastamonu’ya gitmişti. Buse mi? O gelmek zorundaydı çünkü bunu ortaya atan oydu. O da buralara yakın oturan halasının yanındaydı, akşama kadar tek başınaydım yani. Bizim ev buraya çok uzak olduğundan hafta sonları da tek başıma kalacaktım. Pek dert etmeyip bir oda bulduk annemle. Sadece bu odada fazladan boş iki yatak vardı. Buse olmazsa aynı odada duramazdım bu yurtta. Eğlenmeye gelmiştik zaten. Dörtlü olsa daha iyi olabilirdi ama napalım.
Beceriksizliğimi burada da belli edip anneme yatak çarşafımı serdirdim üstüne de dolabımı yerleştirttim. Gerçekten beceriksizdim. Odaya önceden yerleşmiş üç kız birden odaya girdi önce annemi sonra beni süzdüler. Bir kişi önce beni iyice süzdükten sonra burnumdaki piercinge gözünü dikti. Pek hoşuna gitmedim galiba. Ay götüm. Seni kim sever be tipe bak. Umursamayarak ranzadan çıkarak yatağa attım kendimi. Annem iyi bir annelik ederek hepsiyle tanışıp bana sahip çıkmalarını söyledi. SAĞOL ANNE YURTTA BENİ KAÇIRAMAYACAKLAR SAYENDE. En sinir olduğum şeydir ama. Ona buna beni anlatması falan, konu küçüklüğümde işememe kadar geliyordu her seferinde. Birkaç daha nasihat verdikten sonra gitti. Bir ay evimden uzaklaşma düşüncesi dehşete düşürüyordu beni. Bir ay yaa. Kafayı yerim burada ben, yatağım bu gece bensiz çok ağlayacak.
“Merhaba.” Dedi odaya dalan bir kız.
Doğrulup ayaklarımı ranzadan aşağı sarkıttım. Giren kızı baştan aşağı süzerek gözlerimi kıstım. Tuhaf bir kızdı. Fazla hareketli, farklı bir şeyler vardı kızda. Pek önemsemeyerek diğerlerini süzdüm. Birinin gözleri maviydi ve lazdı, konuşmasında belliydi. Güzel bir kızdı. Diğeri doğal güzellerdendi normal saf bir kıza benziyordu. İki yakın arkadaş vardı bir de birbirlerinden ayrılmıyordu. Bir kişi daha girdi odaya, fiziği çok güzeldi hemen gözlerimi çevirdim ondan. Fiziği iyi olanlara ayrı bir sinir oluyorum. Banane olmasın.
Öyle hepimiz kendimizden bahsettik, uzunca tanıştık. Laz mavi gözlü olan Esraydı, iki yakın arkadaş olanlardan biri Yağmur biri de Rabiaydı, doğal güzel, saf olanın ismi de Kübraydı, fazla hareketli olan Melike, fiziği güzel olanda Nazlıydı. Hepsi tahmin ettiğimdende iyi kızlardı. İlk beni bir sevmemişler fazla havalı burnu havada sanmışlar ama iki güldükten sonra sevmeye başladılar. Ee espiri kalitemiz var şimdi diyeceğimde biri yaptığım espiri yüzünden odadan atıyordu beni. Neyse konumuz bu değil. Yere oturup çember yaptık, bir ayı nasıl güzel geçirmemiz gerektiğini konuştuk. Sınırları zorlayacaktık. Sekiz kızdık odada, Buse gelecekti bir de akşama doğru Zeynep diye bir kız gelecekmiş. Bu kadar kalabalık olan oda bizdik ve bu oda farklıydı. Aslında hocaların kaldığı odaymış ama yer olmadığı için bize vermişler. Anlayacağınız bu yurt, bu oda her şey farklı olacaktı.
Akşam olunca Buse geldi, hemen boynuna atlayıp sarıldım. Çok özlemiştim hepsini. Keşke diğerleride olsaydı. O zaman yurt sallanırdı biliyorum ama işte. Buse'de hepsiyle tanıştı. Buse'yi benden çok sevdiler, çok sıcakkanlı ve tatlı olduğu için. Terasa çıkıp manzaraya karşı oturduk. Yıldızlar gökyüzünü kaplamıştı ve çok ileride denizin olduğunu görebiliyorduk. Güzel yerdeydi, ıssız. Ve yanımdaki kızlar yarın gece yurttan nasıl kaçabileceklerini konuşuyorlardı.
"Ne kaçması saçmalamayın ilk günden?" dedim.
"Ya olum gece kaçalım gidip denize girelim sabaha karşı da gizlice geri geliriz."
"Oha lan ne ara düşündün bunları?" Melike'ye gözümü açarak baktım.
"Olur lan kabul." dedi Esra.
"Yok yakalanırsa ailem öldürür beni." dedi Kübra. Beni de beni de.
Buse yorum bile yapmadı, o asla cesaret edemezdi. Diğer iki kız bizden küçüktü onlara sorma gereği bile duymadık. Gözlerimiz Nazlı'ya kaydı.
"Yok ben ilk günden kaçamam." dedi o da.
Melikeyle Esra plan yapmaya başladı. Kesin olarak kaçacaklardı. Nasıl bir cesaretti bu. Ben gece karanlıkta bırak kaçmayı dışarı adım bile atamazdım. Uzun bir sohbet ettikten sonra odaya döndük. Zeynep'te gelmişti, çok güzel bir kızdı gerçekten. Çokta şirindi hemen ısınıp kaynaştık. Böyle ummuyordum biri illa sorun çıkarır diye düşünüyordum ama öyle olmamıştı. Herkes sıcakkanlı ve deliydi. Bugün pazar diye rahattık yarın kurallar başlıyordu. Sabah erken kalkma gibi. Yataklarımıza yatıp muhabbete devam ettik. Yarın firar vardı ne olacaktı merak ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU KIZLAR
ChickLitHayatın sandığınızdan daha zor olduğunu biliyor muydunuz? Gülmek her şeyi örtebilir ama gençler bunu yük haline getirir. Sıkı bir dostluk ve aşk. Ya işler sarpa sararsa?