Öncelikle Kandiliniz mübarek olsun ve bugünde Allah Gazze'ye ve bütün müslüman kardeşlerimize yardım etsin. Sizin de hakkınızda ne hayırlısıysa o olsun. Amin.
Ellerimiz titriyordu. Okulun son kez tuvaletine bakıp çıkmaya karar verdik. Seni özleyeceğiz tuvalet. Çok utanıyorduk yüzlerimizi yere eğerek küçük Emrah moduna bağladık. Buse kapıyı açtı çıktı ardından Ayşenur çıktı sonra ben çıktım ve Sümeyye. Kafalarımız yerdeydi kaldırayım dedim hepsinin gözleri büyümüş bize bakıyordu.
“Bir de 4 kişiler.” Dedi fizik hocamız. İnanamamış gibi konuşuyordu. Bayılacak falan sandım bir an.
“Kızım siz napıyorsunuz 4 kişi içeride?” Ayyyy şu kimyacının kafasını tuvalete sokup üstüne sıçmak istiyorum. Ya bir insanın sesi nasıl hem bu kadar ince hemde cırtlak olabilir. Kulaklarımız duymamaya başlayabilirdi biraz daha cırlarsa.
“Üstlerini arayın” dedi müdür. Sıçtığımın koca kafası. Bir bok olsa bari her şeye o koca kafasını sokuyor bir bokta bilmiyor.
Ayakkabılarımızı bile çıkarttılar. Müdür siz ilgilenirsiniz diyip gittiğinde sütyenlerimize kadar baktılar. Arada bi söylenip durdular. Susar mısınız ya utanıyoruz burada.
Aradıktan sonra telefonlarımız kapalı diye almadılar. Sümeyye’de dünkü olay yüzünden evde bırakmış telefonunu. Sonra aralarında konuşup bizden uzaklaştılar. Hepimiz birbirimize bakıp gözlerimizle plan yapıyorduk. Artık ustalaşmıştık. Bir ara gülesim geldi ama ciddi bir konuydu bu. Bize hayvan muamelesi yapıyorlardı her seferinde. Dinlemeden yargılıyorlar, konuşturmuyorlar, tipimize göre önyargıda bulunuyorlar. Nasıl bir idareydi bu ya. Nasıl bir okula düşmüştük biz. Bazen hapishanede olduğumu düşünüyorum. Bu okuldan sağ salim çıkabilir miydik biz? Okulda bir araya gelince gülüyor eğleniyorduk. Hatta bazen hayvan gibi coşup ortalığı dağıtıyorduk. Ama şöyle bir şeyde vardı ki evde çok yalnızdık ve gülmüyorduk.
Kimyacı yine cırtlak sesini aratmayarak bize dönüp “Ya da verin bakalım şu telefonlarınızı siz.” Dedi. Sinirlenmeye başlamıştım. Aralarında en çok çabuk sinirlenen bendim ve haksızlığa gelemezdim. Kendimi kontrol edemiyordum sinirlendiğimde evde bile kaç kere sinir krizlerine girmiştim. Beni dinlemeyip emirler yağdırdıklarında.
“Telefonlarımız kapalı hocam almaya hakkınız var mı?” diye savunma gereği duydum.
“Ne biliyim içerideyken açık olmadığını verin hemen.” Dedi fizikçi. Çıkarıp verdik eline bu sefer mesajları temizlemiştik. Benimde şarjım yoktu zaten. Onlarda bize şimdi derse teneffüste de öğretmenler odasına gelmemizi emredip gitti.
Sınıfa nasıl girecektik ki. Bir de hoca çenesi yiyeceğiz iyi mi? Hocalar gittiğinde bizde sınıfın önüne geldik. Önce bir güldük dayanamayıp sonra ciddi olup sınıfa girdik. Öyle girişimiz vardı ki hoca hiçbir şey diyemedi. Bütün sınıf bize baktı. Bir şeyler olduğunu anlamıştılar zaten. Ayağım yine otomatiğe bağlamış sallanıyordu. Hiç konuşmadık. 10 dakika sonra nöbetçi gelip bizi çağırdı. İndik aşağı.
“Ee anlatın bakalım.” Dedi fizikçi. Sonunda doğru düzgün sorabilmiştiler. Anlattık ama bir ayrıntıyı salladık. Sümeyye ailesiyle tartışmıştı morali bozuktu o yüzden ağlıyordu.
“Kızım siz bunun disiplin suçu olduğunu bilmiyor musunuz? Biri ağladı diye tuvalette saklanmak nedir? Anlayamıyorum ya çıldıracağım aynı tuvalette 4 kız.”
“Ne demek istiyorsunuz?” diye sordum sinirle. He grup seks yapıyorduk. 4 kız lezbiyeniz biz okulun tuvaletinde grup yapalım dedik. Hay ya. İma ettikleri şeyden dolayı bir daha tuvalete kafalarını sokmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SORUNLU KIZLAR
ChickLitHayatın sandığınızdan daha zor olduğunu biliyor muydunuz? Gülmek her şeyi örtebilir ama gençler bunu yük haline getirir. Sıkı bir dostluk ve aşk. Ya işler sarpa sararsa?