Kaşlarımı çatarak merdivenlere yöneldim ve aşağıya doğru indim.
Jungkook'un verdiği bu kolye kıyafetime uymuyordu ve bu benim sinirlerimi bozuyordu.
Aşırı derecede uyuma kafa yoran birisiydim ancak bulunduğum salak duruma bakınca saçma bir şeyi kuruntu ettiğimi anlayabilirdiniz.
Aşağıya indiğimde Jungkook elinde telefonu tutuyordu ve koluyla bileğindeki damalarları belirgindi.
Telefonunu kıracak gibi sıkıyordu ve umrumda bile değildi.
Yüzü ifadesizdi ve dişlerini sıktığını belli etmemeye çalışıyordu.
Ah, hadi ama sikeyim.
Bu pezevenkteki davranışlar da neydi böyle?
"Hadi gitmiyor muyuz?"
Sorduğum soruyla kafasındaki düşünceyi dağıtmak ister gibi iki yana salladı.
"Gidiyoruz."
Nereye gittiğimizi merak ediyordum.
Aslında hiçbir yere gitmek istemiyordum.
Seokjin'in yanı hariç.
Önümden bir hışımla yürüdüğünde omzuma çarparak geçmişti.
Omzum acımıştı çünkü orantısız bir güçle vurmuştu.
Onun bileğini acıtmak istedim. O kadar istedim ki dişlerimi sıktığımı Jungkook'un inlemesiyle fark ettim.
Dizlerini hafif kırmış sol eliyle sağ bileğini tutuyordu.
Hadi ama, gerçek mi bu?
Sanırım Yoongi'nin de dediği gibi karnıma koydukları sikimsonik şeyler beni bu denli güçlü yapıyordu.
Sinsi bir sırıtışla ve sahtelikle Jungkook'a sordum.
"Hay aksi! İyi misin Jungkookie?"
Sinirle solurken bana baktı ve dişlerini sıktığı çenesinin kasıldığını tamamen görmeme yardımcı oldu.
"Geç şu arabaya."
"Geçmeyeceğim, ne yapacaksın?"
Gülerek doğruldu ve bileğini bıraktı.
Bana doğru bir adım attı.
"Sol bileğinin de diğeri gibi acımasını mı istersin pezevenk?"
Kafasını öne eğdi ve mırıldandı.
"Siktir."
Onu duymadığımı sanıyorsa yanılıyordu.
Bu gücün ne işe yaradığını yavaş yavaş anlıyordum sanırım.
Hazır bu denli güçlüyken herkesi parmağımda oynatabilirdim değil mi?
Evet, ben de öyle düşünmüştüm.
"Taehyung saçmalamayı kes ve arabaya bin."
Daha fazla uzatmak istemiyordum. Bana nakledilen zımbırtıyı nasıl kontrol edeceğimi bilmiyordum ancak bilsem de kaçabilecek gibi durmuyordum.
Evet birilerine engel olabilir ve kendimi koruyabilirdim belki ama nasıl yapacağımı bilmiyordum.
Bu his iğrençti.
"Pekala bineceğim ancak rica edip pezevenkliğinden ödün verip lütfen dersen."
Anlamamış gibi konuştu.
"Pezevenkliğinden ne?"
Kahkaha attım çünkü ona karşı asi olduğum zamanlarda aptallığını belli ediyordu ve bu komikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rainism'taekook
FanfictionKaçırdığı deneği kendisi kullanacaktı, tabi aşık olmasaydı.